Salim Ensarioğlu: İYİ Parti Kürtlere iyi gelecek

Salim Ensarioğlu: İYİ Parti Kürtlere iyi gelecek
İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı ve eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, Kürt sorununun çözümü konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

Ensarioğlu, “Şiddet ve bölünme dışında her şeyi tartışabiliriz. Birileri gençleri dağa çıkartıyor, iktidar da dağa giden gençler için ‘gidersen öldürürüm’ diyor. Dağa çağırmakta, öldürmekte çözüm değil. Biz üçüncü yol için çalışıyoruz. Bu nedenle İYİ Parti’nin Kürtlere iyi geleceğine inanıyorum” dedi.

İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı ve eski devlet bakanı Salim Ensarioğlu, Kürt sorununun çözümüne ve Diyarbakır’da yaşanan çeşitli sorunlara ilişkin Tigris Habere konuştu.

Salim Ensarioğlu, Merkez siyaseti parlamentoya taşıma ve bölgede üçüncü bir kapı açmak için yeniden siyaset dedi.

salim-ensarioglu-(2).jpeg

Merkez siyasetteki boşluk ve bölgede üçüncü bir alternatif için…

Esasen siyaset defterini bir dönem kapmasına rağmen neden yeniden siyaset sahnesine çıktığını ve İYİ Parti ile birlikte olduğunu Tigris Haber’e değerlendiren İYİ Parti Siyasi İşler Genel Başkanı Salim Ensarioğlu, şunları söyledi: “Ben genç yaşta milletvekilliği ve bakanlık yaptım. 1991 yılında milletvekili seçildim ve 1996 yılında 41 yaşında 54’üncü hükümete 3’üncü kabinede bakanlık görevi yaptım. Bana göre siyaseten ben milletvekili olarak da bakan olarak da görevimi yaptım. Ama buna rağmen yıllar sonra siyasete geri döndüm. Niçin siyasete ger döndüm meselesine gelince; tek başına bir iktidar var ve bölge insanı ne karşısında bir muhatap bulabiliyor ne de özellikle bölgeye bir hizmet, yatırım oluyor. İYİ Parti’de siyasete atılmamın nedeni Türkiye siyasetinde merkez sağ ayağının parlamentoda olmayışıdır. 2002 yılında Cem Uzan’ın siyaset yapmasıyla başlayan süreçte Anavatan, DYP ve MHP barajın altında kaldı. Benim anlayışıma göre bu durum demokratik değildi. Yüzde 48.5 oy alan CHP ile AK Parti, parlamento dışında kalan yüzde 51.5’in de hakkını kullandılar. Ve 2017 yılına kadar da merkez sağ parti parlamentoda yoktu. İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, DYP zamanında bakanlık, MHP’de ise Meclis Başkan Vekilliği yapmıştır. Eğer Akşener MHP’de Genel Başkan olsaydı benim orada işim olmazdı. Çünkü ben ayrımcı bir yerde olsam HDP de var ama ben merkezim. Merkezin amacı ideolojik değildir. Türkiye’de 4 ideoloji var; biri HDP, iki MHP, üç Milli Görüş ve Sol. Ben ise merkezdeyim ve amacım da hizmettir. AK Parti gelinen noktada baktık ki merkezi kucaklamıyor. Ben ise merkeze inananlardan biriyim. Meral Hanım MHP’nin başına geçmeyip yeni bir parti kurunca burada merkezcilerle milliyetçiler bir arada olabilir. Doğru Yol Partisi’nde de milliyetçisi de vardı, Alevi de vardı, merkez de vardı. Bir Kürt Zaza olarak ben de vardım. Doğru Yolda olan İYİ Parti’de de olabilir düşüncesiyle buraya girdim. Siyasete girmemin ikinci nedeni ise yıllardır Doğu ve Güneydoğu’da antidemokratik bir seçimin yaşanmasıdır. Türkiye genelinde 4-5 parti meclise giriyor ama bölgede iki parti var meclise giren. Ya AK Parti ya HDP, bunun dışındaki tercihler parlamentoya yansımıyor ve bunun adı da demokrasi değildir. Bölgede üçüncü bir partinin olması gerektiğine inandım. Diyelim bir vatandaş olarak iktidara kızıyorum, HDP’ye de oy vermek istemiyorum ve üçüncü bir kapı olmalı. Bölgede üçüncü bir kapı olsun ve Türkiye’de de merkez sağ mecliste olsun diye siyasete girdim. İYİ Parti, demokrat, kalkınmacı ve milliyetçi bir partidir. Şimdi yeni partiler de kuruluyor ve vatandaş biraz da onları bekliyor. Yeni partilerin mesajını merak ediyor.”

