Akyol; 'Süryaniler, bugüne kadar turizm objesi olarak kullanıldı'

MARDİN - BDP'nin Mardin Büyükşehir Belediyesi için eş başkan adayı olarak gösterdiği Februniye Akyol, seçimlerin kazanılmasının ardından Türkiye'de ilk Süryani Belediye Başkanı olarak tarihe geçti. Akyol, eş başkanlık yönetim modeli ile Mardin'de yaşamları daraltılan kadınlar için örgütlü sağlam bir yapı kuracaklarını ifade etti. Sadece Süryani halkı için değil, Mardin'de yaşayan tüm halklarla birlikte hizmet üreteceklerini kaydeden Akyol, eş başkanlık yönetim modeli ile hayatın her alanında kadın ve erkeğin eşit imkânlara sahip olduğunu vurguladı. Akyol, "Resmiyette böyle bir şey yok, tek başkan vardır, biz faaliyette bunu yürüteceğiz, çünkü resmiyeti çok dikkate almıyoruz" dedi.

'Bütün halkaların temsilcisiyim'

Mardin için özel bir durumun olduğunu kaydeden Akyol, "Ben Süryani'yim, Süryanileri temsil ediyorum ama ayrıca bu bölgede yaşayan diğer halklarında temsilciliğini üstlenmiş durumdayım. Onların kültürlerini nasıl yaşatacağız. Mardin zaten bu kültürleri yaşatmış olması özelliği ile ön plana çıkmış bir şehir. Bu kültürler zaten yaşıyorlar. Bu anlamında var olan kültürün şu anda yöresel giysileri giyen yurttaşlar var zaten. Bu kültürü devamı için çalışmalarımız olacaktır" dedi. 

'Mezopotamya'da kimliklerimiz bir turizm objesi olarak kullanılmış!'

Mardin'de kuracakları dil merkezlerine ilişkin de konuşan Akyol, her şeyin dilde saklı olduğunu vurgulayarak, "Dilerin yok olmaması gerekir. Mezopotamya'da kimliklerimiz bir turizm objesi olarak kullanılmış. Mardin dünyada bir turizm şehri olarak tanıtılmış. Evet, Mardin bir turizm şehri içinde birçok dini, dili, kültürü, halkı barındırıyor. Mardin sadece bir taş yığınından ibaret değildir, bunun içinde bir ruh var ve o ruhu devam ettirmek adına çalışmalarımız olacak. Bunların yaşatılmasını sağlarsak buraya turistler kendiliğinden gelir zaten ayrıca bir çalışma yürütmenize gerek kalmaz" dedi. 

'Süryaniler, bugüne kadar turizm objesi olarak kullanıldı'

"Öz Yönetimle Özgür Kimliğe" şiarıyla girdikleri seçimde Demokratik Özerk Ekolojik ve Cinsiyet Özgürlükçü bir paradigmayla kendilerini yöneteceklerini dile getiren Akyol, "Özerklik derken biz devlet ilanından, ayrı bir toprak parçasından ve bölünmekten söz etmiyoruz. Tam tersi 'Demokratik Özerklik' dediğimiz şey birleştirici bir unsurdur. Bölgede yaşayan tüm halkların birliğinden söz ediyoruz ve her halkın halk olarak kendini yaşatma, yaşamına devam etmesinden tabiî ki. Süryaniler, bugüne kadar turizm objesi olarak kullanıldı. Bu şekilde tanıtıldık, işte Süryani cemaati, Süryani azınlığı ki bize azınlık hakları bile tanınmadı. Biz diyoruz ki biz azınlık değiliz, biz bu toprakların asli unsuruyuz. Biz buranın kadim halkıyız, cemaat değiliz, biz aynı şekilde Kürt halkı içerisinde Aleviler, Êzidiler, Ermeniler halktır. Bunlar bir obje değildir. İşte dayatılan demokrasiyle yaşamak zorunda kalan halklardır. Bunun için Demokratik Özerk yani tam demokrasi diyoruz" diye konuştu.Engin Eren(Diha)