Lice'nin tanıkları: Peki bizi Eskişehir'de kim koruyacak?

METİN İNAN/METİN BEKİROĞLU

DİYARBAKIR - Dönemin tanıklarının "Kuş konacak dam yok Lice"de sözleriyle ağıtlar yaktığı Lice 1993 yılında göz göre göre yakıldı. Resmi kayıtlara göre 17 gayri resmi rakamlara göre ise 36 kişinin yaşamını yitirdiği kentte taş üstünde taş kalmadı. Aradan 21 yıl geçtikten sonra açılan dava ise "Güvenlik" gerekçesiyle Eskişehir'e nakledildi. Baba, eş, kardeş, amca, dayı kaybeden ve işkenceden geçirilen katliamın tanık ve mağdurları "Devlet sanıkların güvenliğini düşünüyor. Peki Eskişehir'e gittiğimizde bizim güvenliğimiz ne olacak?" diye soruyor. 

Diyarbakır'ın Lice ilçesi 22 Ekim 1993'te büyük bir katliama uyandı. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın Lice Tugay Komutanlığı bahçesinde keskin nişancı tarafından alnından vurularak öldürüldüğü iddiasının bahane edilerek yapılan katliamda resmi rakamlara göre 17 yurttaş yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı. Sadece 74 kişinin gözaltına alındığı iddia edilen resmi verilerde ayrıca sadece 242 iş yeri ve 401 konutta ağır hasar oluştuğu belirtildi. Oysa ki Lice'de 36 yurttaş katledilmiş, binlercesi yaralanmış, ilçenin neredeyse tamamı gözaltına alınmıştı. İlçede sağlam tek bir iş yeri ya da ev bırakılmamış hayvanlar dahi telef edilmişti. 

20 yıl sonra açılabilen dava 

Faili meçhul cinayet dosyalarını soruşturan Cumhuriyet Savcısı Osman Coşkun'un, dosyanın 20 yıllık zaman aşımına gireceği gün hazırladığı ve TMK'nın 10. Maddesiyle Görevli 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, olayın PKK tarafından yapılmadığı kabul edildi. Aralarında uğradığı suikast sonucu öldürülen dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Aydın'ın da bulunduğu 2'si asker 16 kişinin ölümüyle ile ilgili haklarında dava açılan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ için "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ile 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamenin en komik yanı ise askerin katliamı aklamak için yazdığı resmi kayıtlarda "PKK hava saldırısı yapacaktı" yalanın ortaya çıkması oldu. 
Davanın ilk duruşmasına sanıklar Hatipoğlu ve Yanardağ katılmazken sanık avukatlarının "güvenlik" gerekçesi ile dava dosyasının başka bir ile nakli talebi Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından kabul edilerek dava dosyası Eskişehir'e gönderildi.