Baro'dan dinamit incelemesi

Diyarbakır Barosu ve Batman Barosundan oluşan heyet baraj altında kalacak olan tarihi Hasankeyf ilçesine gelerek incelemelerde bulundu. Heyet son günlerde sosyal medyada da yer alan mağaraların dinamitle patlatılması olayına ilişkin önce esnafla sonra vatandaşlarla görüşerek konuya dair bilgi aldı.

Diyarbakır ve Batman Baro Başkanlarının da aralarında bulunduğu bir heyet 12 bin yıllık tarihi Hasankeyf İlçesine gelerek, kayaların dinamitlerle patlatılması olayını yerinde inceledi. Heyet esnaf ve vatandaşlarla görüşerek gözlem yaptı.

Esnafla konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen'e esnaflar buradaki evleri ve dükkanları karşılığında verilen paranın 'Yeni Hasankeyf'te bir ev almaya yetmediğini ve hem evlerinden edildiklerini hem de borçlandırıldıklarını söyledi. Tarihin kepçeyle kazıldığını belirten esnaflar, "Vadilerde patlayıcı kullanıyorlar. Ama bizim bildiğimize göre sit alanında patlayıcı madde kullanmak yasaktır. Hangi amaçla bu patlayıcıları kullanıyorlar bilmiyoruz. Halka da hiç hesap vermiyorlar. Bizim evlerimiz o vadilerin dibinde. O patlayıcılarla yıktıkları kayalar bizim evlerimize de gelebilir" dedi.

'Hasankeyflilerin yeni yaşamlarıyla ilgili ciddi kaygıları var'

Ardından kayaların düşürüldüğü bölgede açıklama yapan Ahmet Özmen, Diyarbakır ve Batman Barosu olarak tespitler yapmak için Hasankeyf'te bulunduklarını kaydetti. "Buranın gerçek sahibi olan halkla görüştük" diyen Ahmet, burada patlayıcıların kullanıldığı yönünde bir bilgi aldıklarını söyledi. Tarihin bu şekilde tahrip edilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Ahmet, "Hasankeyflilerle yaptığımız görüşmelerde ilçelerini terk etmek istemediklerini, yaşam alanlarını bırakmak istemediklerini ancak kamulaştırma karşısında çaresiz olduklarını, güçlerinin yetmediğini, bu sebeple 'Yeni Hasankeyf'e taşınmak zorunda olduklarını söylediler" dedi. Hasanekeyflilerin buradaki mülklerine ödenen kamulaştırma bedeli ile yeni yaşam alanlarında bir ev veya iş yeri alma imkanlarına sahip olmadıklarını ve bu nedenle ciddi bir mağduriyete uğradıklarını dile getirdiklerini belirten Ahmet, "Yeni yaşam alanlarındaki yeni yaşamlarıyla ilgili çok ciddi kaygıları var" şeklinde konuştu.

'Arkeolojik çalışmalar yapılması gerekirken

Hasankeyf'in 12 bin yıllık bir tarihi olduğunu hatırlatan Ahmet, "Hasankeyf insanlık tarihi için dünyadaki ender yerlerden biridir. Burası koruma altında olan bir sit alanı. Ama tüm mücadelelere rağmen ortaya konulan bir baraj kararı var. Bir baraj için insanlık tarihi heba ediliyor. Hasankeyf kalesinde gün ışığına çıkarılmış büyük bir tarih yatıyor. Yani devletin buradaki 400 höyükte arkeolojik çalışmalar yaparak insanlık tarihine ışık tutması gerekirken, ne yazık ki bugün rahatlıkla söyleyebiliriz ki patlayıcılarla söz konusu tarihi tahrip ediyor ve sulara gömmeye hazırlanıyor" dedi.

'Baraj projesi devlet politikasından bağımsız değil'

Bunun dışında ortalama 70 bin insanı zorla göçertme durumunun var olduğunu hatırlatan Ahmet, şöyle konuştu: "Geçmişini unutan toplumlar sağlıklı bir gelecek inşa edemezler. Bizler hem Batman hem Diyarbakır Barosu olarak basının da aracılığıyla bu barajın durdurulması ve yapımının derhal sona ermesini talep ediyoruz. Bu tarihin yok edilişinin devlet politikasından veya resmi ideolojiden bağımsız olarak yürüdüğünü iddia etmek gerçek dışıdır. Devlet yetkililerine sesleniyoruz; 50 yıllık ömrü olan bir baraj için 12 bin yıllık bir tarihi yok etmeye hakkınız yok. Biz Diyarbakır ve Batman Barosu olarak bunun karşısındayız. Hasankeyf tüm insanlık medeniyetinin ortak mirasıdır. Buradan tüm dünyaya çağrımız; Hasankeyf'in sular altında kalmasına, insanlık tarihinin yok edilmesine karşı duruşumuza destek vermelerini talep ediyoruz."

Diyarbakır ve Batman Baro Başkanları daha sonra Batman Valisi ile görüştü.

Haber: İlyas AKENGİN