Diyarbakır’dan İçişleri Bakanlığına ‘KADES’ çağrısı: Şiddetin dili olmaz

Diyarbakır’dan İçişleri Bakanlığına ‘KADES’ çağrısı: Şiddetin dili olmaz
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sosyal medya hesabından Kadın Acil Destek (KADES) uygulamasında Kürtçeyi yok saymasına Diyarbakır’daki siyasi parti temsilcileri tepki gösterdi.

Ali Abbas Yılmaz - Özel

TİGRİS HABER - Kararın düzeltilmesi için İçişleri Bakanlığına çağrıda bulunan siyasiler, “Türkçeden sonra en çok kullanılan dilin yok sayılması kabul edilemez” dediler.

Emniyet Genel Müdürlüğü, geçtiğimiz hafta sonu sosyal medya hesabından Kadın Acil Destek (KADES) uygulamasının 6 dilde hizmet vermeye başladığını duyurmuştu.  Emniyetin KADES uygulamasında Türkçenin yanı sıra Farsça, Arapça, İngilizce, Rusça ve Fransızcaya yer verirken, Kürtçe görmezden gelindi. KADES uygulamasında Türkçeden sonra en çok konuşulan ikinci dil olan Kürtçeye yer verilmemesi tepkilere neden oldu.  Sosyal medyayı kullanan birçok aydın, yazar, siyasetçi, Kürtçe dil seçeneğinin neden eklenmediğini sordu.

Konuyla ilgili Tigris Haber’e açıklamalarda bulunan Diyarbakır’daki siyasi parti temsilcileri Emniyetin KADES uygulamasında Kürtçeye yer vermemesine tepki gösterdi.

‘Ya Kürtler yaşamıyor ya da Kürt kadınları şiddet görmüyor’

DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, Emniyetin Kürtçeye yer vermemesini kabul edilmez bulduğunu belirterek şunları ifade etti: “Canlara mal olan, dünyalar yıkan bu kadar hayati bir konuda bile Kürtçe kamusal hizmetin sağlanamıyor oluşu devletin ve siyasetin, bütün Türk ve Kürt siyasetçilerinin ayıbıdır. İçişleri Bakanlığı’nın bu uygulaması kabul edilemezdir. Bunun hala izahının yapılmamış olması ise halkın ve taleplerin görmezden gelindiğinin ve kaile alınmadığının açık beyanıdır. Bu sessizliği şöyle mi yorumlanmamız bekleniyor: Ya bu ülkede Kürtler yaşamıyor ya da Kürt kadınları şiddet görmüyor.”

ulsen-tigris-005.jpg

‘Kürtçe’nin eğitim ve devlet kurumlarında görmezden gelinmesini anlamakta zorlanıyoruz’

HÜDA PAR Eğitim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Şahin ise, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Kadın destek hattı için Türkçe, Arapça, Farsça, İngilizce, Rusça ve Fransızcaya yer verip Kürtçeye yer vermemesine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Kürtler Anadolu'nun en eski halklarındandır. Türklerle beraber Cumhuriyetin asli kurucu unsuru olmalarına rağmen yıllardır dilleri ve kültürleri maalesef yok sayıldı. Bugün eğitimde yabancı dillere ilkokuldan itibaren önem verilirken, ülke nüfusunun1/4’inden fazlasını teşkil eden Kürtlerin dilleri olan Kürtçenin eğitim ve devlet kurumlarında görmezden gelinmesini anlamakta zorlanıyoruz. Tabii ki bu tutumun bir tek nedeni vardır. O da yıllardır sürdürülen resmi ideolojinin Türkleştirme politikalarının aynen devam ediyor olmasıdır. Bu asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Yıllardır bir arada kader ve tarih birliği yapmış Kürtler ve Türklerin bu beraberliğinin sağlanması için söz konusu yasaklar ve görmezden gelinmelere biran önce son verilmelidir. Türkçeye verilen önemin Kürtçeye de verilmesi gerekmektedir. Bu müspet yaklaşım iki halkın bir arada yaşama azmini daha da kuvvetlendirecektir.”

sahin-tigris-001.jpeg

‘Bu devletin kendi öz be öz vatandaşını inkar etmesidir’

