“En büyük projemiz; Eş başkanlık”

Kurbanoğlu, artık merkezi bütçeden medet ummadıklarını da vurgulayarak, “Kendi öz kaynaklarımız ile harekete geçtik.İddiamızşudur ki; kendi kendimizi yöneteceğiz” diye konuştu. Eş Başkan adayı Ülkü Baytaş ise, var olun sorunların çözümü için topyekün mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Gencer ARPACI

DİYARBAKIR - BDP Diyarbakır merkez Yenişehir İlçe Belediyesi Eş Başkan adayları Selim Kurbanoğlu ve Ülkü Baytaş, gazetemizi ziyaret etti. Tigris Haber imtiyaz sahibi Ahmet Tanaman, Yayın Danışmanı Mehdi Tanaman ve Genel Yayın Yönetmeni Haci Güneş ile fikir alışverişinde bulunan eş başkan adayları, projelerini anlattı.

Eş başkanlık sistemi bir kadın devrimidir

“Eş başkanlık sistemi ile alternatif bir sistem yaratmaya çalışıyoruz. Binlerce yıl bölgemizdeki toplumu kadın liderler yönetti”

Kurbanoğlu, “eş başkanlık” ile alternatif bir sistem yaratmaya çalıştıklarını kaydederek  “Bizim en büyük projemiz eş başkanlık sistemidir. Eş başkanlık sistemi bir kadın devrimidir diyebiliriz. Yerel yönetimlere farklı bir cepheden ve farklı bir bakış açısı çerçevesinde bakacağız. Eş başkanlık sistemi ile alternatif bir sistem yaratmaya çalışıyoruz. Binlerce yıl bölgemizdeki toplumu kadın liderler yönetti. Üstelik tarih kayıtlarına baktığımızda daha iyi yönettiklerine de şahit oluyoruz. Son bir kaç bin yıl oldu erkeklerin iktidara gelişi. Ama biz farklı bir cepheden bakmak istiyoruz. İnanın 1999’dan bu yana alternatif olduğumuzu söyleyebiliriz.En azından bunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz.

Halkına açık belediyecilik

Belediyemizin kapıları gerçekten halka açıktır. Bunu teorik anlamda söylemiyorum.İmkânlarımızdâhilinde halkımıza hizmet etmeye çalıştık.2009 yılında geldiğimizde Yenişehir’de daha çok şehrin çeperinde yer alan bölgelerimize ilgi gösterdik en son aşamada ise merkez bölgemize girdik çalışmalarımız devam etmektedir. Merkez bölgelerimize geç gelmemizin sebebi de şuydu;  merkezlerde nasıl olsa birşeyler vardı. Bizde daha çok Yenişehir’in çeperindeki kenar semtlerde yoğunlaştık. Tabi bunları yaparken ekonomik imkânlarımızdâhilinde yapabildik. Kent merkezinde çocuklar için oyun alanları vardı ama örneğin seyrantepe semtinde çocuklar için hiçbir şey olmadığı gibi ara sokaklarda da özellikle kış aylarında yürümek mümkün değildi. Şimdi gidip baksanız tam olarak ne demek istediğimizi daha iyi anlarsınız” dedi.

“Biz kendi kendimizi yöneteceğiz”

“Kendi öz kaynaklarımız ile halka hizmet ediyoruz. Biz artık merkezi bütçeden medet ummuyoruz”

Artık merkezi bütçeden medet ummadıklarını, kendi öz kaynakları ile halka hizmet ettiklerini vurgulayan Kurbanoğlu, “Bunu her yerde söylüyorum. Buradada söylemek istiyorum.İller Bankası’nda bize gelen para 1.100.000 - 1.150.000 TL olarak aylara göre değişiyor. Bu paranın 825 bin TL’sini yalnızca kadrolu personele veriyoruz. Artı sözleşmeli personellerimize de 350 bin TL civarında para ödüyoruz. Bu yılki bütçemizden yaklaşık 23 milyon TL gibi bir parayı da sadece hizmete aktardık. Biz artık merkezi bütçeden medet ummuyoruz. Beklemekle de olmuyor. Kendi öz kaynaklarımız ile harekete geçtik. İddiamızodur ki kendi kendimizi halkımızla birlikte yöneteceğiz. Bu konuda kararlıyız.” diye konuştu.

“Birinci sıkıntımız temizlik, ikinci sıkıntımız ise işgaller...”

Genelde Diyarbakır’ın özelde ise Yenişehir’in iki konuda ciddi anlamda sıkıntılar yaşadığına dikkat çeken Kurbanoğlu, şunları kaydetti:

“Birinci sıkıntımız temizlik, ikinci sıkıntımız ise işgaller... Temizliği sağlamamız için Yenişehir’de denemediğimiz yöntem kalmadı. Bilbordlara reklamlar verdik, eğitim çalışmaları yaptık. Ancak şuana kadar da bu sorunu maalesef henüz çözemedik. Biz şimdi yeni bir yöntemle 113 tane gömmeli çöp konteynır yapıyoruz. Bu konteynırları çöplerin dışarıda kalmaması için daha çok kriz bölgelerine yapmak istiyoruz. Ama daha farklı sorunlarda ortaya çıkıyor. Derinliğine indiğinde yüzlerce insanımız çöp toplayarak ailesinin geçimine katkı sağlamaya çalışıyor. Bir iki defa onlarla da diyalogumuz oldu. Fakat bu sefer çöpler faklı bir şekilde dağıtılma başlandı. Yaklaşık iki aydır yani bir yöntem denemeye başladık. Bir şirketle anlaştık bulunduğu yerde dönüşebilecek malzemeler için çöp poşetleri dağıtılıyor. Bu poşetler ücretsiz dağıtılıyor. Bu poşetleri dağıtan şirket, çöpleri hiç aşağıya indirmeden direk evden kapının önünden alacak..”

