VİDEO - Öğretmenlik hayali açlıkla sınanıyor!


Mümin AĞCAKAYA - Şirvan Oktay GÖRER
TİGRİS HABER - Büyük hayallerle okuyup öğretmen olmak isteyen ama atanma sorunlarından dolayı yıllarca düşü kurulan meslek hayal oluyor. Bir anda diplomalı işsizler sınıfına dâhil olunuyor. İstihdam edilemeyince bu sefer de; başka alternatif iş arayışları başlıyor. Maddi durumları el verenler kendi işini yapabileceği çalışma koşulları yaratırken kimileri de bulabildikleri özel sektörlerde iş hayatına tutunmaya çalışıyorlar.
‘Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’ Diyarbakır Temsilcisi Diyar Demir, eğitim emekçilerinin yaşadıklarını anlattı.
“Mesleğimize değil, açlığa mahkûm ediliyoruz.”
Özel sektörde iş olanağı bulabilenler için hiç de kolay olmayan koşullarda çalışmak zorunda kalındığını; bu zorlukların yanında düşük ücret ve hak ihlalleriyle de karşılaşıldığını söyleyen Demir kendi yaşadıklarını; "İlk kurumumda aylarca ücret almadan çalıştım. Eğitimimi tamamlamış bir öğretmen olarak emeğimin karşılığını alamadım. Bu sadece benim değil, binlerce meslektaşımın gerçeğidir.”
“Maaşlar patronların iki dudağı arasında belirleniyor. Resmi tatillerde çalıştırılıyoruz. Mobbing, keyfi işten çıkarmalar, özlük hakkı gaspları…gibi sorunların her biri sıradanlaşıyor." diyerek özel okul öğretmenlerinin maruz kaldığı sorunlara dikkat çekiyor.
Taban maaş mücadelesi: “Yasalarla korunmak istiyoruz”
2014 yılında yürürlükten kaldırılan ve özel okul öğretmenlerinin kamudaki meslektaşlarından daha düşük ücret almamasını garanti altına alan taban maaş yasası, bugün sendikanın en temel mücadelelerinin başında geliyor. Diyar Demir bu konuda;
“Yasa olmayınca; emeğin karşılığı alınamıyor ve patronların insafına kalıyor. Bu yüzden taban maaş uygulamasının geri getirilmesini istiyoruz. Bu hem öğretmen onurunun hem de eğitimin kalitesinin korunması için elzemdir.”
Sendika olarak, resmi tatillerde öğretmen çalıştıran okulları tespit edip hukuki uyarılar gönderiyor; ancak Diyar Demir’e göre bu müdahaleler, sorunun köklü çözümü için yeterli değil:
“Eğitim emekçileri bireysel sorunları ortaya çıkınca değil, yasayla ve kolektif olarak korunmalı.” Diyor.
‘Öğretmenlik hayalimizdi’
Özel okulda öğretmenlik dışında bir çağrı merkezinde 3,5 yıl çalışmak zorunda kalan Demir, bu süreçte yaşadıklarını;
“Mesleğimi yapamadıkça kendimi yetersiz hissetmeye başladım. Sanki sorun bende sanıyordum. Oysa sistem sorunları bizi bu duygulara sürüklüyor.”
Mardin Kapıda küçük bir dükkânda butik işleten Demir; bu işi gönülden seçtiği bir meslek olmadığı gibi; umutlarının gerisinde bir hayat anlamına geldiğini söylüyor.
“Okulunu severek okudum, ailem fedakârlık yaptı. Bugün başka bir iş yaparak ayakta kalmaya çalışıyorum. Bu, bir başarı değil; sistemin atanmayan öğretmenlere biçtiği bir yazgı.” Diyen Demir şimdi işlettiği butiğin yanında her gün gidip gelmek zorunda olduğu Hazro ilçesinde özel bir okulda öğretmenlik yapmak zorunda kalıyor.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Diyarbakır Temsilcisi Diyar Demir, “Bu meslek bizim hayalimizdi. Ama şimdi birçok öğretmen, geçinebilmek için başka mesleklerde çalışmak zorunda kalıyor. Kimimiz işletme açtı, kimimiz inşaatta çalışıyor. Hatta canına kıyan meslektaşlarımız da var. Bu çığlığımızı artık birileri duymalı." Diyor
Dört kardeş atanamayınca baba mesleğini yapıyor
Şimdi Sur Gazi Caddesinde ayakkabı tamirciliği ve boyacılığı yapan Ali Bozkurt; 2007 yılında KPSS’ye giren ve atanamayanlardan Ali Bozkurt’un sadece kendisi değil, üniversite mezunu dört kardeşi de aynı işi sürdürüyor. Ali Bozkurt;
“Atamalar yetersiz. Mülakatlar ise tamamen keyfi. Yıllardır baba mesleğini yapıyorum. Torunlarım da artık bu işi öğreniyor. Bu bizim tercihimiz değil; bu iş kaderimiz oldu” diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.