İHD: Diyarbakır ceza infaz kurumlarında önlemler yetersiz

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve ardından Dünyada hızlıca yayılan Koronavirüs artarak devam ediyor. Salgının yayıldığı ülkeler arasında Türkiye’de var.  Ülke geneline her gün vaka sayısından artış yaşanırken,  can kaybı sayısı da artıyor.  Salgının fazla yayılmaması için Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, sağlık kuruluşları, meslek odaları ve sivil toplum örgütleri evden çıkılmaması konusunda uyarlar yapıyor. Önlemler kapsamında yurttaşlara evde kalınması, başkaları ile temastan kaçınılması, dezenfektan, maske ve eldiven gibi koruyucu malzemelerin kullanmaları isteniyor.

“Görüş sırasında mahpuslara eldiven ve maske verilmedi”

Ülke genlinde Koronavirüs salgınına karşı mücadele sürerken, cezaevlerindeki durum kaygılara neden oluyor.  İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, tutuklu yakınlarının başvurusu üzerine Diyarbakır D Tipi ve Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan mahpuslarla görüşerek bir rapor hazırladı.  Adalet Bakanlığı tarafından alınan karar doğrultusunda açık ve kapalı görüşlerin yapılmadığının belirtildiği raporda, Diyarbakır Kapalı Cezaevlerine ilişkin şu tespitler yer aldı: “Diyarbakır Kapalı Cezaevleri giriş bölümüne termal kamera yerleştirilmiş, avukat ve hapishane personellerinin termal kameralardan geçilerek giriş yaptığı görülmüştür.  Avukatların kurum görüş odasına eldiven ve maske ile hastalığa karşı korunması sağlanırken, mahpuslara aynı tedbirlerin sağlanmadığı görülmüştür.

“Ürünler yüksek fiyata satılıyor”

Kendileriyle görüşülen kadın mahpuslar, kaldıkları oda ve kısımların çok nadir dezenfekte edildiğini, virüse karşı ürünler ve temizlik malzemelerinin kendilerine verilmediğini ifade etmişlerdir. Ürün ve malzemelerin hapishane kantininde piyasa değerinin çok üzerinden bir fiyatlamayla kendilerine satılmaya çalışıldığını ifade etmişlerdir.  Sıcak suyun nadiren kendilerine verildiğini ancak verilen sıcak suyun ise ihtiyaçlarını karşılayamadığını belirtmişlerdir. Soğuk suyun ise sık sık kesintiye uğratıldığını, bu nedenle kişisel ve kaldıkları odanın yeterince temizleyemediklerini ifade etmişlerdir. Kadın mahpuslar, haftada iki kez ve 10 dakika olarak sağlanılması kararlaştırılan telefon ile iletişim hakkının haftada bir kez ve 20 dakika ile sağlanıldığını ifade etmişlerdir.

“Tek başına yaşamını idame ettiremeyecek mahpuslar var”

D Tipi Kapalı Cezaevinde görüşülen mahpuslar ise dezenfektenin nadiren ve bazı kısımlarda yapıldığını, sıvı sabun, çamaşır suyu ve yüzey temizleyicinin yetersiz şekilde haftada iki kez ücretsiz verildiğini belirtmişlerdir.  Mahpuslar, aralarında tek başına yaşamını idame ettiremeyecek mahpusların da olduğu hasta mahpuslar için ek özel tedbirler alınmadığını beyan etmişlerdir.  Kurum önünde mahpus yakınlarının, para yatırmak için kurum giriş binasına getirilen vezne önünde kalabalık ve kuyruk oluşturulacak şekilde biriktikleri görülmüştür. Salgının önlenmesine yönelik korunmayı gerektiren önlemin gerek kurum gerekse de vatandaşlarca alınmadığı tespit edilmiştir.”

“Diyarbakır ceza infaz kurumlarında koruyucu önlemler alınmadı”

Diyarbakır Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpuslar için Covid-19 (Koronavirüs) salgın hastalık tehdidine karşı yeterli koruyucu önlemlerin alınmadığı tespit edildiğinin belirtildiği raporda, alınması gereken önlemler şu şekilde sıralandı: 

-Kamuoyu gündeminde olan infaz düzenlenmesine ilişkin yasa teklifi çalışmaları infazda eşitlik ilkesi, infaz sürelerinin kısaltılması ve dezavantajlı mahkum grupların mağduriyetleri göz önünde bulundurularak tutuksuz yargılamayı ve infazı esas alacak şekilde derhal yasalaştırılmalıdır.

“Mahpusların temizlik ürünlerine erişimi sağlanmalı”

-Hapishanelerde mahpusların sağlıklarının korunabilmesi, bulundukları alan ve kendi kişisel temizliklerini sağlayabilmeleri için, acilen temizlik malzemelerinin kendilerine ücretsiz verilmesi ve parası olmayan mahpusların da temizlik ürünlerine erişimi sağlanmalı ve her gün dezenfekte edilmelidir.

-Hapishanelerde virüs salgını ile ilgili alınan/alınacak önlemler, karantina uygulamaları ile mahpusların sağlık durumları konusunda başta mahpusların aile ve avukatları olmak üzere kamuoyu düzenli olarak bilgilendirilmelidir.”   (Kaynak: Artı Gerçek)