Türkiye’nin kalbine bombalı saldırı: 37 kişi öldü, 71 kişi yaralandı
Böylelikle son 5 ayda Ankara’da düzenlenen 3 ayrı saldırıda 169 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Saldırıda ağır yaralanan Songül Bektaş, karnındaki 6,5 aylık bebeğini kaybetti. Songül Bektaş'ın hayati tehlikesinin devam ettiği ve yoğun bakımda olduğu öğrenildi. Yaşamını yitirenler törenlerle uğurlanırken, sivillerin hedef alındığı bombalı saldırı sonrası Emniyet alarma geçti, patlama ile ilgili Şanlıurfa’da 6 kişi gözaltına alındı. Siyasiler patlama sonrası ise terör eylemini kınadı.
10 Ekim 2015’te Gar saldırısıyla cumhuriyet tarihinin en büyük terör eylemiyle sarsılan Ankara, 17 Şubat günü Merasim Sokak’ta askeri servis araçlarına yönelik, 29 kişinin yaşamını yitirdiği ikinci bombalı saldırının üzerinden 1 ay bile geçmeden, yeni bir terör saldırısı daha yaşadı. Ankara, dün akşam saat 18.45 sıralarında son 5 ay içindeki 3. büyük canlı bomba saldırısıyla sarsıldı. Başkentte Başbakanlık merkez bina, Milli Eğitim ve Adalet bakanlıklarına yaklaşık 100 metre mesafede, Atatürk Bulvarı üzerinde otobüs durakları ve metro çıkışının olduğu bölgede dün saat 18.43'te büyük bir patlama meydana geldi. Patlamada 37 kişi hayatını kaybetti, 71 kişi yaralandı.
Saldırı, Ankara’da vatandaşların toplu taşıma için en yoğun olarak kullandığı Güvenpark’ın karşısında ile Kızılay Meydanı’na metreler ötede gerçekleşti. Güvenpark otobüs duraklarının ve çevik kuvvet noktasının bulunduğu bölgede yaşanan patlama, Güvenpark ile Yüksel Caddesi’nin kesiştiği üst geçitin yakınında gerçekleşti. Saldırının gerçekleştiği alan, Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık, TBMM, Yargıtay, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na birkaç yüz metre mesafede bulunuyor.
200 METREYE SAVRULDU
Açığa çıkan bilgilere göre, Atatürk Bulvarı üzerinde yavaşça seyir halinde bulunan bir sivil araç, EGO’ya ait bir belediye otobüsünün yanına yaklaşırken giderek yavaşladı ve patladı. Patlamanın yanında gerçekleştiği otobüs ile birlikte toplam iki otobüs ve ona yakın otomobil tamamen yanarken, çok sayıda araç ve bina da zarar gördü. Patlama, toplu taşımanın merkezi olduğu için çok sayıda kişinin otobüs beklediği bir noktada gerçekleşti. Pazar günü olması nedeniyle haftaiçi, aynı saatlerde binlerce kişinin bulunduğu bölgede nispeten kalabalık azdı ancak bilanço yine de ağır oldu. Metrodan çıktığı sırada patlamaya yakalanan bazı vatandaşlar alevler içinde kaldı. Çok geniş bir alanı etkileyen patlamanın ardından, saldırıda yaşamını yitiren vatandaşlara ait vücut parçalarının yaklaşık 200 metre uzağa savrulduğu belirtildi. Çevreye savrulan vidalar, bomba yüklü araçta parça tesiri yaratmak için metal vidaların da kullanıldığı yorumlarına yol açtı. İkinci bir patlama ihtimaline karşı polis geniş çapta güvenlik önlemi aldı.