Emniyetin Kürtçeyi yok sayan uygulamasına ilk günden Genel Başkan düzeyinde de yerelde de tepkilerini dile getirdiklerini belirten Gelecek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç şunları söyledi: “Türkiye’de yaşayan Kürtçe ve Zazaca konuşan milyonlarca vatandaşımız var. Devletin ve hükümetin temel görevi bu vatandaşlarımızın temel ihtiyacını karşılamaktır. Gerek bilgi anlamında olsun gerek eğitim, sağlık anlamında olsun tüm alanlarda vatandaşa hizmet etmek devletin görevidir. Emniyet Genel Müdürlüğünün bahsi geçen uygulaması ne devleti yönetme ahlakıyla ne de insani anlamda kabul görülecek bir uygulama değildir. Bu devletin kendi öz be öz vatandaşını inkar etmesidir. Türkiye’de çok aza kullanılan yabancı dillere dahi bu hizmeti yapan Emniyetin ve İçişleri Bakanlığının ilk yapacağı şey Türkiye’de en çok kullanılan Türkçeyle birlikte Kürtçe ve Zazaca hizmetin gereğini yapmaktı. Emniyetin bu hizmeti Kürtçe ve Zazaca olarak vatandaşına sunması gerekiyordu. Eğer Emniyet Genel Müdürlüğü bu hataya düşmüşse ve İçişleri Bakanlığı bununla ilgili herhangi bir uygulamaya gitmemişse doğrusu bu noktada bakanlığı da tartışmak gerekiyor. Bunu sadece Emniyetin bir uygulaması olarak görmemek gerekiyor. Demek ki, mevcut hükümetin bakanlığı da bu uygulamadan rahatsız değil. Milyonlarca vatandaşına hizmet götürmeyi gözden çıkarabiliyor. Bunu bir siyasetçi olarak bir hukukçu olarak bir insan olarak kabul etmek mümkün değil. Bu ülkede şiddete maruz kalan bütün kadınlara devletin etnik kökenine bakmadan hizmet götürmesi zorunludur. Hükümetin tüm vatandaşlarına eşit hizmet götürme sorumluluğu var. Hizmeti bazılarına götürürüm bazılarına götürmem, bazılarını bilgilendiririm bazılarını bilgilendirmem şeklinde bir uygulama hiçbir şekilde devlet yönetimiyle, ahlakıyla bağdaşmaz. Bu uygulamayı şiddetle eleştiriyor ve kınıyoruz.”

altac-tigris.png

AK Partili Aydın: Eksikliktir, kasıtlı yapıldığını düşünmüyorum

KADES uygulamasında 6 dil arasında Kürtçenin yer almamış olmasını sosyal medya üzerinden öğrendiklerini ifade eden AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Av. M. Şerif Aydın şunları söyledi: “KADES uygulaması bütün mağdur kadınların oluşabilecek ihtiyaçlarında kendilerine destek amacıyla çok önemli işlev ve görevi olan bir uygulamadır. Burada 6 dilin yanında Kürtçenin yer almamış olması sosyal medyada kötü bir şekilde bir dejenere sebebi oldu. Biz bunun bilerek ve isteyerek bir devlet ve hükümet politikası şekliyle yapılmadığını belirtmek istiyoruz. Muhtemelen bu konuda çalışmayı yapan ekibin yetersiz hazırlıkla bu projeye geçiş yapılmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Zira bizler de Bölgede Diyarbakır’da yaşayan, var olan insanlar, Kürt vatandaşlar olarak o 6 dil içerisinde hemen Türkçeden sonra bu ülke coğrafyasında en çok kullanılan ikinci dil olan Kürtçenin de yer almasını ister ve beklerdik. Tesadüftür biz de love Erdoğan etiket çalışmasını Kürtçe olarak "Em ji Erdoğan hez dikin" şekliyle Diyarbakır’da Keçi Burcuna asmıştık. Dolayısıyla bizim Kürtçeye bakışımız, Kürt olmamızla ilgili duruşumuz bellidir. İçişleri Bakanlığının bürokrasisi içerisinde cereyan etmiş olabilecek bir ihmalkârlığın ne parti teşkilatımıza ne Bakanlığımıza ne de Sayın Cumhurbaşkanımıza mal edilmesi girişimlerini de doğru bulmuyoruz. Bu durumun bir eksiklik olduğunu ve herhangi bir kasıtla yapılmadığını değerlendiriyorum. Bu konuda gerekli hassasiyetin bölgemizde bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da gösterileceği kanaatindeyim.”

