Kışanak: Bu ayıbı ya devlet ya da biz kaldıracağız

Kışanak: Bu ayıbı ya devlet ya da biz kaldıracağız
BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, Nusaybin-Qamişlo arasındaki sınır hattında örülen "utanç duvarı"nın inşaatını protesto etmek amacıyla ölüm orucu eylemi yapan Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan'ı ziyaret etti. Kışanak, sınırda örülen "utanç duvarı"

Nusaybin ile Rojava'nın Qamişlo kenti arasındaki sınır hattında örülen "utanç duvarı"nın inşaatını protesto etmek amacıyla 4 gündür mayınlı alanda ölüm orucu eylemi yapan Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökkan'a destek vermek amacıyla BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak'ın da aralarında bulunduğu bini aşkın yurttaş yürüyüş gerçekleştirdi. Mitanni Kültür ve Sanat Merkezi binasının önünde biraraya gelen yurttaşlar, sık sık alkış ve zılgıtlar eşliğinde "Biji Serok Apo", "Biji berxwedana Ayşe" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları attı. Yürüyüşte PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri taşındı. Gökkan'ın eylem yaptığı yere gelen BDP Eş Genel Başkanı Kışanak, BDP'li belediye ve belde başkanları, DÖKH aktivistleri ve BDP Mardin İl Eş Başkanı Reşat Kaymaz'dan oluşan 18 kişilik bir heyet, Gökkan'ı ziyaret etme talebine polis izin vermedi. Bu sırada Gökkan'ın annesi Lütfiye Gökkan, Kışanak'ın yanına gelerek, "Her anne böyle bir insan dünya getirmelidir. Böyle bir evlat doğurdum için Allah'a bin şükürler olsun" dedi. Polislerle yapılan yarım saatlik görüşme sonucu heyet Gökkan'ı ziyaret etti. Kışanak, yaklaşık 3 saat görüştükten sonra Gökkan'ı ikna etmesinin ardından Gökkan muayene olmayı kabul etti. Eylemin yapıldığı alanın üst tarafında bekleyen ambulansta muayenesi yapılan Gökkan, daha sonrasında ise ihtiyaçlarını karşılamak için çevrede bulunan bir eve giderek, ihtiyaçlarını karşıladı. Gökkan'ı eylem yaptığı alana bırakan Kışanak, BDP'li seçilmişlerin süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başladığı yere gelerek, basın açıklaması yaptı.

'Bu duvarın asla ve asla yapılmasına izin vermeyeceğiz'

Gökkan'ın başlattığı açlık grevi eylemini kutlayarak konuşmasına başlayan Kışanak, "Öncelikle hepimiz, Gökkan'ın başlattığı bu onurlu mücadeleyi kutladık. Hepimizin adına yapması gereken bu görevi o yapıyor. Bu utanç duvarına karşılık kendi bedenini ortaya koymuş durumda. Gökkan'ın görüşlerini ve düşüncelerini aldık. Buradan insanlık onuruna sahip çıktığı duruşuyla teşekkür ediyoruz. Buradan net bir şekilde ifade ediyoruz, bu duvar yapılamayacak. Şimdiye kadar bize dayatılan her türlü baskıyla baş etmeyi bildik, bu tecrit ve utanç duvarını ortadan kaldıracak ve bir daha böyle bir teşebbüste bulunmalarına izin vermeyecek bir duruşu sergileyeceğiz. Ayşe başkan da bu konuda rahat olsun. Bu sorumluluk sadece onun omuzlarında değil hepimizin omuzlarındadır. Bu duvarın yapılmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz" dedi.

'Gökkan'ın sağlık durumu çok iyi değil'

Gökkan'ın olağanüstü koşullarda açlık grevi eylemini sürdürdüğünü belirten Kışanak, "Güneşin altında ve insani ihtiyaçlarını karşılamadan yoksun bir şekilde bu eylemini sürdürüyor. Gündüz güneşin altındadır, gece ayazının soğuğu altındadır. Bu koşullarda direnir ve mücadelesinde yürütür. Gökkan yeterince sıvı tüketmiyor. Eyleme başladığı günden beri toplam 2 litre kadar sıvı alabilmiş ya da alamamış. Bu kadar ciddi bir durumla karşı karşıyayız. Sıvı tüketmediği için hızlı bir şekilde hayati tehlike yaratan bir durumla karşı karşıyayız. Kendisinden rica ettik. Uluslararası ve evrensel açlık grevi koşullarına ve kurallarına kendisinin de riayet etmesi ricasında bulunduk. Doktorların da özellikle belirttiği gibi, günlük hayati ihtiyacını devam ettirmesi için 3 litrelik sıvı tüketimini mutlaka karşılaması gerekiyor. Şekerli ve tuzlu su sınırlı bir şekilde bu sıvıya alınması gerekiyor. Şimdiye kadar bunların hiçbirini yapmadığı için genel sağlık durumu çok iyi değil. Kan şekeri çok düşük, tansiyonu zaman zaman çok düşüyor ve yükseliyor. Nabzı da istikrarsız bir şekilde atıyor" diye belirtti. 

'Eylemini sürdürebilmesi için gerekli koşullar yaratılsın'

Gökkan'ın normal açlık grevi koşullarında eylemini sürdürmesi gerektiğini ve yetkililerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Kışanak, "Ayşe başkana küçük bir çadır verilmelidir. İnsani ihtiyaçlarını karşılamak için de seyyar bir tuvalet ve lavabonun temin edilmesini talep ediyoruz; ancak ısrarlı taleplerimize karşı bir karşılık bulamadık. Umuyoruz ki, en kısa zamanda Ayşe başkanın insani koşullarda eylemini sürdürmesi için yetkililerin bu sorumluluklarını acilen yerine getirirler. Bu konuda hükümetin, devletin ve yerel yetkililerin çok acil gerekli tedbirleri alması gerekir" diye konuştu. 

