Diyarbakır Yenişehir Ziraat odası Başkanı İskenderoğlu’ndan TARSİM tepkisi
Naci SAPAN
TİGRİS HABER - Diyarbakır Yenişehir İlçe Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, 2025 kuraklığının ardından TARSİM’in (Tarım Sigortaları Havuzu) hasar ödemelerinde çiftçiyi “mağdur ettiğini” söyledi. İskenderoğlu, Diyarbakır’ın 12 milletvekiline, Tarım Bakanı’na ve Cumhurbaşkanı’na acil destek çağrısı yaptı. İskenderoğlu, çiftçi alacağı söz konusu olduğunda TARSİM’in ölü taklidi yaptığını söyledi.
“Borç 1 Trilyon TL’yi geçti”
*Süleyman İskenderoğlu, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan çiftçi borçlarının 1 Trilyon Lirayı aştığını ve bunu mevcut sistemle ödemelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Kuraklığın etkileriyle ürünlerini hasat edemediklerini söyleyen İskenderoğlu, “Kuraklıktan etkilenmişiz; ürün gelmemiş. Mevcut limitler yetmiyor” dedi.
Diyarbakır Yenişehir İlçe Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, 2025 yılında yaşanan don olayı, üzerine de yaz mevsiminin kurak geçmesi nedeniyle çiftçilerin yaşadığı sorunları dile getirdi. Özellikle TARSİM üzerinden geliştirilen prim sisteminin çiftçiyi mağdur ettiğini belirten İskenderoğlu, “Prim alırken hızlılar, ödeme zamanı geldiğinde bahane üretiyorlar, ölü taklidi yapıyorlar” dedi.
TARSİM, yani “Tarım Sigortaları Havuzu” tarımsal üreticilerin karşılaşabileceği risklere karşı koruma sağlama amacıyla, bir nevi devlet destekli bir sigorta şirketi olarak faaliyet yürütüyor. Çiftçiler, TARSİM’e düzenli olarak sigorta primi ödemesi yapıyor. Çiftçiler don, kuraklık, yangın veya başka gerekçelerle zarara uğradığında kurumun eksperleri aracılığıyla oluşturulan raporların sonucunda bu zararların tazmin edilmesini taahhüt eden bu sistemden çiftçi dertli.
TARSİM nedir, nasıl işliyor?
İskenderoğlu, TARSİM’i “Tarım Bakanlığı’nın kendi bünyesinde kurduğu bir şirket üzerinden yürütülen tarım sigortaları sistemi” olarak tarif etti. Amaç; yangın, dolu, rüzgâr, afet ve kuraklık gibi risklerde çiftçinin uğradığı zararları karşılamak.
Sigorta teminatı; pamuk, mısır, buğday, arpa, Karadeniz’de fındık, Akdeniz’de narenciye gibi ürünleri kapsıyor. Primlerin %50’sini devlet, %50’sini çiftçi ödüyor. Prim ödenince ürün sigortalanmış sayılıyor.
“Oylarımızla seçilen 12 milletvekili, hakkımızı savunsun”
İskenderoğlu, Tigris Haber’e verdiği özel röportaja Diyarbakır’ın seçilmiş 12 milletvekiline çağrı yaparak başladı. Milletvekillerinin yeterince çiftçilerin sorunlarıyla ilgilenmediğini dile getiren İskenderoğlu, “Önce Diyarbakır’ın oy verdiğimiz, bizim oylarımızla seçilmiş ve TBMM’ye giden 12 milletvekilimize sesleniyorum: Bizim hakkımızı, hukukumuzu savunsunlar. Biz onları sorunlarımızı ülke gündemine taşıyıp çözsünler diye oraya gönderdik” ifadelerini kullandı. TARSİM’in eksperler aracılığıyla oluşturduğu raporlarda gerçek zararın çok altında veriler kullanıldığına dikkat çeken İskenderoğlu, Diyarbakır’ın bir tarım şehri olduğunu vurgulayarak, “Şehrimiz bir tarım şehri. Diyarbakır’ın yaklaşık 10–12 milyar TL tarım hâsılası var. Sanayimiz yok; elimizde tarım var, ona da sahip çıkılsın” dedi.
“TARSİM kanunundan sonra bakanlık çiftçiye ödeme yapmıyor”
İskenderoğlu, TARSİM havuzu kurulmadan önce doğal afetler karşısında bakanlığın doğrudan ödeme yaptığını ancak, TARSİM kanunundan sonra bakanlığın böyle bir ödeme gerçekleştirmediğini şu sözlerle dile getirdi:
“Sadece Cumhurbaşkanlığı’nın afet fonundan, Cumhurbaşkanı takdir ederse ödeme oluyor; onun dışında bakanlık şu an bir şey ödemiyor.”
“Diyarbakır’ın %79’u kuru, bazı tarlalara biçer girmedi”
İskenderoğlu, değerlendirmeyi kuraklık üzerinden yaptıklarını, sulanan alanların ve “tarsim” uygulamalarının bu hesaplamanın dışında tutulduğunu belirtti. 2025 yılında yaşanan olağan dışı kuraklığa da değinen İskenderoğlu, “Diyarbakır’ın %79’u kuru. Kuruda verim ortalaması yaklaşık 350–400 kilogram. Bazı yerlerde biçer tarlaya girmedi; ürün yoktu. Bu sorun Güneydoğu Anadolu genelinde geçerli; başta Diyarbakır olmak üzere Şanlıurfa, Batman, Mardin, Siirt gibi illerde kuraklık ciddi mağduriyet yarattı” dedi.
