TED Kolejinin eğitim anlayışı: 'ÖNCE MUTLULUK SONRA BAŞARI'

TED Kolejinin eğitim anlayışı: 'ÖNCE MUTLULUK SONRA BAŞARI'
TED Kolejinin eğitim anlayışı:'ÖNCE MUTLULUK SONRA BAŞARI'

88 yıllık birikimiyle Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından olan TED Koleji 2 yıldır Diyarbakır’da hizmet veriyor.

35’inci TED Okulu olarak 2 yıl önce açılan Diyarbakır Koleji,  tam eğitim bursu ile fark yaratıyor. “Önce mutluluk sonra başarı” sloganı ile TED kültürünün eğitim sistemine bakışını özetleyen,  TED Diyarbakır Koleji Müdürü Ozan Demiralp, önemli açıklamalarda bulundu.

Önceliğimiz Akademik başarı değil

Akademik başarıdan önce öğrencilerin mutluluğunu esas aldıklarını belirten Demiralp, “Biz sadece öğrencilerimizin akademik başarılarını hedeflemiyoruz, çocuklarımızı sosyal, sportif, kültürel, sanatsal açıdan bir bütün olarak gelişimlerini sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

93.77 Okul ortalaması ile TED Kolejinin İl birincisi

93.77 Okul ortalaması ile TED Kolejinin Diyarbakır İl birincisi olduğunun altını çizen Demiralp, şunları söyledi: “Bizde öğrenciler özel sınıflara ayrılmıyor, bizde seviye grubu yok. Eğitimin doğrusu seviye grubunun olmamasıdır. Öğrencileri düzeylerine göre sınıflara ayırdığınızda alt seviyedeki öğrenciler daha en başından kendilerini kötü hissedeceklerdir. Biz sadece birincilere oynamıyoruz, ortalamanın yükselmesi için çaba sarf ediyoruz.”

Kantin yok, para yok, tüketim alışkanlığı yok

TED Kolejinde kantin yok diyen Demiralp, “ Öğrencilerimize 3 öğün sağlıklı yemek veriyoruz. Sabah kahvaltısı, öğlen yemeği ve ara öğün şeklinde 3 öğün olarak öğrencilerimize hizmet sunuyoruz. Kantin yok, öğrencilerimiz para kullanmıyorlar ve tüketim alışkanlığı edinmiyorlar” şeklinde konuştu.

 

TED Kolejinden Tam Eğitim Bursu

TED Kolejleri, 88 yıllık birikimiyle Türkiye’nin en köklü eğitim kurumudur. Diyarbakır TED Koleji Türkiye genelinde 35’inci TED Okulu olarak açıldı. TED Özel okulculuğun ötesinde tam eğitim bursu veriyor. Aile geliri 2 bin 500 TL’nin altında olan çocuklara verdiğimiz tam burs için sınavlarımız 25 Şubat’ta yapılıyor. Tam bursluluk sınavında başarılı olan öğrencilerimize aile ziyaretleri ve psikolojik testler yapıyoruz. Her yıl ortalama 5 ya da 6 öğrenciyi tam burslu olarak alıyoruz. Bugüne kadar toplamda 13 öğrencimiz TED okullarında tam burslu olarak eğitim öğretimlerini sürdürüyorlar. Bu 13 öğrencimiz arasında Diyarbakır’ın değişik semtlerinden, özellikle gecekondu bölgelerinden gelen öğrencilerimiz var. TED Kolejlerinin bursu klasik bir özel okul bursu değildir. Çocukların bütün bir yıl boyunca sürekli olarak gelişimini gözeten bir programımız var. TED bursu alan çocuklarımıza 15 tatilde, yaz tatilinde kamplar, diksiyon eğitiminden sanat eğitimine kadar verdiğimiz çeşitli eğitimler var. Ayrıca bu burs üniversite sonuna kadar devam eden bir burstur. Türk Eğitim Derneği (TED) bursunun en önemli özelliği budur. Ve biz bu öğrencilerimize meşale diyoruz. TED’in yolunu aydınlatacak ışığı bu öğrencilerimizde görüyoruz. Bu burslar aynı zamanda TED’in sosyal sorumluluk projesinin en önemli ayağıdır.

