Fotokopi makinası ve fanzin kültürü

Fotokopi makinası ve fanzin kültürü
Fanzin, orijinal olarak adlandırılabilecek bir kaynağın izinin sürülmesine gerek kalmadığı, kopyalanan aslını geride bırakan, kopya olmaktan çıkıp kaynağın kendisi olan bir fotokopi-yayın olarak tanımlanabilir.

Fotokopi makinası ve fanzin kültürü,Fanzin. orjinal olarak adlandırılabilecek bir kaynağın izinin sürülmesine gerek kalmadığı kopyalanan, aslını geride bırakan, kopya olmaktan çıkıp kaynağın kendisi olan bir fotokopi-yayın olarak tanımlanabilir.

Diyarbakır A4 Atölye'de 7 Eylül-5 Ekim 2019 tarihleri arasında gerçekleşenF:Fotokopi Yayın Projesi'nin Küratörü Akademisyen ve tasarımcı Umut Altıntaş ve projenin ortaklarından Hayy Açık Alanın kurucularından Saliha Yavuz'la açılan sergi hakkında konuştuk.  

fff-001.jpg

Bu projenin içeriği hakkında bilgi verebilir misiniz ve hayata nasıl geçti?

Saliha Yavuz: Hayy Açık Alan İzmir’de Kemer altında bir sanat kolektifinin mekânı. İzmir'li sanatçılarla, üretilenlerle Türkiye’nin farklı illerinden üreten insanları bir araya getirip projeler yapıyoruz. Bu kapsamda da Mayıs Ayında Kültür İçin Alanın desteğiyle; F Fotokopi yayın projesini Hayy Açık Alanda gerçekleştirdik.

Şimdi Diyarbakır'da ve 20 Eylül-5 Ekim tarihleri arasında Ankara'daki Torun'da olacak.Projenin fikir babası Umut Altıntaş. Ankara, Eskişehir, İstanbul, Diyarbakır, Portekiz, İzmir, Amerika'dan 26 sanatçıya bir davet metni yolladı. Onları F: Fotokopi Yayın Projesine davet etti. Proje kapsamında şu anda görülen işler ortaya çıktı.

Umut Altıntaş: F: İçin farklı disiplinlerde üreten 26 sanatçı, fotokopi makinesinin sınırlı imkanları dahilinde, yalnızca A5,A4 ve A3 boyutları içerisinde kalarak, "özgünlük, kopyalama, çoğaltım, dağıtım ve format" gibi kavramları sorguladıkları bir iş üretmeleri için davet edildi. F projesinden konu, malzeme ve üretim süreci her ne olursa olsun, nihai iş fotokopi ile sonuçlanmıştır. Birer fotokopi iş ile bu davete cevap verdi. F, orjinal olarak adlandırılabilecek bir kaynağın izinin sürülmesine gerek kalmadığı, kopyalanan aslını geride bırakan, kopya olmaktan çıkıp kaynağın kendisi olan bir fotokopi- yayın olarak tanımlanabilir. F, oldukça aşina olduğumuzkağıt standartları ve günlük kullanımda en yaygın baskı yöntemi olan fotokopi aracılığıyla üretimde yeniden düşünme ve anlamlandırma olasılıklarını sunuyor. 

Ben şöyle bir şey yaptım ben her zaman yayıncılığa karşı basılı mecraya karşı bir ilgim var. Kitap deseni de yapıyorum. Son zamanlarda kitap tasarımında kavramsal üretim modelleri üzerine bir takım şeyler düşünüyorum. Farklı malzemeler kullanarak, kitap basılırken, fotokopi makinasıyla bir şeyler yapmak gibi fikirler vardı. Sonra bu düşüncemi bir takım arkadaşlarıma açtım.  Sadece A3,A4 kağıdı kullanarak kopyalama, çoğaltma kavramlarını esas alan birer fotokopi yayın üretmelerini istedim. Bunlar fanzinlerdendi.  Alışık olduğumuz şeyler. 1970’lerden itibaren fanzin kültüründen de beslenen, biraz da kavramsal kültürü içeren bir çağrıydı. İlk başta İzmir’de 20 sanatçı katıldı bu projeye. Fotokopide basılabildiği için bu işleri herkes rahatlıkla üretebiliyor. Sonrasında Diyarbakır, İstanbul, Ankara ilinde beş sanatçı daha davet ettim. Buradaki sergide 26 farklı isim var.

