VİDEO- Diyarbakır'a gelen AB heyetinden iki önemli görüşme

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye'de bulunan Renström ve Wienen'in de aralarında bulunduğu Avrupa Konseyi heyeti, Diyarbakır'da bazı ziyaretler gerçekleştirdi. Heyet üyeleri, görevden alınarak yerlerine kayyum atanan belediye eşbaşkanları Selçuk Mızraklı ve Bedia Özgökçe Ertan'la bir araya geldi. Konsey üyeleri daha sonra çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia ederek HDP önünde oturma eylemi yapan anneleri ziyaret etti.

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye Eş Raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, bir dizi temaslarda bulunmak için Diyarbakır'a geldi. Raportörler bu kapsamda görevden alınarak yerlerine kayyum atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan ile görüştü.

 Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi HDP Grup Eşsözcüleri Halime Bayram ve Mehmet Akdoğan'ın da katıldığı toplantıda, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi heyetinde, Türkiye Eş Raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, Kongre İzleme Komitesi Sekreteryasından Stephanie Poirel, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Kongre Bağımsız Uzman Grubu Başkanı Angel Mauel Moreno Molina yer aldı.

Eşbaşkanlık ele alındı

 Kayyum atamaları ve yerel yönetimlere yönelik hukuksuz uygulamalarının ele alındığı görüşmede, kayyum atamalarının bölge halkı nezdindeki karşılığı, seçmen iradesini hiçe saymaları, bu uygulamaların yerel yönetimlere etkileri, vesayetçi anlayışlar üzerine yapılan konuşmalar sonrasında eşbaşkanlık uygulamaları konuşuldu. Görüşmede, eşbaşkanlık sisteminin demokrasiyi güçlendiren, siyasetin vazgeçilmez ilkelerinden biri olduğu konusunda görüş dile getirildi.

Demokrasiden uzaklaşıyor

 Türkiye'nin her geçen gün demokrasiden uzaklaştığını, totaliter bir anlayış benimsediğini, kendisi gibi düşünmeyen herkesi terörist damgasıyla yaftaladığının altı çizilen görüşmede, kamu görevinden Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile uzaklaştırılanlara dönük mahkeme kararları olmamasına rağmen terörist ilan edildikleri, soruşturmaların yapılmadan işten atıldıklarını, KHK’li kişilerin daha önceki seçimlerde milletvekili olduklarını ama bu seçimde YSK tarafından aday olmalarında bir sorun olmadığını beyan edilmesine rağmen 31 Mart yerel seçimleri sonrası hukuksuzca mazbatalarının verilmediği konusu gündeme getirildi.

 HDP'nin törörizmle bağlantısı yok

 Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) devlet tarafından kriminalize edildiği, baskılarla ile sınırlandırılmak istendiği, altı milyon oy alan HDP’nin terörizm ile bağlantısı olmadığı, birçok belediyesi ve vekili olduğu hukuk normları hiçe sayılarak terörizm bağlantısını iddia etmelerine rağmen kanıtlarının olmadığı vurgulandığı görüşmede, kanıtları ve mahkeme kararları olmadığı halde, tüm bunların yapılmasının HDP'yi kendilerine siyasi bir rakip olarak görmelerinden kaynaklandığına işaret edildi.

 "Bu ülkede her şey olabilirsin ama Kürt olamazsın, hele Kürt seçmen ve seçilen hiç olamazsın" temasının vurgulandığı görüşmede, Kürtlerin sandıklara gitmemesi için bir algı yaratılmaya çalışıldığı, böylece HDP’nin geriletmeye çalışıldığı kaydedildi.

 Heyet üyelerine dosya sunuldu

 Belediye eşbaşkanları eş başkanlara açılan soruşturma tutanakları, eşbaşkanlar tarafından yürütmenin durdurulması yönünde açılan dava dilekçesi ve kayyum hukuksuzluğuna dair yazılan yazılardan oluşan bir dosya konuk heyete takdim edildi.

Heyet üyeleri oturma eylemi yapan anneleri de ziyaret etti

Bu görüşmenin ardından konsey üyeleri, Konsey üyeleri daha sonra çocuklarının dağa kaçırıldığını iddia ederek HDP önünde oturma eylemi yapan anneleri ziyaret ederek, ailelerin yaşadıkları acıları dinledi.

Wienen, yaptığı açıklamada, eş raportörler olarak yerel demokrasinin durumunu incelemek üzere Türkiye'de bulunduklarını, bu kapsamda Diyarbakır'da çeşitli ziyaretler gerçekleştirdiklerini söyledi.

Tüm kesimlerle görüşüp, dinlemeye gayret gösterdiklerini belirten Wienen, ziyaretleri tamamladıktan sonra rapor hazırlayacaklarını bildirdi.

Ziyaret kapsamında HDP il binası önündeki anneler ile de görüşmek istediklerini anlatan Wienen, şöyle konuştu:

"Annelerin yakarışlarını, acılarını dinledik, kulak verdik. Bizim görevimiz yerel yönetimlerin durumunu tespit etmek, resmini çekmek. Bu büyük acıyı, bu yakarışı biz de dinledik. Bunu ileteceğiz, aktaracağız. Onların durumunun iyileşmesi, acılarının sona ermesine katkı sağlamak isteriz. Tabii bizim doğrudan yapabileceğimiz bir şey yok."

- "Resmin tamamını anlamaya çalışıyoruz"

Bir gazetecinin, çocukların geri getirilmesi noktasında girişimlerinin olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Wienen, "Bu iddiaları ve şikayetleri ben de duydum, biliyorum, haberim var. Ancak şu anda bir şey söyleyecek durumda değilim. Resmin tamamını anlamaya çalışıyoruz, belge, bilgi topluyoruz. İkinci ziyaretimiz daha olacak, o ziyareti de tamamladıktan sonra ayrıntılı bilgi sahibi olacağız. Ancak o zaman belki ne yapılabilir, bir şey söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.

Renström de "Biz ilk defa çocukların, gençlerin, küçüklerin bu tür olaylara alet edilişine tanık olmuyoruz. Başka yerlerde de bu oldu. Bu herhangi bir siyasi partiyle ya da siyasetle izah edilecek bir durum değil. Bu, en temel çocuk ve insan haklarıyla ilgili bir konu. Bunu vurgulamak isterim." dedi.