Her kitle sizi korkutmasın

Her kitle sizi korkutmasın
Toplum olarak meme kanserine duyarlı olduk ancak her pütürlük kanser belirtisi değil.

Her kitle sizi korkutmasın

Toplum olarak meme kanserine duyarlı olduk ancak her pütürlük kanser belirtisi değil.

Cerrahi Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, “Meme kanseri, yaygın işlenen ve bilinen bir konudur. Ancak kanserden çok daha fazla görülen iyi huylu meme hastalıkları yeterince bilinmemektedir" dedi.

Memede görülen onlarca rahatsızlık içinde kafa karıştıran ve en sık görülen iyi huylu hastalıklardan ikisinin “fibroadenom" ve “fibrokistik hastalıklar" olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, "Fibroadenom denilen hastalık memenin destekleyici sert dokusundaki iyi huylu yumrular/büyümelerdir. Oluşma nedeni çok iyi bilinmemektedir" diye konuştu.

Bu yumruların kötü huylu olmamakla birlikte ele sert gelmelerinden dolayı korku oluşturabileceğini bildiren Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, "Bir tane olabileceği gibi tüm memeyi dolduracak kadar çok sayıda olabilen fibroadenomlar, deneyimli bir doktorun muayenesi ile genelde tanınır. Ancak ultrasonografi bunu doğrulamak ve ek bir sorun olmadığını göstermek açısından kullanılmalıdır. Mamografi de aynı nedenlerle 40 yaşın üzerinde kullanılmaktadır" bilgisini verdi.

Günümüzde bu yumrulara yönelik yaklaşımın “Herhangi bir girişim yapmamak" şeklinde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tarık Zafer Nursal, "Özellikle 1 santimden küçük olanlar için bir şey yapmaya gerek yoktur. 1-3 santim arasındaki boyutlarda kişinin seçimi veya cerrahın kuşkusu biyopsi yapmayı gerektirebilir. 3 santimden büyük olanların çıkartılması önerilmektedir" dedi.

Bazen kitle ve yumruların ele gelmeyeceğini, adet dönemi ağrıları olabileceğini bildiren Nursal, "Fibrokistik memelerdeki en büyük sorun ele gelen kitlelerin kansere bağlı büyümelerle karışmasıdır. Fibrokistik hastalığın tanı konmasındaki asıl yöntem dokunarak muayenedir. Ele gelen yumrular genelde lastik kıvamında, yuvarlak tespih taneleri gibi düzgün yüzeyli olup daha çok memenin üst dış çeyreğinde (koltuk altına yakın) bulunurlar. Bazı kişilerde muayene yeterli olmaz ve ultrasonografi, mamografi gibi özel görüntüleme yöntemleri gerekebilir. Hatta biyopsi bile yapılabilir. Biyopsi sonucunda hücrelerdeki değişiklikler daha net görülebilir" ifadelerini kullandı.(İha)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.