Yaz sıcakları düştü; ama piyasanın ateşi düşmüyor

Mümin AĞCAKAYA

TİGRİS HABER - Enflasyon cebimizi eritiyor

Dizginlenemeyen enflasyon, her geçen gün alım gücünü eritirken, vatandaşın nefes almasını da zorlaştırıyor. Dört kişilik bir aile için açlık sınırının 30 bin liralara dayandığı, asgari ücretin ise 22 bin lirada sabitlendiği bir tabloda insanlar nasıl geçinebilir? Üstelik kiraların da neredeyse asgari ücrete ulaştığı bir şehirde...

Asgari ücretli, maaşını daha cebine koymadan ev kirasına, faturalara ve mutfak masraflarına kaptırıyor. Pazar ve market raflarına uğradığında ise elindeki sınırlı paranın hiçbir şeye yetmediğini görüyor.

Pazarlarda Eski Kalabalık Yok

Eskiden mahalle pazarları dar gelirlinin sığınağıydı. Uygun fiyatlarıyla mutfağın nefes aldığı, sepetlerin doldurularak evlere taşındığı günlerdi. Şimdi ise manzara çok farklı. Pazar yerinde bir zamanlar kalabalıktan yürümek imkânsızdı, bugün ise tezgâhların önünde eski kalabalık yok. İnsanlar fiyatlara bakıp geçiyor, çoğu alışveriş yapamıyor.

Bir yaz daha geçti; ama karpuz memleketinde karpuz dilimle satıldı. Kilosu 10 lirayı aşan karpuz, artık bütün değil, parça parça alınabiliyor. Birçok meyvenin fiyatı ise 100 lira bandını çoktan geçti. Çocukların eline bir salkım üzüm tutuşturmak, yaşlıların önüne bir tabak incir koymak artık lüks haline geldi.

Vatandaş Dertli

Pazarda konuştuğumuz vatandaşlar içini döküyor:

“Her şey ateş pahası. Mecbur kaldığımız sebzeleri bile almakta zorlanıyoruz. Meyveye yaklaşmak mümkün değil. Sofralarımızı sebze ağırlıklı kuruyoruz. Biz büyükler meyveden vazgeçtik, ama çocuklar ve yaşlılar için meyve şart. Hem sağlıkları hem gelişimleri için lazım. Ama fiyatları 100-150 lira arasında değişen meyveleri alamıyoruz.”

Bir başka vatandaş ise, “Mutfakta çaydanlık kaynıyor ama tencere kaynamıyor. Eskiden pazara çıkan sepetlerimiz dolu dönerdi, şimdi boş dönüyoruz. Etiketlere bakarken içimiz yanıyor” diyerek durumu özetliyor.

Yazın Sıcağı Gitti, Ama Hayat Hâlâ Yakıyor

Artık kimse kışın soğuğunu değil, ekonominin yakıcı etkisini düşünüyor. Yaz sıcakları geride kaldı ama pazar tezgâhlarında, market raflarında ve mutfak ihtiyaçlarında ateş hâlâ sönmedi.

Kısacası; yaz sıcağı geçti, ama mutfağın ve cebin ateşi hiç düşmedi.