Dedelerimiz bir dönem giydi

Özel Haber/ Mümin AĞCAKAYA

TİGRİS HABER - Tarihi Sur içinde açtığı küçük dükkanda yemeni ve hediyelik eşya satan Zozan Uzunbaş, orijinal yemeninin piyasada kalmadığını belirterek, sattıkları yemenilerin fabrikada üretildiğini söyledi.

Daha önce Diyarbakır kent merkezinde yemeni satan başka biri olmadığını anlatan Uzunbaş, "Bunun için biz de yemeni satmaya karar verdik. Hem geçmişi hatırlatmak hem de gençlerin ve turistlerin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz için yemeni satmaya başladık.

Sonuçta doğru karar verdiğimizi kısa sürede anladık. Yaşlılar yemeniyi görünce geçmişi yad ediyor. Dedelerinin ve babalarının yemeni giydiklerinden bahsederek, nostalji yaşıyor. Gençler ve turistler de o geçmişi yaşamak adına yemeni giymeyi en azından bir kez bile olsa tercih ediyor" dedi.

Ayağa çok rahat giyilmesi ve ayağı rahatlatması açısından turistlerin, yemeniye büyük ilgi gösterdiğine dikkat çeken Uzunbaş, şöyle konuştu:

"Turistlerin bayağı ilgisini çekiyor. Giyip rahatlığına bakıyorlar. Ayağa giyildikten sonra ayağın şeklini alan, ayağı serin ve kuru tuttuğu için de mantar ve bakteri üretmeyen yemeniler, ayakkabılara göre çok daha sağlıklı. Ayrıca taban derisinin doğal deriden olmasından ötürü de vücuttaki elektriği daha rahat dışarı atılmasını sağlıyor. Yemeniler şekillerine göre Halebi, Merkup, Burnu Sivri gibi isimler alırken, büyüklüklerine yani şimdiki ayakkabı numaralarına göre de Metelik, Hasbe, Lorba ve Uluayak gibi isimler alırken, renklerine göre de Annubi, Gülşeftali, Narçiçeği, gibi isimler almaktadır. Araştırıldığında görüleceği gibi yemeninin geçmişi çok eski ve ismi de Yemende Yemen-i Ekber adında biri tarafından yapıldığı için ismi de yemeni olarak oradan geliyor. Yemenden Halep ve oradan da Antep, Urfa, Maraş, Antakya ve Diyarbakır'a kadar olan bölgede hem yapılıyor hem de yaygınca kullanılıyor. Tabi eskiden çoğu bölgede kullanılan çarıkla arasında farklılıklar var."