aydin-tigris-001.jpeg

‘Kürtçe’nin önünün açılmasını istiyoruz’

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkan Vekili İrfan Söner ise, KADES uygulamasında Kürtçenin yer almamasına ilişkin şöyle konuştu: “Bir taraftan eşitlikten, demokrasiden bahsedilirken burada yaşamayan halkların dillerinde hizmet verirken, burada yaşayan 20-25 milyon Kürde, Kürtçeye yönelik bu tahammülsüzlük ya da görmezden gelme tutumu kabul edilebilecek bir şey değil. Bu yaklaşımın biran önce düzeltilmesini istiyoruz. Ötekileştirerek, yok sayarak, görmezden gelinerek bir yere varılamaz. Bu dil böyle yok olmaz. Dilimizin üzerindeki bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Bu konuda halktan da ciddi tepkiler var. Kürtçenin resmi dil ve eğitim dili olmasına yönelik imza kampanyamız da devam etmektedir. Bu kampanya ile 10 milyon imzayı hedefliyoruz. Kampanyanın sonunda ilgili birimlere, kamuoyuna açıklama yapacağız. Bu dil sorununun artık çözülmesi gerekiyor. İncitici bir davranış ile karşı karşıyayız. Aynı ülkede yaşamamıza rağmen görmezlikten gelme, yok sayma var. Bu tutumdan vazgeçilmesi ve Kürtçenin önünün açılmasını istiyoruz.”

soner-tigris.jpeg

CHP İl Başkanı: Kürtçeye yer vermemek halkı yok saymaktır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, Kürtçeyi yok saymanın insanlara saygısızlık olduğunu söyledi.

Kürtçenin bir anadil olduğunu ve bunun yok sayılamayacağını söyleyen CHP'li Özel, "Uygulamada Fransızca, Farsça ve İngilizce var. Elbette bu diller de olsun ama burada Kürtçe bilen ve konuşan en az 6 milyon insan var" dedi.

Türkiye'de Kürtlerin de yaşadığına dikkat çeken Özel, şu ifadelere yer verdi: "Sonuçta Türkiye'de bir Kürt halkı var. Bu dili kullanan bir halk var. Bu dili kullanan bu kadar insan varken Kürtçe'ye yer vermemek bu halkı yok saymaktır. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Bunun bir an önce düzeltilmesi gerekir."

ozel-tigris1.jpg

İYİ Parti İl Başkanı: Kürtçe ve Zazaca’nın eklenmesi güzel olur

İYİ Parti Diyarbakır İl Başkanı Vecdin Ensarioğlu ise, “Kentimizde ve bölgemizde Türkçe bilmeyen ve sadece Kürtçe ve Zazaca konuşan binlerce insanımız var. Bölgede ağırlıklı olarak Kürtçe ve Zazaca konuşuluyor. Yaşlıların çoğu Kürtçe ve Zazaca dışında bir dil bilmiyor. Uygulamada bu iki dilin yer alması güzel olurdu. İYİ Parti olarak bu iki dilin dahil edilmesini talep ediyoruz. Kürtçe ve Zazaca’nın eklenmesi bölge insanını mutlu eder” dedi.

ensarioglu-tigris.jpg

HDP’li Beştaş: Kutuplaşma dilde başlıyor

Sosyal medya hesabından konuyla ilgili kısa bir açıklama yapan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ”Türkiye’de en çok konuşulan ikinci dil Kürtçe yok. Ayrıştırma kutuplaştırma dilde başlıyor! Emniyet Kürt yurttaşlar için hizmete kapalı mı!” şeklinde tepki gösterdi.

bestas-tigris.jpg

Eski Ak Partili vekilden Bakan Soylu’ya ‘KADES’ çağrısı

Eski Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Mine Lökbeyaz’da KADES uygulamasında Kürtçeye yer verilmemesini eleştirdi. Lökbeyaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya çağrıda bulundu. Lökbeyaz, “Kıymetli Bakanım Süleyman Soylu eminim #Kürtçe ve #Zazaca uygulama olsun diye talimat verip çalışmaları başlatmıştır. Doğu ve Güneydoğuyu çok iyi tanıyan Bakanımız, Kürtlerin ve zazaların hassasiyetini mutlaka gözetir” paylaşımında bulundu.

lokbeyaz-tigris.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.