Kaz Dağları'nda kimyasal ilaçlama yaşamı tehdit ediyor

Kaz Dağları'nda kimyasal ilaçlama yaşamı tehdit ediyor
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Sühelya Doğan Ünal, zararlı bitki ve böceklerle mücadele için kullanılan kimyasal zehirli mücadele yönteminin bölgedeki yaşamı tehdit ettiğini belirtti.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Sühelya Doğan Ünal, zararlı bitki ve böceklerle mücadele için kullanılan kimyasal zehirli mücadele yönteminin bölgedeki yaşamı tehdit eder hale geldiğini belirterek, özellikle havadan uçakla yapılan ilaçlama yönteminin acilen sonlandırılmasını istedi.

Kaz Dağları'nda zararlı bitki ve hayvan çeşitlerine karşı yapılan kimyasal ilaçlama yöntemleri özellikle, zeytin sineğine karşı uçakla yapılan ilaçlama yöntemi canlı yaşamını tehdit eder boyutlara ulaştı. Güzellikleri ile ünlü Kaz Dağları'nda tarım faaliyetlerine zarar veren zeytin sineğini yok etmek için uygulanan, ancak 2012'de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yasaklanan "Zeytin Sineği'ne Karşı Havadan İlaçla Mücadele" bu yıl yeniden başladı. Uçakla ilaçlama yönteminin Kasım ayına kadar süreceği tahmin edilirken, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Sühelya Ünal Doğan, Kaz Dağları'nda yıllarca siyanürle altın aramaya karşı mücadele ettiklerini şimdi de kimyasal ilaçlama yöntemlerine karşı mücadele başlattıklarını söyledi. Yanlış tarım politikaları sonucu bölgede tek tip tarım uygulandığını, ancak eskiden tam tersi bir durum olduğunu belirten Ünal, zeytinliklerin yanındaki ormanlık alanların da tarıma açılması ile doğal alanların azaldığını ve kullanılan kimyasallarla birlikte canlı yaşamın yok olma düzeyine geldiğini anlattı. "İlaç firmalarının kar hırsı canlı yaşamından daha kıymetli olmuş" diyen Ünal, otlarla mücadelede oldukça zehirli ot ilaçları, bitki besleyici olarak kimyasal gübreler kullanılmaya başlandığını bu yöntemlerin de doğal hayatı olumsuz etkilediğini söyledi.

'Her yanımız zehir'

Kimyasal nedeni ile bölgedeki kanser vakalarının arttığına hatta yeni hastalıklar ortaya çıktığına dikkat çeken Ünal, "Her yanımız zehir oldu. Oysa eski insanlarımız zeytinliklerine çeşitli meyve ağaçları, incir diker, ot ilacı bilmez, ağacını sever, tarlasını korurdu. Tek derdi 'yağ elde etmek' değildi. İlaçsız, 2-3 asit yağı seve seve yerdi. Bazı zeytin üreticileri iki sene önce körfezde yağ elde edemediklerinden yakınıyorlar. İlaçlı olduktan sonra yağ olsa ne fayda?" diye sordu.

'Kimyasal yerine kültürel ve biyolojik mücadele teşvik edilmeli'

Ünal'a göre, tarıma büyük zarar veren zeytin sineği ile mücadele edebilmek için kimyasal maddeler kullanmak yerine, çiftçilerin tarım hayatı ile yeniden barıştırılması gerekiyor. Bunun için de, yapılması gereken kültürel ve biyolojik mücadelenin teşvik edilmesi. "Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliği ile gerçekleştirilen uçakla konvansiyonel ilaçlama daha fazla zarar vermeden acilen durdurulmalıdır" diyen Ünal, bakanlıklara ve ilgili kurumlara defalarca bu taleplerini ilettiklerin ancak herhangi bir yanıt alamadıklarını söyledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.