“Herkesin gözü Yenişehir’de”

“Yenişehir merkez rantın olduğu yerdir. Biz çalışmalarımızı yaparken merkeze farklı bakıyoruz Şehitlik ve Seyrantepe’ye farklı bakıyoruz”

Kaldırım işgali konusunda ise esnafa uyarılarda ve duyarlılık çağrısında bulunduklarını anlatan Kurbanoğlu, esnaftan ve halktan destek alma noktasında henüz istenen seviyeye ulaşamadıklarını kaydederek destek istedi. Kurbanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Çünkü bu konuda zabıtanın her bir kaldırımda nöbet tutma durumu yok. Eğer esnaf bu konuda duyarlı olursa bu sorun ortadan kalkar. Yenişehir merkez rantın olduğu yerdir. Herkesin gözü bir şekilde bu merkez alanındadır. Biz bu uygulamaları yaparken de merkeze farkı bakıyoruz. Şehitlik ve Seyrantepe’ye farklı bakıyoruz. Bazı yerlere tolerans gösterebiliyoruz. Ancak biz bunu merkez için yapamıyoruz. Bu sorunun ortadan kaldırılması için biz önce kendimizde başlayacağız. Bir yandan şikâyet ediyoruz. Öbür yandan bakıyoruz biz de kürsümüz alıp yolun ortasında oturmuşuz. Öncelikle kendimizden başlayarak hep birlikte bu sorunu ortadan kaldıracağız” dedi.

“Topyekun mücadele gerekiyor”

Ülkü Baytaş ise, var olan sorunların çözümü için topyekun mücadele etmek gerektiğini vurguladı. “Bütün bu söylenenler bugünün şartlarında olması gereken şeyler ancak topluma baktığımızda ciddi anlamda hastalıklar oluşmuş” diyen Baytaş, “Yani kanserleşmiş bir yaşamdan bahsediyoruz. Bu sorunu ortadan kaldırmak için topyekun mücadele etmek lazım. Kanser uruna dönüşmüş bir yeri pudra dökerek tedavi edemezsiniz. Teşhisi doğru koyup doğru tedavi uygulanması gerekir. Beş yıl sonra bu söylediklerimizi konuşmamak için halkıyla, medyasıyla, eğitimcileri ve politikacılarıyla baş başa verip birlikte kafa yormamamız gerekiyor. Ancak bunu yapabilirsek bu sorunlar ortada kalkabilir”diye konuştu.

“Yokedilmiş bir kadın var ortada”

“Hiçbir mahallede kadın evi eksikliğimiz yok. 22 merkez mahalle evi çalışmamızı da tamamladık”

Baytaş, “Kadınlara özgü sorunlar hakkında ne düşünüyorsunuz. Mesele kadına şiddet, üretim, anne sağlık konusunda projeleriz var mı? sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Tabi bu konuda elbette projelerimiz var. Biz bir birimiz gibi düşünebiliriz. Ama bu konuda ayrışmamamız gerekir. Bir kadın şiddet görüyorsa bunun ortağı bizleriz. Sadece şiddet gören bir kadın yok ortada. Yok edilmiş bir kadın var ortada. Kadın kendi varlığını ortaya koyduğu sürece ancak kendini var edebilir. Çünkü sorun çok derin,yani 5 bin yıllık bir durum.”

BDP belediyeciliğinde Yenişehir’e bağlı köyler dâhil olmak üzere hiçbir mahallede kadın evi eksikliğinin olmadığına da dikkat çeken Baytaş, “22 merkez mahalle evi çalışmalarımızı bitirdik. Ayrıca 5 tane ek mahalle evini daha yeni bitirdik. Şimdi köyler dâhil olmak üzere hiçbir mahallemizde eksiğimiz yok diyebiliriz. Özellikle bu mahalle evlerinde kadınlara yönelik çalışmaları yürütüyoruz. Yeni dönmede Yenişehir’de var olan sorunları ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Sohbet sırasında Diyarbakır’la ilgili bütün konulara değinen eş başkanlar, çözüm sürecinin sağlıklı yürümesi durumunda birçok toplumsal projenin hayata geçirilebileceğini ve hayata geçirilecek olan bu projelerin toplumun bilinç seviyesini yükselterek gelecek nesillerin daha eğitimli olmasını sağlayacağını kaydetti.

Yayın ekibi olarak seçimlerden sonra tekrar bir araya gelmeyi kararlaştırdıktan sonra,  vedalaşmanın ardından tekrar seçim çalışmalarına dönen eş başkanlar, belli ki uzun bir maratonda rakipleriyle yarışacaklar. Tigris Haber gazetesi olarak bütün başkanlara dilediğimiz gibi eş başkanlara da “Başarılar” diledikten sonra uğurluyoruz.