f4.jpg

Genelde bu işleri yaparken de mekâna göre düşündük. Mekânın bize sunduğu olanakları kullanarak sergiledik. Bunları çoğaltarak okullara kütüphanelere göndererek arşivlerinde bulunsun istiyoruz. Bu işler fotokopi olduğu için bir tanesini alıp kendiniz de üretebilirsiniz. Böyle bir yanı var. Proje bittikten sonra dört sergiyi ve atölye çalışmalarını kapsayan bir kitap olacak.

Saliha Yavuz: Bu projenin gezmesi konusunda da işbirlikleri yaptık. Diyarbakır, İstanbul, Ankara'da bağımsız çalışan insiyatiflerle işbirliği yaptık. Bu projede disiplinler nasıl bir araya gelir meselesi kendisini gösteriyor. Bir yazarında bir ressamında olması,aynı meteryali kullanıyor olması bir ortaklık yaratıyor. Serginin bütününe baktığımızda da sadece izleyen olamnın dışında; elimize alıp baktığımız, dokunabildiğimiz, aslında sanatın biricikliği ya da ulaşılabilirliği meselesini de sorgulatıyor.

f5.jpg

 

Fotokopi makinesinin ortay çıkmasıyla mı böyle bir tarz ortay çıkıyor?

Toplumsal ve teknolojik değişimler, gelişimler yeni anlayışlar doğuruyor tabii. Yeni bir malzeme, teknik ortaya çıktığı zaman sanatçılarda tabii onunla haşır neşir olabiliyor.

Teknoloji bugün sanata nasıl etki ediyor?

Burada da fikir farklı disiplinler. Bu bir sanat akımı değil. Tamamen fanzin (fotokopi dergi demek)  kültüründen, fikrinden yola çıkan bir fikir. Çünkü fotokopi dergiler aslında 1970'lere doğru ortaya çıkan, tamamen ana akım medyaya, gazeteciliğe karşıt duran ya da ekonomik nedenlerle onu yapamadığı için sadece fotokopiyle ucuza basan, ucuza satan; içerik üretenlerin çıkardığı bir şey. Fanzinlerin içinde de sanatçılar; resimleriyle, karikatürleriyle, edebiyatçılar yazdığı metinlerle, hikâyelerle, şiirlerle yer alıyor. Tamamen bir derginin matbaadan değil fotokopiyle üretiliyor olması konu. Bu projede bir sanatçıyla bir sosyologun, bir edebiyatçıyla bir ressamın nasıl bir araya geldiğini gösteriyor. Yani kişi kendi kendisinin yayıncısı oluyor.

Bu bir tepki olarak mı ortaya çıkıyor?

Bu projedeki ya da bu proje bir karşı çıkış diyemeyiz. Bir akımın temsili de değil. Tamamen ortak bir malzeme ve teknik üzerinden bir yaklaşımla sanatçıların kendi sanat disiplinlerini bir araya getirdikleri yeni bir ifade biçimini sorguladıkları, deneyimledikleri bir proje. Eğer fanzin kültüründen bahsedersek - bizden daha konunun hakimi olanlar mutlaka vardır.- Tabi Punk akımında 1970’lerde ilk yer altı kültürü ve edebiyatının ortaya çıkmasıyla beraber ortaya çıkıyor. "Bağırıp çağırmamız gereken bazı fikirler var. Karşı olduğumuz bazı şeyler var. Biz bunları ana akım medyalarda yapamıyoruz, kendi medyamızı oluşturuyoruz. Bu da fotokopi makinesidir. Çok ucuzdur". Gibi bir anlayış var.

Çalışmalarınız da başarılar diliyoruz. Bize ayırdığınız zaman için teşekkür ediyoruz.

Biz de size teşekkür ediyoruz.

Mümin Ağcakaya/ Özel Haber

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.