Amida Höyük’te tarih fışkıracak

Amida Höyük’te tarih fışkıracak
Geçmişi Mitannilere ve Hurrilere dayanan ve Diyarbakır’ın ilk yerleşim yeri olan Amida Höyük’te yapılan kazı çalışmaları Diyarbakır tarihine ışık tutacak. Bu çalışmalar sonunda bugüne kadar efsane olarak anlatılan birçok rivayet gerçekliğe kavuşacak.

Doyumsuz bir manzara

a6.jpeg

Zerzevan’ı ziyaret ettikten sonra yolumuz Amida Höyüğüne düştü. Amida Höyüğü’nün üzerine çıkıp etrafını seyretmeye başladım. Daha önceleri de çıkıp etrafı seyretmiştim. Bu kez bende daha farklı duygular oluşmaya başladı. Daha önceden bakıp da göremediğim birçok şey beni görmeden geçme der gibiydi. Manzara tam anlamıyla doyumsuzdu. Gördüklerin seni derin düşüncelere götürüyor. Tarih bir film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp gidiyor. Düşüncelerin seni senden alıp götürüyor. Doyumsuz bir manzara göz alabildiğine uzanıyor. Bütün Sur’a tepeden bakıyorsun. Daha ileriye doğru baktığında Hevsel bahçeleri adeta insanı büyülüyor. Bütün camiler, kiliseler, tarihi konaklar gözlerinin önünde. İnsana uzansan dokunacak kadar yakın görünüyor. Yanı başımızdaki Amida Höyüğü de tıpkı Zerzevan gibi gün yüzüne çıkmayı beklemektedir.

a.jpeg

Amida Höyük’te tarih fışkıracak

Höyüğün üzerinde etrafa bakınırken yanımızda hummalı bir çalışma yürütülüyor. Arkeolojik kazı çalışmasını yürütenler samanlıkta iğne arar gibi büyük bir titizlikle çalışıyorlar. Toprağı elekten geçirerek, fırçalarıyla süpürerek geçmişe ait bir iz yakalamak, en küçük bir kalıntıyı atlamamak için adeta kuyumcu titizliliğiyle çalışıyorlar. Tarihe ilgisi olana bir için gerçekten arkeolog olmanın ne kadar heyecan verici bir meslek olduğunu düşünüyorsun. Müzelerde insanların hayranlıkla izlediği eserlere ilk dokunan, ilk gören olmak ve tarihin derinliklerinden gelen bu eseri gün yüzüne çıkarmanın, insanlık değerlerine dâhil etmenin mutluluğu çok şeye değer diye düşünmekten kendini alamıyorsun.

a5.jpg

Amida Höyüğün gizemi ortaya çıkacak

Daha şimdiden sarayın bir kısmı, Höyüğün içinde Hz. Süleyman Camisine giden su deposu, iç kaleye açılan gizli tünel, sarayın avlusundaki El Cezirenin yapmış olduğu fıskiyeli havuzu, avludaki Roma döneminden kalma mozaikler göz kamaştırmaktadır. Amida Höyüğü yakında Diyarbakır’ın bilinmeyen gizemlerini ortaya çıkarmaya adaydır. Diyarbakır ve çevresinde yürütülen kazı çalışmaları her geçen gün geçmiş tarihi biraz daha aydınlatıyor. Kazı çalışmalarını yürüten Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında iki yıldır yürütülen kazı çalışmaları gelecekte; Diyarbakır’da efsane olarak anlatılan birçok şeyi gün yüzüne çıkarmaya ve gerçekliğe dönüştürmeye aday gözüküyor.