'Duvar değil dostluk köprüsü kurulsun'

Sınırda örülen "utanç duvarı"na karşı tüm Türkiye halklarına ve Kürtlere seslenen Kışanak, "Bu duvar başka bir yerde örülmüyor. Bu duvar insanlığımızın ve vicdanlarımızın tam orta yerinde inşa ediliyor. Eğer insanlığımız ve vicdanlığımız hala yerinde duruyorsa, bu erdemlerimizi yitirmediysek acilen elimizdeki bütün mücadele araçlarını seferber ederek, bu duvarın yapılmasını durdurmalıyız. Bu utançtan Türkiye ve Nusaybin'i kurtarmalıyız" dedi. Örülen duvarın ne Suriye'deki gelişmeler ne güvenlik ne de kaçakçılıkla hiç bir şekilde izahı yapılamayacağını vurgulayan Kışanak, şunları dile getirdi: "Eğer kaçakçılık ile ilgili önlem alınıyorsa, yetkililere çağrı yapıyoruz. Gitsinler Edirne'de Kapıkule Sınır Kapısı'na, gümrüklere ve limanlara baksınlar. Kaçaklığın alası orada yapılıyor. Eğer bu duvar güvenlik gerekçesiyle yapıyorlarsa, tamamen bu bir yalandır. Suriye sınırı bir boydan bir boya neredeyse tamamı PYD'ye bağlı YPG güçleri tarafından kontrol ediliyor. Ancak şu ana kadar Türkiye yönelik her hangi bir küçük güvenlik sorunu yaşanmamıştır. Rojava ile Türkiye arasında duvar örülmesini değil, dostluk köprüsünü kurulmasını istiyoruz. Rojava'daki halkımız da bunu istiyor. Buradan vicdanlarını bir kez daha imtihana sunmalarını istiyoruz." 

'Utanç duvarını hiç bir Kürt kabul etmez'

"Türkiye'nin Yunanistan ve Bulgaristan'da bulunan herhangi bir kentine tel örgüler ve mayınlar ve zulüm duvarı yapılırsa" diyen Kışanak, "Türkler bu durumu kabul eder mi? Etmeyeceklerine göre, biz Kürtler neden kabul edelim. Biz eksik miyiz? Biz sizden aynı haklara sahip değil miyiz? Sizin kabul etmediğiniz bir durumu neden Kürtler kabul etsin? Kürtler köle midir? Kürtler burada karşı tarafta akrabalarını, komşularını aynı halkın bir parçasını zulme, ölüme ve çetelere terk edilmesini seyir mi edecek? Araya sizin utanç duvarı örülerek, bu halkı ortadan bölmeye seyirci mi kalacak? Bunu kabul edecek tek bir Kürt yoktur. Bunun siyasi parti ve düşünceyle hiç bir alakası yoktur. Kendisine Kürdüm, insanım ve vicdanım var diyen hiç bir insanın kabul etmeyeceği bir uygulamayı bize kabul ettiremezsiniz. Biz artık özgürlüğün ne olduğunu anlayan ve bunun zevkini tatmış bir halkız" diye belirtti. 

'Muhatabımız AKP hükümetidir' 

Hükümete net bir şekilde seslendiğini ifade eden Kışanak, "Öteleyen, oyalayan yaklaşımlarınızdan vazgeçin. Ya bu utancı çıkın açıkça sahiplenin ya da bu duvarı yapımını durdurun. Durdurmazsın bu halk durduracak ve bunu yapmaya teşebbüs eden hükümet, siz bir kara leke ile karşı karşıya kalacaksınız. Yaptığımız görüşmelerde bakanların tamamı duvarın yapımını hem sahiplenmiyor hem de durdurmuyor yaklaşımı içerisindedir. Biz başka sorumlu tanımıyoruz. Bu ülkede bir iktidar varsa ve kendini müktedir olarak kabul ediyorsa, askeri vesayeti de yendiğini söylüyorsa, biz başka hiçbir muhatap tanımıyoruz. Muhatabımız hükümetin kendisidir. Ya bu utanç duvarını sahiplenecekler ve bu halk da bunları gereken dersi verecektir ya da durduracaktır. Başka hiç bir formülü de yoktur. Duvarın yapımı durduruluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. 

'Bu sorun çözülmezse bu halk 7 Kasım'da çözecek'

Süresiz-dönüşümsüz açlık grevine başlayan BDP'li seçilmişleri kutlayan Kışanak, "7 Kasım'da Nusaybin'de kitlesel yapılacak yürüyüşe kadar umarız bu sorun çözülür. Eğer 7'sine kadar bu sorun çözülmeyecek ise bu halk bu sorunu burada çözecek. Bu iddia ve kararlılıkla burada olacağız. Tüm halkımıza da burada çağrı yapıyorum; ya bu ayıbı hükümet, devlet kaldıracak ya da biz kaldıracağız. Sert bir mücadeleyi istemiyoruz. Biz çözüm istiyoruz. Ama çözümü de temin edemezsek onurumuzdan da vazgeçmeyeceğiz. Bunu herkes de çok açık bir şekilde bilmesi gerekir" dedi. 

Kışanak, açıklamanın ardından süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlayan BDP'li seçilmişlerin yanına giderek, onlarla sohbet etti. 

(DİHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.