“TARSİM verim kaybını 80-90 kilo yazdı, bu alay etmektir”
İskenderoğlu, bu yaz yaşanan ağır sıcaklıkların getirdiği kuraklık sonrası TARSİM’in hasar tespitlerinde gerçeği yansıtmayan çarpıtılmış düşük rakamlar yazdığına dikkat çekerek, “Bazı dosyalarda 80–90 kilo verim kaybı verilmiş. İnanılır gibi değil; bu, çiftçinin aklıyla dalga geçmek” dedi.
Sigorta yaptırmak maliyetleri yükseltiyor
TARSİM aracılığıyla sigorta yaptırmanın çiftçiye yüksek maliyet getirdiğini söyleyen İskenderoğlu, şu somut örnekleri verdi:
“Bir dönüm maliyeti yaklaşık 250 TL. 100 dönüm sigorta yaptıran çiftçi cebinden yaklaşık 25 bin TL ödüyor.
Prim peşin alınıyor; vadeli yapılır da gününde ödenmezse faiziyle tahsil ediliyor.”
“Kredi için TARSİM zorunlu tutuluyor; prim borca ekleniyor”
İskenderoğlu, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri üzerinden kredi kullanmak isteyen çiftçilerin TARSİM’i yaptırmaya mecbur bırakıldığını söyledi. TARSİM aracılığıyla sigorta yapmayan çiftçiye kredi verilmediğini ifade eden İskenderoğlu, “Çiftçiye ‘TARSİM’i yapmazsan kredi yok’ deniliyor. Çiftçi mecburen yaptırıyor; prim de borcun üzerine ekleniyor. Çiftçiler ‘Bizden zorla prim aldılar’ diye arıyor. Hasar olunca TARSİM ‘ölü numarası’ yapıyor; vermemek için bin bir dereden su getiriyor” ifadeleriyle TARSİM’in çiftçiler üzerinde yarattığı somut mağduriyetlere dikkat çekti.
“Eksperler hasarı düşük gösteriyor”
TARSİM’in hasar tespit süreçlerine ilişkin belirleyici olan ekspertiz çalışmaları. Bu işlemi gerçekleştiren eksperlerin zararı doğru tespit etmediğini belirten İskenderoğlu, “Eksperler tarlaya geliyor, kafasına göre bir şeyler yazıp gidiyor. Hasarı düşük gösterin diye özellikle tembihlendiklerini biliyoruz” dedi.
“Tigris aracılığıyla milletvekillerine sesleniyorum”
İskenderoğlu, Tigris Haber aracılığıyla milletvekillerine çağrısını yineledi:
“Ben Ziraat Odası Başkanı olarak nasıl vatandaş bana ‘hakkımızı savun’ diyorsa, ben de 12 milletvekilimize sesleniyorum: Çiftçinin hakkını, hukukunu koruyun.”
Bakana çağrı: “TARSİM’e el atın; çiftçi mağdur”
Tarım Bakanı’na doğrudan çağrı yapan İskenderoğlu, sistemde acil düzeltme istedi. TARSİM’in prim alma sürecinde ilgili, ancak ödeme zamanı geldiğinde erişilemez olduğunu ifade eden İskenderoğlu, “Sayın Bakanım, TARSİM’e bir el atın. Prim alırken hoş, ama doluya, kuraklığa, rüzgâra, yangına gelince TARSİM çiftçinin hakkını vermiyor” dedi.
Bir çağrı da Cumhurbaşkanına
İç/Orta Anadolu ve Akdeniz’de dondan etkilenen çiftçilere TARSİM şartı aranmadan verilen destekleri hatırlattı ve benzer uygulamanın kuraklık için de yapılmasını isteyen İskenderoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da çağrı yaparak şunları söyledi:
“Kuraklıktan etkilenen ama TARSİM’i olmayan küçük aile işletmelerine—20, 30, 50, 100 dönüme kadar—genç ve özellikle kadın çiftçilere acil destek verilsin. Çiftçi 2026 yılının ekimini Ekim ayında yapacak ama şu anda ekim yapamayacak durumda.”
“Borç 1 Trilyon TL’yi geçti”
İskenderoğlu, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan çiftçi borçlarının 1 Trilyon Lirayı aştığını ve bunu mevcut sistemle ödemelerinin mümkün olmadığını ifade etti. Kuraklığın etkileriyle ürünlerini hasat edemediklerini söyleyen İskenderoğlu, “Kuraklıktan etkilenmişiz; ürün gelmemiş. Mevcut limitler yetmiyor” dedi.
TARSİM’e mesaj: “Bin bir dereden su getirmeyin, günahtır”
İskenderoğlu, TARSİM’in kuruluş amacının çiftçinin ürününü güvence altına almak olduğunu ancak mevcut uygulamalarla bu amacından uzaklaştığını hatırlattı. Çiftçi zarara uğradığında ödemeleri geciktiren, asıl zarardan çok daha düşük bedeller belirleyen TARSİM’e çağrı yapan İskenderoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Pamuk, buğday, mısır, arpa, mercimek, nohut… Para alırken varsınız; mağduriyet zamanı yok. Bin bir dereden su getiriyorsunuz. Bunu çiftçiye yapmayın, günahtır, yazıktır.”




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.