VİDEO - ‘DİYARBAKIR BÜYÜLÜ VE RUHU OLAN ŞEHİR’
Mümin AĞCAKAYA
TİGRİS HABER - DİTAV’ın düzenlediği edebiyat günlerinde; yazarlardan Abdullah Ataşçı ve Mustafa Orman; Moderatörlüğünü Abdullah Aren Çelik’in yaptığı söyleşide okurlarıyla buluştu.

‘Diyarbakır hiçbir zaman unutamadığım şehirdir’
Moderatör Abdullah Aren Çelik; “Edebiyata karşı ilginin bu kadar canlı olduğu çok az şehirle karşılaştım. Son yıllarda çok kıymetli edebiyatçılar çıkmaya başladı. Bu şehrin Türkiye’de çok kıymetli şeyler yapacağına inanıyorum.” Diye başladığı konuşmasından sonra romanlarında ‘Hamidiye Alayları’ döneminde bölgede yaşanan olayları konu alan Yazar Abdullah Ataşçı;

” Diyarbakır hiçbir zaman unutamadığım şehirdir Diyarbakır. Büyülü bir tarafı var. Ruhu olan şehirlerden biridir. Bu romanı yazarken de hep o ruhu hissederek yazdım. Dedemin anlattıkları vardı. Birçok şey görmüş yaşamış biriydi. Ben de bunu yazmanın boynumun borcu olarak gördüm. Bu topraklarda yaşanmış bütün acıların dile getirilmesi gerektiğini, hafıza olarak tazelenmesi gerektiğini düşünerek ‘Heder Ağacını’ yazmaya koyuldum. ‘Heder Ağacı’ ortaya çıktıktan sonra da ‘Meryem’in Çiçekleri’ni yazmak da bir şekilde elzem oldu.

Abdullah Aren Çelik; “Edebiyatın bu açıdan hem bir pencere açtığını, iyileştirici bir tarafı da var. Yanı başımızda Arap Baharı diye bir savaş yaşandığını, ciddi bir göç ve mültecilik sorunu yarattı.” Bu konuda yazan Mustafa Orman’ın bu konuya ilgi duyması ve yazmasını sordu.
‘Yaşananlar bizi ötekilerin hikâyesine götürüyor’
‘Ev Öldü Ben Ağaçları Seyrettim’ kitabının yazarı Mustafa Orman şunları söyledi;
“Yanı başımızdaki Irak’ta ve Suriye’de yaşananlar bir şekilde bu konulara dokunmamızı da gerekli ve zorunlu kılıyor. Hayatta kalma çabası, bunun dışında bizim de çocukluktan bu yana tanık olduğumuz şeyler. Bizi bir şekilde ötekinin hikâyesine götürebiliyor. Benzer hikâyeler, birbirine değen hikâyeler, Aynı zamanda insanı birbirini anlama çabasına da itiyor. Ben de bunun üzerinden yürüyerek bir roman yarattım. Daha sonra bu süreç kendi içimizde devam ediyor. Mültecilerin ya da diğer insanların insanlık durumuna eğildiğimizde sadece acı odaklı olmadığını görebiliyoruz. Çünkü oradaki acı durumu bambaşka bir şey de doğurabiliyor. Bir göçmen hayatta kalma çabasına giriştiği zaman tamamen insani yönden baktığımız zaman insanın kendisi çaresiz kaldığında neler yapabilir. Bunu da toplumun merceğinden bakarak yazmaya çalıştım. “
Moderatör Çelik;“Şiir terbiyesinden geçen birinin romanları çok daha iyi üslupla, özenli bir dille yazdığını düşünüyorum.”
Yazar Mustafa Orman şiirden öyküye neden döndüğünü; Hem kendi yas sürecimle ilgili bir kitap hem de Türkiye’deki toplumsal olayların yas haritasını çıkarırken insanların ölümlü olduğunu ama aynı zamanda yaşamın devam ettiğine dair bir umutla kitabın arka perdesinde yürüyor.”




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.