Evliliğinizin yardıma ihtiyacı var mı?

Evliliğinizin yardıma ihtiyacı var mı?
İşte çiftlerin destek alması gerektiğini gösteren durumlar.

Günlük yaşamında birçok insan aile ve birliktelikle ilgili pek çok sorunla karşı karşıya kalıyor. Çift terapileri de çatışmada olan iki insanın etkileşimini değiştirmek için düzenlenmiş bir terapi şeklidir. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Asena Akdemir çiftlerin, sıkıntılar kendini göstermeden çift terapisine gidilmesi gerektiğinin üzerinde durdu. Peki evliliklerin terapiye ihtiyacı olup olmadığı nasıl anlaşılır? İşte çiftlerin destek alması gerektiğini gösteren durumlar.

Çiftler ne zaman terapiye ihtiyaç duyar

  1. Ekonomik nedenler en önemli mesele: Paranın nasıl kazanılacağı ve nasıl harcanacağı ile ilgili netlikler olmaması, eşlerden birinin onaylamadığı biçimde başkalarına mali destek sağlaması (özellikle karı veya kocanın köken aldığı aileye)
  2. Ebeveynlerin çocukla ile ilgili ortak karar almaması sorun: Çocukların bakımını kimin üstleneceği, eğitimlerinin nasıl olacağı, disiplinlerinin nasıl sağlanacağı en önemli tartışma konusudur. Genellikle eşlerden birinin ebeveynlik işini tamamen üzerine aldığı ailelerde ya da bir tarafın bu konuları daha iyi bildiğini düşündüğü çiftlerde sorunlar daha sık yaşanıyor. Ebeveynlerin çocukları ile ilgili sorumluluğu ortak bir şekilde yüklenmesi ilişkinin sağlığı açısından çok büyük önem taşıyor.
  3. Çiftler birbirine zaman ayırmazsa çatışma başlıyor: Eşlerin birbirlerine, çocuklarına, arkadaşlarına, akrabalarına ayırdıkları zamanın miktar ve kalitesi önemlidir. Birbirlerine yeterli zaman ayıramamaları çift olmalarını engeller. Çiftlerin en sık yakındığı şey "Biz konuşamıyoruz” veya "Artık konuşacak bir şey bulamıyoruz” tarzındaki ifadeler oluyor.
  4. Çekirdek aile olamama hali ilişkiyi yıpratıyor: Ülkemizde giderek azalmasına karşın oldukça sık rastlanan bir durum, eşlerden birinin genelde de erkeğin ailesiyle yaşamak ya da eşlerden birinin anne-babasıyla oturmaktır. Bu danışmaya gelen çiftlerin sıklıkla tartıştıkları bir konudur. "Sen onların sözünden çıkmazsın”, "Bu evde benim konumun ne zaten” gibi cümleler suçlayıcı olarak tekrarlanır. Bunun biraz farklı şekli de bir süre, büyükleriyle yaşayıp sonradan kendilerine ev kuran çiftlerin baş başa kaldıklarında ilişkiyi yürütememeleri durumudur.
  5. Cinselliğin istenilen sıklık ve kalitede olmaması: Cinsel ilişkilerinin istenilen sıcaklıkta, sıklıkta, kalitede olmayışı. Cinsellik evlilik için en önemli konudur. Çünkü ilişkinin lokomotifi cinselliktir. Cinsellik olmadan sağlıklı bir ilişkiden bahsetmek mümkün değildir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.