 

TED Koleji 93.77 Okul ortalaması ile birinci

TED Kolejleri olarak Diyarbakır’da Anaokulu, İlkokul ve Ortaokul açtık. Bu yıl da Lisemiz açılacak, kademeli olarak büyüyoruz. Geçen yıl 7’inci sınıfa kadar öğrenci aldık ve 300 öğrenci ile eğitim öğretime başladık. Bu sene ise 600 öğrencimiz ile eğitim öğretime devam ediyoruz. 20 bin metrekarelik alanda çok geniş imkânlara sahibiz. Bu sene ilk TEOG sınavına Kasım ayında girdik. Bu yılki TEOG’da bir Türkiye birincisi çıkardık. Bugün 93.77 gibi bir okul ortalamamız var. Öğrencilerimizi aldığımız yerden ulaştırdığımız yer gerçekten muazzam bir başarıya karşılık geliyor. Yine, TEOG sınavında İngilizcede 47 öğrencimizden 24’ü tam puan aldı. Yani, 2 öğrencimizden biri İngilizceyi tam yaptı. Diğer derslerden de birçok öğrencimiz tam puan aldılar ama bizim için bundan da önemli olan okul ortalamamızın çok yüksek olmasıdır. Bunun yanı sıra az önce de belirttiğim tam eğitim burslu öğrencilerimizin ortalaması ise 100 üzerinden 97.80’dir. Bir başka üstünlüğümüz ise TEOG’da başarılı olan öğrencilerimizin aynı zamanda spor müsabakalarında da başarıları var. Yıldız kızlarda Diyarbakır şampiyonu olduk. Voleybol’da Diyarbakır dördüncüsü olduk. Aynı şekilde okulumuzun bir orkestrası, Rock grubu da var. Yine, buralarda da TEOG’da başarılı olan öğrencilerimiz var. Bizi en çok mutlu eden husus ise tamda budur. Biz sadece öğrencilerimizin akademik başarılarını hedeflemiyoruz, çocuklarımızı sosyal, sportif, kültürel, sanatsal açıdan bir bütün olarak gelişimlerini sağlamayı hedefliyoruz.

 

TED Kolejinde seviye grubu yok

Bu yıl Milli Eğitimden bize ulaşan verilere göre, not ortalamasında Diyarbakır birincisi TED Koleji’dir. Bizim için TEOG sınavında daha çok birincilik kazanmak öncelikli değildir. Bizde öğrenciler özel sınıflara ayrılmıyor, bizde seviye grubu yok. Eğitimin doğrusu seviye grubunun olmamasıdır. Öğrencileri düzeylerine göre sınıflara ayırdığınızda alt seviyedeki öğrenciler daha en başından kendilerini kötü hissedeceklerdir. Biz sadece birincilere oynamıyoruz, ortalamanın yükselmesi için çaba sarfediyoruz. Tabii ki bizim de hafta içi oluşturduğumuz gruplarımız var ve öğrencilerimiz kendilerini hangi konuda eksik buluyorsa bu gruplara katılarak eksikliklerini giderebilirler. Yani, hafta içi oluşturduğumuz bu gruplarda yapılan eğitimlerle çocuklarımızın eğitim seviyelerini birbirine yaklaştırmayı esas aldık. Çocuklarımızı seviyelerine göre farklı sınıflara ayırmaktansa ek eğitim grupları ile çocuklarımızın seviyelerini eşitleme yoluna gittik. Böylelikle hem ortalamamız daha da yükseldi hem de ayrı sınıflara bölünmüşlüğün olumsuz etkilerinden çocuklarımız korunmuş oldu. TED Kolejleri olarak çocuklarımız arasındaki seviye farklarını kapamayı esas alan bir tarzı benimsedik. Mesela 15 tatil’de Antalya’da bir TEOG kampı yapacağız. Yani, kamplarla, hafta içi hafta sonu yaptığımız ek grup çalışmalarıyla çocuklarımızı birbirine yaklaştırmaya odaklı bir eğitim modelini uyguluyoruz.

Önce mutluluk sonra başarı

Biz eğitim faaliyetine pragmatik yaklaşmıyoruz. Bu yüzden de sadece akademik başarıya endeksli bir eğitim tarzını doğru bulmuyoruz. Eğitimin doğasında olan eşitliği, akademik başarıya kurban etmiyoruz. Çünkü böyle bir tarz akademik başarı getirir, birçok öğrenci çok daha başarılı olur ancak böyle bir eğitim modelinde diğer öğrenciler ise ihmal edilmiş olur. Bu ihmal durumu çocukların psikolojisi üzerinde çok olumsuz etkiler doğurur. Eğitimin doğasında çocuğun kendisini önemsiz hissetmemesi yatar. İnsanın da doğasında bu vardır, insan kendini önemli hissettiğinde, değer bulduğunda mutlu olur. TED Okulları olarak diyoruz ki, çocuklarımız önce mutlu olacaklar sonra başarılı olacaklar. Mutlu olan çocuk zaten başarılı olur. Ama bu başarıyı tek yanlı olarak da ele almak yanlıştır. Bütün çocukları matematik alanında başarılı yapmaya çalışmak da doğru değildir ve böyle bir tarz mutluluk da getirmez.

 

“Çocuklarımıza öğrenmesini öğretmek gerek”

 Her çocuğu kendi özgünlüğünde değerlendirmek, her çocuğun yeteneklerini, üstünlüklerini, kapasitesini gözeterek başarılı olacağı alanda çocuklarımıza destek olmak zorundayız. Kimi çocuk matematikte kimisi Türkçede kimisi sporda kimisi ise sanat alanında başarılı olacak ve kendini mutlu hissedecektir. Tabii ki, çocuklarımızın bu yeteneklerinin, üstünlüklerinin erken yaşlarda keşfedilmesi önemlidir. Eğitimcinin görevi tam da çocuklarımızın yeteneklerinin, keşfedilmesi ve onların doğrulana yönlendirilmesi noktasında önem kazanmaktadır. Çocuklarımıza kendi yeteneklerini keşfetmesi, açığa çıkartması için destek olmak biz eğitimcilerin en önemli görevidir.  Çocuklarımıza öğrenmesini öğretmek gerek.

“Spor da sanat da çocuklara iç disiplin sağlar”

Çocuklarımıza sevmedikleri bir şeyi öğretemeyiz. Herkese zorunlu olarak matematik öğrenmeyi dayatmayı doğru bulmuyoruz, basketbol öğrenmekte bir öğrenme biçimidir. Spor da sanat da çocuklara iç disiplin sağlar. Piyano çalarak, basketbol oynayarak kendi iç disiplinini sağlayan bir çocuk matematik çalışma konusunda kendini daha güçlü hissedecektir. Bütün bunlar bir bütündür ve eğitimin doğasında birbirini destekleyen bir sarmaldır. TED Kolejleri olarak önce mutluluk sonra başarı diyoruz. Çünkü mutluluğun başarı getireceği gerçeğine sımsıkı tutunuyoruz. Mutluluk başarı getirir ama her başarı mutluluk getirmeyebilir.

“Eğitimde süreklilik ve bütünlük…”

Bugün Diyarbakır’da neden olimpiyat başarısı yok. Neden olimpiyatlarda çok az kız takımı var. Çocuklarımızı en verimli çağlarında bir yarış içine koymak çok sağlıklı bir yöntem değil. Önce ders, önce sınav başarısı hedeflendiğinde olimpiyatlarda geri sırada olmak çok doğal bir sonuç oluyor. Bugün bir hafta antrenman yapmayan futbolcu iki hafta maç oynayamaz. Eğitimde süreklilik ve bütünlük çok önemlidir.

“Öğretmenlerimiz Ankara’dan mülakatla geliyor”

Çağımız teknoloji çağı ve Dünya artık teknoloji ile bir yelere geliyor. Eğitimde de teknolojik gelişmelerin önemi yadsınamaz. Aynı zamanda eğitimcilerin, öğretmenlerin de teknolojik donanıma sahip olmaları gerekir. TED Kolejleri olarak genel merkezimizden sürekli olarak öğretim görevlileri takviyesi alıyoruz. Bütün öğretmenlerimiz TED Kolejleri Genel Merkezinden Ankara’dan mülakatla geliyor. Çok seçkin bir öğretmen kadromuz vardır. TED Kolejleri sadece bir okul değil bir kültürdür. TED kültürü, doğaya, insana saygıyı, bir arada barış içinde kardeşçe yaşamayı içselleştirmiş bir kültürdür.

 

“9’uncu sınıflarımızda 20 saat İngilizce eğitimi vereceğiz”

Okulumuz 1000 öğrenci kapasitelidir ve lise bölümünün açılmasıyla %100 doluluk oranına ulaşacağız. Bu seneki planlarımız arasında İngilizce ağırlıklı olarak 9’uncu ve 10’uncu sınıflarımızı açacağız. İngilizce öğrenimini çok önemsiyoruz ve 9’uncu sınıflarımızda yaklaşık 20 saat İngilizce eğitimi vereceğiz. İngilizce eğitiminin dışında ikinci bir yabancı dil olarak Almanca eğitimi de veriyoruz.

