VİDEO - Başarının yaşı ve sınırı yoktur

Mümin Ağcakaya - Özel

TİGRİS HABER - Daha beş yaşındayken çocuk dünyasını kâğıtlara yansıtmaya başlayan Öznur Mehmetoğlu, hayalindeki imgeleri resmetti.  2019 BIC KIDS 5. Ulusal Resim Yarışmasına katılarak, 6.000 resim arasında, birinciliği elde ederek, altın madalya kazandı.

Daha çocukken resim yapmaya başlayan Diyarbakırlı Öznur Mehmetoğlu, söyleşiye başlamadan yaşıtlarına mesaj göndererek, “Karşılaştığını engelleri her zaman aşmasını bilin, yeteneklerinizi geliştirirken hiçbir engel tanımayın” diyor ve kendisinin çocuk yaşta yeteneğini nasıl keşfettiğini anlattı.

Sohbetimizin devamında; insanın kendindeki yeteneği kendisinin keşfetmesinin çok önemli olduğunu, ama bunun arkasında da durmak gerektiğini, çeşitli sıkıntıların olabileceğini, ancak bunları aşmayı bilmek gerekir diyerek; ‘insan istediği zaman başarabilir’ diye sözlerine devam etti.

Resim yapmayı seven ve bu yeteneğini keşfeden Öznur, resim yapmanın kendisinde ne tür değişiklikler yarattığını şöyle ifade ediyor;

“Bir boya kalemi almıştım. Sonra onu biraz denemeye çalıştım. Resim defterimde resim kâğıdı da vardı. Hayalimde geçenleri çizmeye başladım. O zaman 5 yaşındaydım. Odamda hayalimdeki şeyleri çiziyordum. Hayal ettiklerim ileride ne olabilir, benim hayalimden neler geçiyor, çizmeye başladım. Sonra hoşuma gitmeye başladı ve devam ettim.”

Öznur Mehmetoğlu, bu yeteneğini geliştirmesi için ailesi ve öğretmenleri tarafından desteklenerek, yönlendiriliyor. Bilim ve Sanat Merkezinin resim sınavını kazandıktan sonra Diyarbakır Bilsem’de eğitimini sürdürmeye başladığını anlatıyor, şöyle devam ediyor; “Daha iyi nasıl çizileceğini, nasıl resim yapacağımı öğrenebilmek için bu eğitim süreci çok faydalı oldu. En başta karakalemle başladım. Nasıl bir perspektife sahip olmam gerektiği, cisimlerin nasıl çizebileceğini öğrenmeye başladım. Daha sonra kendi hayalimdekileri kâğıda ya da tuvale; hangi tonda, hangi renklerle çizebileceğimi görmeye başladım.

Sonra boya kalemlerine geçtim. Onlarla daha güzel tonlamayı öğrendim. Suluboyaya geçmek istedim. Sulu boyada ilk karpuz ve biber resmi yaptım. Bunları önce yağlı boya ile kartona sonra tuvale yaptım. Yağlı boya bittikten sonra akrilik boyaya başladım. Akrilik boyaya başlarken de bir sergi açtım. Akrilik boya ile devam etmeye karar verdim. Çünkü resimde en fazla ilgi duyduğum akrilik boya oldu.”

Yetenekli ressamımıza sorularımızı yöneltiyoruz;

Resim çizerken seni en çok neler etkiliyor, ne hissediyor ve nasıl tasarlıyorsun?

“Nasıl bir resim yapacağımı önce kafamda kurguluyorum. Nelere ilgi duyduğu mu düşünüyorum. Sonra bunları nasıl yapacağımı planlıyorum. En başta şunu çizerim sonra şunu diye planladıktan sonra; bunu ilk başta kara kalemle çizim olarak kâğıda döküyorum, sonra bunu tuvale döküyorum.”

Şimdiye kadar hangi sergilere katıldın ve hangi ödülleri aldın?

“2019 BIC KIDS 5. Ulusal Resim Yarışmasında,10 ve 15 yaş kategorisinde 6.000 kişinin katıldığı bir yarışmada altın madalya alarak Türkiye 1. Oldum.

İlkokul 1. Sınıfında okurken Diyarbakır Bilim Sanat Merkezi resim bölümü sınavına girerek kazandım ve halen orada eğitim almaya devam ediyorum.

 Ayrıca resimlerim Bilim Çocuk dergisinde 3 kere yayınlandı. Karma sergilere katıldım. Şimdiye kadar Muğla Bodrum Bitez, Ankara Kızılay, İstanbul Kadıköy ve Diyarbakır Silvan’da düzenlenen karma resim sergilerine katıldım.

Mart’ta Büyükşehir’de sergi

Öznür, ilk kişisel online sergisini Mart ayında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin organizasyona 21 eserle katılarak açacak. Sergi bir ay süreyle açık kalacak.

Şu an 6. Sınıfa devam eden Öznur, ileriye dönük hedeflerinin ne olduğunu ise şöyle anlatıyor;

“Şu an iyi bir eğitim alıp ileride iyi bir ressam olmak istiyorum.  Hayalim bu. Resim yapınca kendimi başka bir dünyadaymış gibi hissediyorum. Sanki renklerin arasına karışmış gibi, renkler beni benden alıp başka bir dünyaya götürüyor. Gerçekten beni çok mutlu ediyor. Benim dünyamda renklerin ayrı bir güzelliği var. Rengârenk dünyamda kendimi daha iyi ifade ettiğim için mutlu oluyorum.”

Renkler senin dünyanda nasıl bir şey ifade ediyor?

“Benim dünyamda mavi ya da pembe benim için önemli renkler. Bu yüzden yaptığım çoğu resmimde kullanıyorum. Doğa ile ilgili resimler çiziyorum. Doğa çok renkli. Resimlerde bu renklerin uyumudur. Bu anlamda resimler ve doğa birbirini çok güzel tamamlıyor. Resim bir yerde doğayı yansıtıyor. Çevrenin bozulmasına çok üzülüyorum. Çünkü birçok rengin ölümünü de beraberinde getiriyor. Çevre kirlenince onlarla birlikte renklerde kayboluyor.  Resimlerimde cansız nesneler çok az. Çünkü doğa ile ilgili resimler yapmak daha çok hoşuma gidiyor

Çevre ve doğa kirletilince bunun sıkıntısını hepimiz yaşıyoruz. İklimsel değişiklikler gündeme geliyor. Birçok yerde kuraklık oluyor. Renkler ve türler yok oluyor. Bir ressam açısından bu durum çok kötüdür. Doğayı korumamız gerekiyor.”

Öznur, Frida Kahlo ve Ahmet Güneştekin’den çok etkilendiğini de anlatıyor, sözlerini şöyle tamamlıyor; “Frida’nın hayatını okudum. Beni gerçekten çok etkiledi. En çok sevdiğim ressamlardan biridir. Çok zorluklar yaşayan birisi. Ancak, amaçlarının önünde hiçbir engel tanımıyor. Özgürlüğüne çok düşkün biridir.”