Bir vasiyet üstüne…
Bundan tam elli yıl önce henüz yaşı çok genç olan bir adam bir hayal kuruyordu… Elli yıl önce ülkede darbeler yaşanıyordu ve vatan haini ilan ediyordu insanları askeri cuntalar. Adının önüne hain sıfatı eklenmiş, askeri mahkemelerde yargılanan insanların, haberlerini yazıyordu gazeteler… Diyarbakır Dörtyol’unun tam köşesinde Atlas şekercisinin önünde, meyve kasalarından kurduğu derme çatma tezgahında basıldıktan tam bir gün sonra Diyarbakır’a ulaşan gazeteleri satıyordu bu genç adam.
Hayalleri vardı… İnsanların gerçekleri haykırabileceği bir gazetenin olmamasının ne kadar kötü olduğunu düşünüyordu… Bir gazetesi olsa zalimlere, hırsızlara, soysuzlara, haldan anlamaz namussuzlara yazacak ne kadar çok şeyi olduğunu düşünüyordu bu genç adam. Bir gazete kurabilmeyi hayal ediyordu. ..Sonra hep doğru insan olmalarını öğrettiği altı çocuğu oldu; kendisi de Diyarbakır’ın gazetelerini dağıtan ana bayii. Bu adam Diyarbakır’daki medya camiasının ‘Hakkı usta’ lakabını takarak haktan yana oluşunu onun lakabı haline getirdiği adamdı.
Nüfustaki ismi Ramazan’dı ama kimse bu isim ile çağırmadı onu. Herkes ‘Hakkı Usta’ diye sesleniyordu bu hayalleri olan adama. Ta ki 1999 yılında yüreğine yığdığı dertlerin içerisinde boğulan kalbinin durduğu güne kadar.
O günden sonra bayrağı biz evlatları devraldık. Onun hayalleri bize vasiyetti. İşte bu vasiyet bugün elinizdeki ‘TİGRİS HABER’ gazetesine dönüştü. Ailemizden öğrendiğimiz ‘Hak’tan yana olmayı, namuslu olmayı, mazlumun yanında olmayı’ kendimize bayrak yaptık.
Bugün Hakkı Ustanın ruhuna bir ışık gönderdik, ona söz verdiğimiz gibi halkın sesi olmak için, haktan yana olmak için bize vasiyeti olan gazeteyi kurduk. Elinizdeki gazete dürüstlük üstüne verilmiş bir namus sözünün belgesidir. Her gün elinize ve evinize gerçeğin sesi olarak ulaşacağız.
Bu vesileyle ‘Hoş bulduk’ dostlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.