Bakırhan: Korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak

Bakırhan: Korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak
Muş'ta konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak; elindeki silahı al, ver sopayı, köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir " dedi.

TİGRİS HABER - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş’ta “Tarımsal krize karşı çiftçilerle buluşuyoruz" programına katıldı. Muş Belediyesi konferans salonunda düzenlenen buluşmaya çok sayıda çiftinin yanı sıra sivil toplum örgütleri temsilcileri de katıldı.

Bakırhan, Muş’un "Türklerle Kürtlerin kader birliği yaptığı" önemli bir merkezlerden biri olduğuna işaret etti. Bakırhan, "Bugün o kadim ortaklığın kurulduğu Malazgirt’e yakın bir yerde bir toplantı yapıyoruz. 1071’de kurduğumuz kader ortaklığı bin yıl sonra demokratik bir şekilde yeniden güncellenerek, bu kadim ortaklığın demokratik bir zemine kavuşması gerekiyor" dedi.

DEM Parti olarak yeni sürecin başarıya ulaşması için hassas bir yaklaşım sergilediklerini ifade eden Bakırhan, "Yüreğimiz acı tutsa bile, kayyımlar atansa bile, binlerce arkadaşımız cezaevinde olsa bile bu süreç ilerlesin istiyoruz. Çünkü bu süreç cezaevlerini boşaltacak. Bu süreç yüreğimizdeki acıları soğutacak. Bu süreç başarıya ulaşırsa çiftçimiz, tarımla uğraşan arkadaşlarımız elektrik desteği alacak, gübre desteği alacak, mazot desteği alacak. Türkiye’nin bütçesi savaşa ve çatışmaya gitmeyecek. Onun için bu süreç DEM Parti ve AK Parti arasında yürüyen bir süreç değil. Bu süreç devlet ve hükümetle 86 milyon insan arasında yürüyen, kadim kardeşliği ve eşitliği sağlayacak bir süreçtir” dedi.

LOZAN TARTIŞMALARI

Bakırhan, şunları söyledi: "Bizler ortak geleceğimizi, Türkiye’nin barışını ve demokrasisini kurmaya çalışırken, her zaman olduğu gibi nifak tohumları da ekenler yok değil. Barıştan rahatsız olanlar da var. Hiçbirimizin çocuklarının yaşamını yitirmediği, annelerimizin dizlerinin bağı çözülmediği bir sürece itiraz edenler de var. Biz tarihi fırsat olan barışı tartışmaya çalışırken birileri çıkmış Lozan tartışılıyor, ‘devlet bölünecek, devlet battı, bitti' diyor. Devleti batıran, bitiren cumhuriyeti yok eden bir anlayış yok. 100 yıl önce birlikte kurduğumuz cumhuriyetin demokratikleşmesini istiyoruz. 100 yıl önce beraber Çanakkale’de, Maraş’ta, Urfa’da dedelerimizin birlikte mücadele ederek emek verdikleri bu cumhuriyet Kürt'ü de tanısın, Kürt'ü eşit yurttaş olarak görsün, Kürt'e de kardeşi gibi yaklaşsın. Sakarya’da, Adapazarı’nda batıda yapmış olduğu yatırımların bir bölümünü bu yoksul Muş’un köylerinde de yapsın. Bulanık’a, Malazgirt’e de yapsın, Vartinis’e de yapsın. Ama bazıları gerçekten bundan rahatsız oluyor. Barış ve demokrasi bu ülkenin geleceği iken onu dinamitlemeye çalışıyor."

GEÇMİŞTEKİ HATALARI TEKRAR ETMEYELİM

Dünya tekrar değişiyor. Yüz yıl önce Ortadoğu halklarına giydirilen o tekçi ve mezhepçi gömlek artık Ortadoğu halklarına dar geliyor. İktidarlar değişiyor, sistemler değişiyor. Çatışma ve kaos var. Türkiye de bu çatışma ve kaosun yaşandığı çemberin hemen yanı başında, kenarında duruyor. Dolayısıyla Türkiye’yi güçlü ve istikrarlı yapmanın yolu cumhuriyeti demokratikleştirmek, Kürt meselesini demokratik yollarla çözmek, geçmişteki hataları tekrar etmemektir.

Kürt'ün diline, kimliğine ve inancına uygun, aidiyet duygularıyla bağlı olduğu sistem inşa edilmeli. Eğer barışı gerçekleştirebilirsek tarımı, üretimi, istihdamı, bereketi ve bolluğu kendi coğrafyamıza getirebiliriz. Çatışmalı ortam hepimize açlık ve yoksulluk getirdi. Ekonomide kriz getirdi. Çatışmalı süreç bizden alınan vergilerin silaha, topa ve tüfeğe gitmesine sebebiyet verdi. 40 yıllık çatışmalı süreç Türkiye’nin 2-3 milyar dolarını emdi. Eğer bugün emekliler 12-14 bin lira alıyorsa bu çatışmalı süreçten dolayıdır. Eğer 22 bin lira asgari ücretle insanla ev kiralarını bile ödeyemeyecek şekilde perişan halde yaşıyorsa bu çatışmalı süreç sebebiyledir. Çatışmaya giden milyar dolarları çiftçiye ve emekçiye, ezilenlere ve yoksullara hizmet olarak göndermek hepimizin boynunun borcudur.”

KORUCU ARKADAŞLAR İŞSİZ KALMAYACAK”

Bakırhan, şunları belirtti: "1990’da Muş’ta bir milyon 800 bin küçükbaş hayvan varmış. 2025 yılındayız neredeyse yarısının altına düşmüş. Topa ve tüfeğe ayırdığını tarıma ve hayvancılığa niye ayırmıyorsunuz? İthalattan vazgeçilmeli, çiftçi desteklenmeli, aşılar kesinlikle ücretsiz olmalı, uzun vadeli çiftçilere kredi sağlanmalıdır. AKP döneminde sermayeye sağlanan olanaklar çiftçiye küçük ölçekli üreticiye de sağlanmalıdır. Korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak; elindeki silahı al, ver sopayı, köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir, köylüsünü ezmek yerine kendi insanına silah çekme yerine hayvanları gütsünler. (MA)

Kaynak:Mezopotamya Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.