Olay yerinde yapılan incelemede bulunan bir parmak, PKK’ye 2015’te Kars’tan katılan bir kadına ait çıktığı belirtildi. Yapılan incelemede, bu kadınla, bir erkeğin Ankara’da benzin alırken kameraya yakalandığı anlaşıldı. İncelemeler sonunda saldırının beyaz renkte BMW 5.20 marka bir araçla gerçekleştirildiği anlaşıldı. Aracın 25 gün önce Şanlıurfa’da galeriden alındığı ancak yeni ruhsat çıkartılmadığı anlaşıldı.
BOMBALI ARAÇ BEYAZ RENKLİ BMW
Polisin araştırdığı olağan şüpheli örgütler, önceki saldırıların failleri olan PKK ya da PKK ile eylembirliği kararı alan örgütler ile IŞİD olarak değerlendiriliyor. Saldırıda kullanılan bomba yüklü aracın, beyaz renkte bir BMW olduğu da belirtiliyor. Teröristlerin dikkat çekmemek için lüks araç kullandıkları ifade edilirken araçta Merasim Sokak’taki gibi sahte, kopyalanmış plaka kullanılıp kullanılmadığı da araştırılıyor.
Patlamada yaşamını yitirenlerin büyük bölümünün isimleri netleşti. İsimleri netleşen vatandaşlar için Ankara’da tören düzenlendi. Yaşamını yitirenler törenlerle uğurlanırken, sivillerin hedef alındığı bombalı saldırı sonrası Emniyet alarma geçti, patlama ile ilgili Şanlıurfa’da 6 kişi gözaltına alındı.

Siyasiler ise patlama sonrası terör eylemini kınadı.
İşte siyasilerin patlama sonrası açıklamaları:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara Kızılay’da meydana gelen terör saldırısına ilişkin açıklamaları: Ankara’nın Kızılay semtinde, 13 Mart 2016 Pazar günü meydana gelen terör saldırısını şiddetle lanetliyor, bu menfur saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. Türkiye, bölgede yaşanan istikrarsızlık neticesinde son yıllarda terör saldırılarının hedefi olmaktadır. Terör örgütleri ve onları maşa olarak kullananlar, güvenlik güçleriyle yaptıkları mücadeleleri kaybettikçe en ahlaksız, en vicdansız yollara başvurarak masum vatandaşlarımızı hedef almaktadırlar. Ülkemizin bütünlüğüne, halkımızın birlik ve beraberliğine kasteden bu saldırılar, terörle mücadele konusundaki azmimizi asla azaltmamakta, kararlılığımızı daha da artırmaktadır. Aziz milletimiz, bu hain saldırılar karşısında, her zamankinden çok daha fazla birbirine sarılmakta; teröre, teröriste ve terörün arkasındaki odaklara vakur bir şekilde karşı durarak birliğini perçinlemektedir. Türkiye, millet olarak birbirine kenetlenen kimliğiyle bu zor günleri de elbette geride bırakacaktır. Devletimiz, her türlü terör tehdidi karşısında, meşru müdafaa hakkını kullanmaktan asla vazgeçmeyecektir. Askeriyle, polisiyle, köy korucusuyla tüm güvenlik güçlerimiz, hayatları pahasına, terör örgütleriyle kararlı bir mücadele yürütmektedir. Vatandaşlarımız endişe etmesin, devletimizin tüm kurumlarının milletimizle işbirliği içinde yürüttüğü terörle mücadele mutlaka başarıyla neticelenecek, terör dize getirilecektir. Ankara-Kızılay’daki terör saldırısında kaybettiğimiz vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyor; acılarını paylaşıyor, yaralılarımıza Allah'tan acil şifalar temenni ediyorum.”

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU SALDIRIYI KINADI
Başbakan Ahmet Davutoğlu yayınlanan taziye mesajında, saldırının meydana geldiği bölgede elde edilen bulgulara göre saldırıyı gerçekleştiren terör örgütüne yönelik somut bilgilere ulaşıldığını belirtti.