salim-ensarioglu-(1).jpeg

“İYİ Parti’nin Kürtlere iyi geleceğine inanıyorum”

Kürt sorununun çözümü meselesine ilişkin Ensarioğlu, “Kürt sorununa baktığımızda ortada bir şiddet sorunu olduğunu görüyoruz. Şiddetin dışında ise kendi haklarını arayan bir halk gerçeği var. 2002’de 1 milyon 800 bin oy alan HDP bugün 6 milyon oy alıyor. Aradaki bu fark kendi istediğini bulmadığı için ve bölgeye gelmeyen hizmete bir tepki olarak HDP’ye yöneliyor. Öncelikle bu tespiti yapmamız gerekir. Kürdün varlığı kabul edilmeli. Ben Kürdüm, Zazayım ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bütün dinlere de saygılı bir Müslümanım. Kürt meselesine bakınca şunu görmek lazım; biz hepimiz beraber mücadele etmişiz İzmir’i, İstanbul’u Bodrum’u, Bursa’yı, Ankara’yı kazanmışız ve bunu bırakıp ayrılalım gidelim Erbil’le Ağrı arasında bir devlet kuralım. Bir bakalım bunu bizim vatandaş ne kadar istiyor? Doğu Güneydoğu’daki nüfus kadar bir Kürt nüfus yalnızca İstanbul’da yaşıyor. Bu Kürt nüfus geri gelecek mi? Yani, bazı noktalarda ayrışıyoruz. Şiddet, asla! Ben merkez siyasete inanmış biri olarak söylüyorum; şiddete, bölünmeye hayır! Bunun dışında her şeyi tartışabiliriz her şeyi de çözebiliriz. Ve ben bu sorunu çözmek için İYİ Parti’deyim. Hemen hemen her başkanlık divanında Kürt meselesi, bölge meselesi konuşuluyor. Geçenlerde GAP Projesi için bir açıklama yaptım. Bana göre birileri gençleri dağa çağırıyor, ‘gelin buraya gelin buraya’. İktidar da diyor ki, ‘gidersen seni öldürürüm’. Şimdi o genci dağa çağıran da öldürürüm diyen de doğru değil. Önemli olan o genci o duruma getirmemektir. Ona birey olarak ekonomi, eğitim imkanı sağlamaktır. GAP 1961’den beri başlamış bir projedir. İstanbul’a ayırdığın projelerin 5 milyar dolarını ver ve GAP’ı bitir. GAP’ta 1 milyon 800 bin hektar arazi sulanıyor. Burada 3 milyon 200 bin insan iş imkanına kavuşuyor. Köylü köyüne geri dönünce şehirler de nefes alır. Köylü üretime geçtiği zaman bütün ülke rahatlar. Şuan Türkiye’nin iki temel sorunundan biri Kürt sorunu diğeri ekonomidir. Şuan şehirler üretimsizlikle, işsizlikle tıkanmış ve mega köylere dönüşmüş durumda. GAP’ın hayata geçmesi herkesi rahatlatır. Biz o üçüncü yolu, o gençleri ölmeye, öldürmeye mecbur etmeden bir alternatif sunalım diye çalışıyoruz. Ben İYİ Parti’nin Kürtlere iyi geleceğine inanıyorum. Şiddet ve bölünmeye hayır, ortak noktamız ise vatan.  Ortak noktamız Türkiye’dir ve oturup bütün demokratik haklarımızı tartışabiliriz.” Diye konuştu.

