AYM: Öcalan çözüm için uzlaşı istiyor

AYM: Öcalan çözüm için uzlaşı istiyor
Anayasa Mahkemesi'nin, Abdullah Öcalan’ın kitabına el konulmasına yaptığı itirazı haklı bulmasıyla ilgili kararının gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

ANKARA - Anayasa Mahkemesi, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kitabının toplatılması kararının kaldırılması hakkındaki gerekçeli kararını açıkladı. Kararın Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçesinde, Anayasa'nın bir düşünceye sahip olma ile bir düşünceyi ifade etme arasında bir ayrıma gittiği hatırlatıldı. Kitaba el koyma ve kitabın toplatılma kararının başvurucunun bir düşünce ve kanaate sahip olması nedeniyle değil "düşüncelerini açıklaması ve yayması" nedeniyle verildiği belirtildi.

“Müdahale var”

Gerekçedeki değerlendirme, “Söz konusu kitaba yönelik toplatılma, el konulma ve imha işlemleri nedeniyle başvurucunun düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne bir müdahalenin yapılmış olduğu açıktır” denilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Öte yandan haberlerin, düşüncelerin ve bilgilerin serbestçe ve önceden bir kontrole tabi olmadan basılabilmesi basın özgürlüğünün bir parçası olduğu gibi basılı eserlerin serbestçe dağıtılabilmesi de aynı özgürlüğün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle başvuruya konu basılmış eserin dağıtımının yasaklanması ve toplatılması ile başvurucunun düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ve bu kapsamda basın özgürlüğüne yönelik bir müdahale yapılmıştır. Ayrıca müdahalenin mevcudiyetine ilişkin Adalet Bakanlığı'nca Anayasa Mahkemesi'ne herhangi bir itiraz da sunulmamıştır."

Anayasa Mahkemesi gerekçesinde, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile bu kapsamdaki basın özgürlüğünün, "sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız veya ilgilenmeye değmez ve önemsiz görülen düşünceler için" değil, "devletin veya toplumun bir bölümünün aleyhinde olan, onlara çarpıcı gelen, onları rahatsız eden haber ve düşünceler" için de uygulanacağı anlatıldı. Yüksek Mahkeme'ye göre, bunlar çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin gerekleri.

Kürt meselesini analiz ediyor

Gerekçede ayrıca, toplumsal sorunlarla ilgili Türkiye'deki ve bölgedeki durumun "muhalif" bir bakış açısından değerlendirilmesine ilişkin kamunun bilgi edinme hakkına da vurgu yapıldı. Gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Kitap bir bütün olarak incelendiğinde şiddeti övdüğü; başvurucunun kavramsallaştırmasına göre 'önümüzdeki süreçte' kişileri terör yöntemlerini benimsemeye başka bir deyişle şiddet kullanmaya, nefrete, intikam almaya veya silahlı direnişe tahrik ve teşvik ettiği yönünde değerlendirilmemiştir. Aksine, bir süredir güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaların olmadığı bir ortamda başvurucu, kendi bakış açısıyla Kürt meselesini analiz etmekte; silahlı çatışmaya son verilmesini ve demokratik çözüm konusunda uzlaşılmasını talep etmektedir. Başvurucunun kitapta dile getirdiği meseleler gibi kamunun çıkarlarına ilişkin siyasi açıklamalar veya toplumsal sorunlara ilişkin tartışmaların sınırlanmasında kamusal yetki kullanan makamların çok dar bir takdir aralığı olduğuna işaret etmek gerekir. Kamu otoriteleri veya toplumun bir kesimi için hoş olmayan düşüncelere, şiddeti teşvik etmediği, terör eylemlerini haklı göstermediği ve nefret duygusunun oluşmasını desteklemediği sürece sınırlama getirilemez. Bu sebeple, başvuruya konu kitabın toplatılmasına gerekçe gösterilen nedenlerin başvurucunun düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ve bu kapsamda basın özgürlüğüne yönelik müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı sonucuna varılmıştır."

Paksüt karşı çıktı

Karara, Yüksek Mahkeme üyeleri Osman Paksüt, Zehra Perktaş ve Burhan Üstün karşı oy kullandı. Paksüt, kitabın bazı bölümleri itibariyle, otuz yıllık ayrılıkçı terör hareketinin yeni siyasi-askeri stratejisini belirlemek, halk kitlelerine ve silahlı militanlara yol göstermek, kendi tabiriyle "otuz yıllık savaş sürecinin çok üstünde, yoğun geçecek" yeni bir savaşa hazırlamak amacına yönelik olduğunun anlaşıldığını savunarak, kitabın bir terör örgütünün ötesinde bir halkın haklı taleplerini savunmak amacıyla yazıldığı bir an için kabul edilecek olsa dahi, içerdiği şiddet tehdidi yönünden yapılacak değerlendirmenin değişmeyeceğini belirtti.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.