Davutoğlu, "Eldeki ilk verilere, saldırının gerçekleştiği mekânda elde edilen bulgulara ve yapılan istihbarat analizlerine dayanarak bu hain saldırıyı gerçekleştiren terör örgütüne dair somut bilgilere ulaşılmıştır" dedi.
Öte yandan salı günü Ürdün'e gidecek olan Başbakan Davutoğlu, Ankara'daki terör saldırısı nedeniyle Ürdün gezisini iptal etti.
BAŞBAKAN AHMET DAVUTOĞLU'NUN TAZİYE MESAJI ŞÖYLE;
Başbakan Davutoğlu, "Otobüs bekleyen sivilleri hedef alacak kadar gözü dönmüş bu insanlık ve vicdan yoksunu katilleri, ülkem, milletim ve hükümetim adına lanetliyorum" ifadesini kullandı.

CHP LİDERİ HÜKÜMETİ SORUMLU TUTTU
Ankara'daki saldırıyla ilgili basın açıklaması yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümeti, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu suçladı. Ankara'ya emniyet müdürü atanamamasını eleştirdi. Çözüm önerilerini de sıralayan CHP lideri, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ı harekete geçmeye çağırdı. Açıklamaları şöyle: "Önce bir konuda bütün siyasal partileri, bütün sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşlarının yani 7’den 70’e hepimizin üzerinde anlaşacağı bir konu olmalı: Terör nereden ve kimden gelirse gelsin bir insanlık suçudur ve karşısında dik duruşumuzu sergilemek zorundayız. CHP olarak üstümüze düşen ne varsa yerine getirmeye hazırız."
"Terörle mücadele konusunda, her terör olayından sonra TV’lerin karşısına geçip iktidara çağrı yaptım: Teröröü bitirmek için bizden istediğiniz her türlü desteği vermeye hazırız diye. Açık çek veriyorum size, yeter ki bu ülkede terörü bitilrelim. Üstümüze düşen bir görev varsa da söyleyin gereğini yapalım. Terörü birlikte bitirelim ve bu ülke mutlu nsanların yaşadığı bir ülke olsun."

"ÜLKEYİ BEN YÖNETMİYORUM, HESABINI VERMELERİ LÂZIM"
"7 Haziran sonrası bir tablo ortaya çıktı ve terör azmaya başladı. Çıkıp meydanlarda 1 Kasım’da bizi tek başına iktidara getirin terörü bitireceğiz dediler. Bırakın bir bölgede olmayı ülkenin tamamına yayıldı. Ne oldu da yayıldı? 14 yıldır ülkeyi yönetenler acaba ne yapıyorlardı? Bu soruyu her vatandaşım, evet bu ülkede terör olmasın diyen her vatandaşım kendisine sormak zorundadır. Sorarsak bu ülkeye gerçek demokrasiyi getiririz. Madem ki teröröden şikâyetçiyiz, sorgulamak zorundayız."
"Ankara’da bu kaçıncı saldırı. Her saldırıdan sonra önlem alıyoruz ama her seferinde neredeyse daha çok insanımız hayatını kaybediyor. Ülkeyi ben yönetmiyorum, yönetenler belli. Hesabını vermeleri lâzım. Mal ve can güvenliğinden hükümet sorumlu. Ankara Emniyet Müdürünü sen atayamıyorsan söyle birlikte atayalım. Aylardır emniyet müdürü yok. Böyle bir başkent olabilir mi? Kim engel oldu size? Ben atayacaktım, şu engel oldu deyin ve beraber üstüne yürüyelim. Ben
sizin iradenize destek vermek istiyorum."
"DAVUTOĞLU TÖHMET ALTINDA"
"Bütün ülkelerin gizli servis ajanları burada. Nasıl bu hâle geldik biz, nasıl bir ülke bu? Her yerde, her bölgede bunları görebilyorsunuz. Gidin Güneydoğu’ya görürsünüz. Bütün gizli servislerin rahat çalışabilecekleri bir alan mıdır Türkiye? Böyle bir yönetim boşluğunu Türkiye kabul edemez ve etmemelidir."
Anayasamızın 112. maddesi var ve siyasi sorumluluktan bahseder. Ülkeyi yönetenlerin sorumlulukları... Yüzlerce insanımız terör dolayısıyla hayatını kaybetti, sorumlusu kim? Bizim mahalledeki bakkal değil, alışverişle giden vatandaş, Şanlıurfa’daki taksici değil. Bütün demokrasilerde sorumlu siyasi iktidardır. Davutoğlu’na açık ve net çağrı yapıyorum: Siz töhmet altında aklıyorsunuz. Yönetemiyorsunuz imajı sizin yakanıza yapışıyor. Ankara’ya emniyet müdürü atanamıyor. Görevini yapamıyorsa alacaksınız görevden."
"ÇÖZECEKSENİZ HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERELİM"
"Türkiye Cumhuriyeti tarihin en büyük krizlerden birini yaşıyor, yönetim krizi. Türkiye Cumhuriyeti yönetilmiyor, savruluyor. Biz bunu ülke, vatandaş, siyasi partiler olarak hak etmiyoruz. Cumhuriyeti kolay kurmadık. Böylesine hepimizin gözleri önünde savrulan Türkiye’yi görmek istemiyoruz."
"En acı feryat annelerin feryadıdır. En dayanılmaz acı evlat acısaıdır. Bu acıyı bu ülkeye yaşatanlara ne söyleyeceğiz. Bu acıya katlanmak bizim işimiz midir? Kim bize bu acıyı tattırıyor? Annelerin acısı, feryatları dünyayı kapladı ama hâlâ birileri duymazlıktan geliyor."
"Çözecekseniz, yolunuz ve yönteminiz varsa size her türlü desteği verelim. Vatadaş size yeni dert yaratın diye değil çözün diye oy verdi."
"BİR BECERİKSİZLİĞİN ÜSTÜNÜ KAPATMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ"
CHP lideri, Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi'nin NTV'de sarf ettiği, "Bir süre terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor" sözlerine de tepkiliydi.
"Terörle yaşamaya alışmalıyız diyen bir basın mensubu... İyi de neden alışmalıyız? Bir beceriksizliği halka fatura etmenin anlamı nedir, ahlâki yönü var mıdır acaba? Hangi gerekçeyle bunu diyorsunuz? Bir beceriksizliğin üstünü kapatmaya çalışıyorsunuz. Aydın diye, okumuş yazmış diye geçiniyorsunuz. TV ekranlarına sizi sorunu nasıl çözeceksiniz diye çıkartmaları lâzım. Türkiye Cumhuriyeti bu kadar beceriksiz mi? Güçlüdür, iç dinamikleri vardır."

HDP: BOMBALI SALDIRIYI LANETLİYORUZ
Ankara'daki bombalı saldırı nedeniyle tüm yurttaşların acılarını paylaştıklarını belirten HDP yönetimi, "Halkımıza yaşatılan bütün bu acıların bizleri kardeşlik duygularından uzaklaştıramayacak" açıklamasında bulundu.
Ankara'daki bombalı saldırıya ilişkin Halkların Demokratik Partisi ( HDP ) tarafından şu açıklama yapıldı:
"Ankara'da bu akşam meydana gelen bombalı saldırıyı lanetliyoruz. Sivil yurttaşlarımızın bulunduğu bir yerde yapılan bu vahşi saldırının sonucunda maalesef çok sayıda hayatını kaybeden ve yaralanan olmuştur. Bütün halkımızla bu büyük acıyı paylaşıyoruz. Yaşamını yitiren insanlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Halkımıza yaşatılan bütün bu acıların bizleri kardeşlik duygularından uzaklaştıramayacağını ifade ediyor, saldırıyı bir kez daha en sert şekilde kınıyoruz."





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.