“Merkez sağ ve demokrat ve muhafazakar Kürtlere hitap etmek istiyoruz”

Kürt sorununun çözümüne yönelik siyasi değerlendirmelerde bulunan Ensarioğlu, şöyle konuştu: “Şimdiye kadar Kürt sorununda tespitlerde bulundum ve şimdi de bir beyanatım olacak. 2002’de AK Parti’nin gelişiyle insanlar umutlandı. Dindar kesim de demokratik kesim de solcu kesim de bir ümit bağladı. AK Parti birinci dönem çok iyi de gitti. İkinci dönem rutinleşti ama son dönem, yani tek adam dönemince sokaktan koptu. Ben tek adamlığa karşıyım. Cumhurbaşkanlığı sistemine karşıyım, parlamenter sistemi savunuyorum. Şimdiki istemde bakanları hangi milletvekili bulabiliyor, ne diyebiliyor. Bakan Külliye’den emir alamadan karar veremiyor. Tek adam Türkiye’den koptu, sokaktan koptu Güneydoğu’dan tamamen koptu. Hiçbir parti AK Parti kadar büyük bir referans vatandaştan alamamıştı. 18 yıl az bir zaman değil. Gelinen noktada artık insanlar hakkını savunamıyor. Oysa sussan insandan korkmak lazım. İnsanlar konuşmalıdır. Konuşmayan, sandıktan umudunu kesen insanlar çok tehlikelidir. Biz AK Parti’den ümidini kesen vatandaşlara ve demokrat muhafazakar Kürtlere ümit olmalıyız. Kimsenin devletin gücünü kullanarak insanları rencide etmesi doğru değil. Hala vatandaşlar itiliyor. Hata görülmüyor. Hatayı görmek, özür dilemek erdemdir ama yok böyle bir şey. Beni tanıyanlar soruyor neden İYİ Parti’desin diye. Ben de diyorum ki, üçüncü bir kapı açılması lazım. Ben Meral Hanıma güveniyorum. Biz burada bu üçüncü kapıyı açabiliriz. Kalkınmacı, demokrat ve milliyetçi bir parti. Tüzükte beni ikinci adam olarak kabul etmişler. Meral hanımdan sonra bütün yetki bende. Merkez sağ ve Kürt kardeşlerim, bütün insanlara saygım sonsuzdur ama özellikle demokrat ve muhafazakar Kürtlere hitap etmek istiyoruz. İktidar partisi merkez olabiliyor da İYİ Parti mi olmayacak. Muhafazakar Kürtler oraya oy veriyor da İYİ Partiye mi oy vermeyecek. Ağar orada, Tansu hanım orada, Ethem Sancak orada, Perinçek orada, MHP orada.  İYİ Parti’de ben varım peki Cumhur İttifakı ile hareket edenlerde var mı böyle bir babayiğit. Orada bir kişi benim gibi konuşabilir mi, bir saatte sesini keserler. Şimdi benim yerim mi doğru orası mı doğru bunu muhafazakar Kürtlerin düşünmesi lazım.”

“Belediye Başkanları alındığı zaman encümen kendi arasında bir seçim yapabilmeliydi”

Bölge illerindeki kayyum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ensarioğlu şunları söyledi: “Belediye Başkanları seçildiği zaman dokunulmazlığım var gibi her yanlışı yapamaz. Tabii dokunulmazlığı olmasına rağmen milletvekili de yanlış yapmamalıdır. Devletin bütçesinden para alıyorlar ve millete hizmet etmeleri gerekiyor. Öncelikle bunun bilincinde olmalılar. Ama kayyumlar da doğru değil. Hakkında mahkeme kararı olmadan kayyum atanması yanlış. Bu seferki kayyum atamalarından millet tatmin olmadı. Çok kısa bir sürede oldu ve millete bir bilgi, rapor sunulmadı. HDP’ye sonradan oy veren ama eylemlere katılmayan 4 milyonluk kitle kayyumlar konusunda ikna edilmedi. 3-4 ay sonra atanan kayyumlar inandırıcı olmuyor. Yargıya saygım sonsuzdur, tarafsız olmasını bütün gönlümle istiyorum. Ama keşke alındıkları zaman bir belge sunularak alınsalardı ve millet de tatmin olsaydı. Eskiden kayyumlar konusunda pek tartışma olması ama şimdiki kayyumlara millet kuşkuyla baktı. Ama yine de konu yargıya intikal etmiş ve bir yorumda bulunmak istemiyorum. Kayyumlara siyaseten ise şunu söylüyorum, Belediye Başkanları alındığı zaman encümen kendi arasında bir seçim yapabilmeliydi. Olmadı seçime gidilsin. Bu arada atanan kayyumlara şüpheyle bakmıyorum. İllerin Valileri, ilçelerin kaymakamları ve illerini ilçelerini temsil ediyorlar. Onlardan yana bir şüphem yok ama seçimle olsaydı, encümenler arasında başkan seçilseydi vatandaşın gönlünde daha iyi olurdu. Tabii devlet de bu konuda yıpranmazdı. Devlet tartışma konusu olmamalı, yıpranmamalı.”

