“AİHM, haksız katliamı teyit etti”

DİYARBAKIR - 21 Kasım 2004 tarihinde polis ve özel hareket timleri tarafından açılan ateş sonucu 12 yaşında 13 kurşunla, babası Ahmet Kaymaz ile birlikte katledilen Uğur Kaymaz'ın katledilişinin üzerinden 9 yıl geçtikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 5 yıl önce yapılan başvuruyu karara bağladı. AİHM, Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "Yaşam hakkı"nı düzenleyen 2'inci maddesi ve "İşkence yasağını" düzenleyen 3'üncü maddesinin ihlal edildiğini belirterek, Türkiye'yi 140 bin euro tazminata mahkum etti.

Bölgede askerler eli işlenen cinayetlerin faillerinin yargılanması için çok çaba sarf ettiklerini belirten dava avukatlarından Reyhan Yalçındağ, Türkiye'de adil bir yargılama yapılması durumunda Kaymaz davasının AİHM'e taşınmayacağını hatırlattı. Yalçındağ, "Her zaman dedik ki ezilen Kürt halkının, insanlık dışı yöntemlerle toprağa düşen her bir canın failleri yargılansın diye çok çaba sarf ettik. Bunu Kaymaz davasından hatırlıyoruz. Dosya apar topar Eskişehir mahkemesine nakil edildi. Defalarca meslektaşlarımız, aile, saldırıya uğradı. En nihayetinde de failler cezasız kalarak beraat etti. Her seferinde uluslar arası hukuk değil, biz bu ülkede yaşadığımıza göre bu ülkenin yasaları gerçek olarak işlenmeli. Ancak bu gün verilen kararla Türkiye'de gerçekten ne kadar ciddi ihlaller yaşandığını bir kez daha görmüş olduk" dedi.

“Yargı ile ilgili erde aralanmıştır”

AİHM'in, Uğur Kaymaz ve babasının katledilmesi ile ilgili Türkiye'yi mahkum etmesinin önemli kararlarından biri olduğunu ifade eden Yalçındağ, şunları kaydetti:

"Ama artık bu gün Türk yargısı ile ilgili müthiş bir perde aralanmıştır. Kendilerine dokunduğu oranda iktidar kim olursa olsun bu gün oturup konuşuyor. Gönül isterdi ki bu gün toprağa düşen minicik canlarla alakalı da bir parça olsun, bu ülkeyi yönetenler ya da AKP hükümeti üzüntü duysun, biz onların 'faillerini yargılayamadık ve gerçekten hakkettikleri cezaya çarptırmadık' desin. Keşke bunun için bir cümle edebilseydiler. Bir insan olarak edebilseydiler, bir anne, bir baba olarak edebilseydiler, bırakalım bir ülkeyi yönetenler olarak. Daha dün Mehmet Uytun davasında korkunç, hukuk dışı bir karar çıktı. Yine Roboski'de yaşanan hukuk rezaletini biliyoruz. Dolayısıyla AİHM bu gün önemli bir not daha tarihe düştü. AİHM, sözleşmenin 2'inci ve 3'üncü maddeleri kapsamında Türkiye'yi cezaya çarptı. Bu karar oy birliği ile alınmış bir karar.”

“Objektif bir tutum ortaya çıkacaktır”

AİHM'in verdiği kararla birlikte "Kürdistan" topraklarında yaşanan adaletsizlik ve hukuksuzluğun bir daha ortaya çıktığını belirten dava avukatlarından ve İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu ise, "Karar bizim için çok önemlidir. Küçük bir çocuğun ve babasının güvenlik güçleri tarafından yaşam hakkı ihlali olduğu kanaatine varmış ve küçük Uğur ve babası kolluk güçleri tarafından haksız yere katledildiği teyit edilmiştir. Umarız bu kararla beraber yaşam hakkı ihlallerine ilişkin açılan davalarındaki tutarsızlık ve yargısızlık sona erecek ve daha iyi kararlar ortaya çıkacaktır. Aynı zaman da Uğur ve babası şahsında tüm Kürt coğrafyasında devlet eli ile yaşanan cinayetlerin ortaya çıkması ve failleri hakkında tatmin edici cezalara ulaşması halinde objektif bir yargısal tutumun ortaya çıkması sağlanmış olacaktır" dedi.