a9.jpeg

Gizli tünel Amida Höyüğün kalbine doğru uzanıyor

Böylesi mekânları gezdikçe insan izlenimleri anlatırken nereden başlayacağını ve nasıl bitireceğini bilemiyor. Dikkatimi çeken Höyüğün içerisine doğru devam eden tünelin bir an önce tadilat ve güçlendirmelerinin yapılarak ziyaretçilere açılmasıyla çok fazla ilgi çekeceğine inanıyorum. Çünkü tünel adeta Amida Höyüğünün kalbine doğru uzanıyor hissini doğuruyor. Tünelin içine girdiğinizde; sanki karanlık, çıkmaz bir koridora, sonu belirsiz bir yürüyüşe değil de; adeta tarihin derinliklerine, Diyarbakır’ın geçmiş gizemli dünyasına yolculuk edermiş gibi bir his uyandırıyor.

aaa-008.jpg

Diyarbakır’ın kent yerleşim tarihi Amida Höyüğünde başlamaktadır. Yerleşimin başlangıcı Mitanni’lere dayanmaktadır. Hatta daha da eskiye gitme ihtimali var. Burada yürütülen kazı çalışmaları gelecekte Zerzevan gibi tarihe meraklı olanların ziyaretçi akınına uğrayacağı kesindir.

a4.jpeg

Zerzevan’a milyonlar akacak

Böylesine tarihi mekânları görüp gezdikçe niye arkeolog olmadım diye insan hayıflanmaktan kendini alamıyor. Bir kez daha; tarihe ilgisi olanlar açısından arkeolog olmanın ne kadar heyecan verici bir meslek olduğunu görüyorsun.  Geçen hafta gittiğim Zerzevan Kalesi de adeta beni büyüledi. Koca bir tepeyi oyarak, konutlar sistemiyle, su ve gıda depolarıyla, su kanallarıyla, kilise ve tapınağıyla koca bir kent yaratılmış.  Zerzevan Kalesinde daha şimdiden ortaya çıkanlar bile; Diyarbakır ve Roma tarihine, özellikle Mitra Tapınağının gizemli hali insanı yüz yıllar ötesine götürüyor. Mithra inancına ilişkin şimdiye kadar bilinmeyen birçok arkeolojik veri ortaya çıkmaktadır. Sadece bölge insanının değil dünyanın da ilgisini çekmektedir. Gelecekte milyonlarca kişinin burayı görmek için akın akın geleceği açık.

a9.jpg

Ortaya çıkarılan kalıntılar bizi bilinenlerin ötesine götürüyor

İnsanlığın geçmiş yaşam izleri, kazıldıkça gün yüzüne çıkmaktadır. İnsanlık geçmişin izlerini bulmak istiyor. Karanlıkta kalan binli yılların yaşam tarzı ve yarattıkları eserler ilgi çekmekle kalmıyor, hayranlık da uyandırıyor. Mezopotamya’nın sadece topraklarının bereketli olduğuna değil aynı zamanda tarih açısından da ne kadar bereketli olduğunu ortaya çıkarılan kazılarda daha iyi anlıyoruz. Yazılanlarla gördüklerimiz birbirini doğrulamakla kalmıyor. Yazılanların yetersiz kaldığını da ortaya çıkarıyor. Ortaya çıkarılan kalıntılar bizi bilinenlerin ötesine götürüyor.

a8.jpg

Kökü derin olanın ömrü de uzun olur

Diyarbakır bu açıdan çok şanslı diyebiliriz. Kendi sınırları içerisinde bu kadar arkeolojik alan var. Ayrıca etrafındaki yerleşim yerleri de aynı şekilde, nereye el atarsal adeta tarih fışkırıyor. İnsanlık geçmişiyle bir bütündür. Geçmişte ne kadar güçlü yaratımlara imza atmışsa; geleceğe de o kadar güçlü yürümektedir. Bir ağacın kökü gibidir. Kök ne kadar derinlere kök salmışsa o kadar ömrü uzun olmaktadır. Toplumlar da öyledir. Geçmişi ne kadar köklüyse gelecek de onlara bakmaktadır. Gerisi insanlara, hatta insanlığa kalıyor.

aa.jpeg

Mümin Ağcakaya/Özel

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum