İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu’ndan birlik ve irfan mesajı
Şirvan Oktay GÖRER
TİGRİS HABER - Cizre’de, insanlığın yürüyüşünün izlerini taşıyan bu topraklarda düzenlenen etkinlikte, 16. ve 17. yüzyıl Kürt Alimi ve tasavvuf düşünürü Melayê Cizîrî’nin ilmi ve ahlaki mirası ele alındı. Hz. Nuh’un gemisinin uğurlandığına inanılan Cudi Dağı, etkinlikte insanlığın yeniden dirilişi ve başlangıcının sembolü olarak vurgulandı.
Melayê Cizîrî’nin, Kürtçenin yanı sıra Arapça, Farsça ve Türkçeyi bilen, medrese eğitimini Cizre’den Diyarbakır’a, Hakkâri’den Mardin’e uzanan geniş bir havzada tamamlayan bir ilim ve gönül adamı olduğu belirtildi. Divanıyla tasavvufi Kürt edebiyatında zirveye taşındığı ifade edilen Cizîrî’nin, felsefi estetikten ilahi aşka, vahdet-i vücut anlayışından derin ahlak tasavvuruna uzanan zengin bir dünya bıraktığı vurgulandı.

Programda konuşan İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, “Bu toprakların mayası, Allah’a ve Resulüne sevdalı gönül ehli erenlerin eliyle yoğrulmuş birlik ve kardeşlik ruhudur. Bu miras, milletimizin tarih boyunca omuz omuza verdiği mücadelelerin temelini oluşturmuştur” dedi.
Etkinlikte ayrıca, Mevlana’dan Melayê Cizîrî’ye, Yunus Emre’den Feqiyê Teyran’a, Hacı Bektaş-ı Veli’den Halid-i Bağdadî’ye kadar Anadolu’nun irfan erlerinin farklı dillerde aynı hakikati dile getirdiği, sevdikleri Rab’ın ve Resul’ün aynı olduğu, kardeşlik hukukunu savundukları aktarıldı.
Melayê Cizîrî’nin kabri, Cizre’deki Medresel Sor’da bulunuyor. Katılımcılar, onun ilmi ve ahlakının şehrin ruhuyla ne kadar iç içe olduğunu bir kez daha vurguladı. Etkinlik, farklı dil ve kültürlerden gelen insanların, aynı gönül ve hakikat anlayışı etrafında buluştuğu bir birlik ve beraberlik.




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.