Şeyh Said’in torunu Tigris Haber'e konuştu

Haber kamera: Şirvan Oktay GÖRER

TİGRİS HABER - Aynı zamanda “Şeyh Said Efendi ve Dava Arkadaşları Derneği”nin başkanlığını yürüten Fırat, yaklaşık 10 yıldır bu mücadeleyi sürdürdüklerini ve hukuki sürecin şu anda Anayasa Mahkemesi’nde devam ettiğini ifade etti.

Kasım Fırat, eğer barıştan söz edilecekse, savaşın başladığı yerden başlamak gerekir” diyen Fırat, bu sürecin ilk adımının Şeyh Said ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması ve varislerine teslim edilmesi olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanlığı muhatap almadı

Fırat, 6 yıl önce Diyarbakır, Urfa ve Batman barolarının desteğiyle başlattıkları hukuki mücadele kapsamında önce mahkemeye başvurduklarını, ardından da İçişleri Bakanlığı’na resmi yollarla cenazelerin yerini sorduklarını ifade etti. Ancak Bakanlık, “Böyle bir olaydan haberdar olmadıkları” yönünde savunma yaparak davaya itiraz etti. Mahkeme, Bakanlığın bu beyanını esas alarak davayı reddetti. Bunun üzerine Kasım Fırat ve dernek yönetimi, konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Dava yaklaşık 1,5 yıldır Anayasa Mahkemesi’nde beklemede.

Bu mesele sadece bir mezar meselesi değil

Fırat, cenazelerin teslim edilmesinin sadece tarihi bir adaletin tesisi değil, aynı zamanda toplumsal barışa katkı sağlayacak sembolik bir adım olduğunu belirtti, şöyle dedi;

“Bu mesele sadece Şeyh Said’in mezarı değil. Halit Bey, Seyit Rıza, Mele Said-i Kürdi, Seyit Abdulkadir ve Yusuf Ziya gibi birçok Kürt önderinin akıbeti de meçhul. Bu kişiler halkları için mücadele eden isimlerdi. Eğer barıştan bahsedilecekse, onların varislerine en azından bir mezar taşı borçluyuz.”

Resmi çalışmalar engellendi, dernekle yola devam ettik

Kasım Fırat, bu konuda yıllar önce bir vakıf kurmak istediklerini ancak izin verilmediğini, bunun üzerine resmi olarak kurdukları dernek çatısı altında mücadeleyi sürdürdüklerini belirtti. Fırat, “Bu dernek 10 yıldır resmî olarak faaliyet yürütüyor. Şu anda da başkanıyım. Şeyh Ali Rıza Efendi’nin talebesiyim, oğluyum ve Şeyh Said’in birinci derece torunuyum” dedi.

Bu mesele tüm Türkiye halklarını ilgilendiriyor

Fırat, çağrısını sadece Kürt halkına değil, Türkiye toplumunun tüm kesimlerine yaptı; “Bu adım yalnız Kürt halkı için değil, Türk halkı ve Ortadoğu halkları için de bir barış vesilesi olur. Eğer yeni bir başlangıç isteniyorsa, bu tarihî haksızlıkların giderilmesiyle mümkün olabilir” dedi.