Diyarbakır’da birçok özel okul var ve hepsi de çok iddialı. Öğrenciler neden TED Kolejini tercih etsin, diğer okullardan ne farkınız var?

“Öğrencilerimiz para kullanmıyorlar ve tüketim alışkanlığı edinmiyorlar”

Biz beslenmeden tutun da birçok sportif faaliyette farklılaşmayı getirdiğimiz iddiasındayız. Okulumuzda kantin yok ve öğrencilerimize 3 öğün sağlıklı yemek veriyoruz. Sabah kahvaltısı, öğlen yemeği ve ara öğün şeklinde 3 öğün olarak öğrencilerimize hizmet sunuyoruz. Bu programa 8’incisınıflar da dahildir. Yani, bu bir Anaokulu konsepti değildir. Kantin yok, öğrencilerimiz para kullanmıyorlar ve tüketim alışkanlığı edinmiyorlar. Servislerimiz var, öğrenci takip sistemi ile öğrenci taşıyoruz. Bu daha önce diğer okullarda yoktu. Artık diğer okullar da kendilerini bunu yerine getirmek zorunda hissedecekler. Kalitenin, standardın artması vatandaşın da aldığı hizmet standardını daha da yükseltecektir.

Yarının yazılım mühendislerini burada yetiştireceğiz

Her sınıfımızın 2 saat yüzme dersi vardır. Bu ne bir kurs ne de bir kulüptür, ekstra bir ücrete tabi değildir. Bir başka farkımız ise, beden eğitimi öğretmenimiz basketbol çalıştırmıyor. Yani basketbol için basketbol antrenörümüz bulunmaktadır. Yüzme için, tenis için ayrı ayrı branş öğretmenlerimiz vardır. Yine, farklı olduğumuz yönlerden biri de mesela çağın da gereği olarak kodlama öğrenimi sağlıyoruz. Kodlama dediğimiz çocukların ilerleyen yaşlarda bilişim üzerine mühendis olmasını, yazılım mühendisliği ile ilgili çalışmalar yapması için setler var. Şuan 4’üncü sınıf öğrencilerimiz dahil bir yangın sensörü, kapı sensörü gibi değişik sensörleri bilgisayarda programlama ile gerçekleştirebiliyorlar. Bilişim derslerimiz Aplle sınıfında gerçekleşiyor ve klasik bir bilişim dersi şeklinde değil, öğrencilerimiz devreler üzerinde çalışarak kodlama yapıyorlar ve belki de geleceğin yazılım mühendislerini burada yetiştirdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

“51 saat ders veriyoruz”

 Yine, bir Gürcü piyanistimiz var ve Anaokulundan başlayarak 4’üncü sınıfa kadar öğrencilerimize haftada bir saat piyano dersi veriyoruz. Spor kültürünün yanı sıra sanat alanında da öğrencilerimizin gelişimine katkı sunuyoruz. Bunun yanı sıra drama, bale derslerimiz var. Toplamda 51 saat ders veriyoruz. Bu 51 saatin 22 saatinde Bakanlığın müfredatını uyguluyoruz, geriye kalan 29 saatte ise öğrencilerimizi yabancı dil, sportif ve sanatsal faaliyetlerle yoğrulmasını sağlıyoruz. Ve bütün bu faaliyetleri ekstra bir ücretlendirmeye tabi tutmaksızın yapıyoruz.

“Spor kulübü kurduk ve şampiyon olduk”

Bu sene TED Diyarbakır Koleji spor kulübünü kurduk. Kuruluşumuzun 2’inci yılında bir spor kulübü kurduk ve şampiyon olduk. Yıldız kızlar basketbol takımıyla şampiyon olduk. Çok iddialı bir takımımız var ve umuyorum ki, Türkiye finallerine kadar kalabilecektir. Yani, spor dallarında kupalarla dönecek bir jenarasyonumuz var. Bütün bunların toplamında ise iddiamız şudur ki, Diyarbakır’da ve bölgede özel okulculuğun içinin dolu halini sunuyoruz. Rekabet olmayan ortamda ne kurumlar ne de kişiler kendilerini pek fazla geliştiremezler. Bu noktada TED Koleji olarak Diyarbakır’a getirdiğimiz kalite aslında hem ildeki hem de bölgedeki diğer okulların kendilerini geliştirmesine, zorlamasına ve öğrencilere, velilere daha iyi hizmet vermesine de vesile olacaktır.

 

Ali Abbas YILMAZ /Özel haber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.