“Devletin Valisi devreye girmeli’

Diyarbakır’da son haftalarda gündem olan davetiye usulü ihalelere ilişkin ise Ensarioğlu şöyle konuştu: “Bunun net bir biçimde yanlış olduğunu söyleyebilirim. Adrese teslim yapılıyorsa yanlış yapılıyor. İster Karayollarında olsun isterse de belediyede olsun bu yöntem adrese teslimdir ve derhal durdurulmalıdır. Devletin valisi tam da burada devreye girmelidir. İhaleler şeffaf bir şekilde yeniden yapılmalıdır. Neden İstanbul’daki, Ankara’daki iş adamı iş yapıyor da Diyarbakır’daki iş yapamıyor?”

“Batıda çılgın projeler yapan hükümet bölgede delilik yapmalıdır”

Diyarbakır’daki havayolu seferlerinin yetersizliğine değinen Ensarioğlu, şöyle konuştu: “Buradan Türk Hava Yolları yetkililerine ve ulaştırma Bakanına sesleniyorum. Ben ayda 4-5 defa Diyarbakır’a gidiyorum. 30 yıldır Diyarbakır’a havayolları ile gidip geliyorum. Bölgede sefer sayısında sıkıntı var. Uçaklar dolu dolu gidip geliyor. Ben kontenjan hakkım olmasına rağmen bazen iki üç gün yer bulamıyorum. Hastamız oluyor zamanında gidemiyoruz. Biran önce bu sıkıntılar giderilsin. Diyarbakır’daki uçak seferleri arttırılsın. Biran önce bu soruna el atılsın ve düzeltilsin. Diyarbakır büyük bir şehirdir ama maalesef sahipsizdir. Diyarbakır da Güneydoğu da sahipsizdir. Devlet rutini aşan bir hizmet kapasitesi ortaya koymalıdır. Batıda çılgın projeler yapan hükümet bölgede delilik yapmalıdır. Hizmette deli projeler üretmelidir ama yok. Diyarbakır’a uluslararası bir havaalanı açılmalıdır. Mevcut havaalanının sefer sayısı en az dörde çıkarılmalıdır.  Yine, Diyarbakır’a otoban gelmelidir. Diyarbakır’a hızlı tren getirilmeli.  Bölgedeki yatırımcılara kolaylık sağlanmalı, vergi indirimi, enerji indirimi, SGK primlerinin devlet tarafından karşılanması gibi. Ulaşım sorunları çözülmeli ki yatırımcı malını rahat bir şekilde istediği yere taşıyabilsin. Bölge halkı çok şey istemiyor, geciken haklarını istiyor. Bugüne kadar yapılamayan birikmiş hizmet borçlarından başka istediğimiz bir şey yok.”

“Bunun arkasında rant var”

Sur’daki yeni yapılaşmayla birlikte oluşan rant paylaşımı üzerine konuşan Ensarioğlu, “Diyarbakır’da belli bir kesim birimleri kullanarak kendine rant sağlıyor. Buna devletin el atması lazım ve bu rant paylaşımının arkasında kim varsa çıkarılmalıdır. Sur’daki ev fiyatları Ankara’dan daha fazla. Bunun arkasında rant var. Esasında halka sorsanız bunların kim olduğu da biliniyor”  İfadelerini kullandı.

 İlyas Akengin / Özel Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum