Merkezkaç’la sanata yolculuk!

Merkezkaç’la sanata yolculuk!
Diyarbakır’da kültür sanat çalışmalarını yürüten atölyeler, sanatın birçok dalına hitap etmeye başladılar.

MÜMİN AĞCAKAYA-özel

Diyarbakır’da kültür sanat çalışmalarını yürüten atölyeler, sanatın birçok dalına hitap etmeye başladılar. Ve bu tür çalışmaları yürüten kültür sanat atölyelerin mekânları da artmaya başladı. Yeteneği olan ama çalışma ortam ve imkânı olmayanlara bu olanakları sunmaya çalışan; aynı zamanda yeni yetenekleri de ortaya çıkararak; kültür sanat dünyasının zenginleşmesini amaçlayan atölyelerin açılması her şeyden önce Diyarbakır için sevindiricidir. Merkezkaç Sanat Kolektifi de üç yıldır, çeşitli sanat dallarında çalışmalarını sürdürmektedir. Bizde Tigris Haber okurları için Merkezkaç Sanat Kolektifi çalışmaları üzerine, Sanat Kolektifi ekibiyle bir röportaj gerçekleştirdik.

Merkezkaç sanat kolektifi çalışmalarına ne zaman başladı?

Merkezkaç Sanat Kolektifi; Ekim 2015’te Remzi Sever, Barış Seyitvan, Uğur Orhan, Helin Anter, Canan Budak ve Mehmet Çimen’den oluşan bir grup arkadaş olarak; araştırma, üretim, sergileme ve paylaşım amaçlı bir kültür sanat çalışması yapmak için görüştük. Yaptığımız bu görüşmelerde çalışmalarımızı dar bir alana sıkıştırmamak için, yurt dışına açılmayı da kararlaştırdık. Mart 2016’da Diyarbakır’da yaptığımız ilk toplantıyla çalışmalarımıza başladık. Başlangıçta çalışmalarımız içinde yer alan; Canan Budak ve Mehmet Çimen ayrıldı. Bu süreçte Murat Kartal çalışmalarımıza dâhil oldu.

Merkezkaç kolektifinin kuruluş amacı nedir?

Merkezkaç Sanat Kolektifi, sanatın ve sanatçının gelişimi, üretimi ve bu üretimin ulusal ve uluslararası alana taşınması, paylaşılması ve arşivlenmesi için çalışan, kâr amacı gütmeyen, kamu veya kurumsal yapılara dayanmadan, çalışmalarını bir yere bağlı kalmadan yürütmeyi amaçlayan bir kültür sanat kolektifiyiz. Bu arada bağımsız çalışma ilkemizi zedelemeden diğer bağımsız inisiyatif, kollektif, ve sanatçılarla ortak projeler yapmayı da değerlendireceğimizi belirtebilirim.

1r3a2277.jpg

Hangi sanat disiplinlerine yönelik faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz?

Sanatın tüm disiplinlerine duyarlıyız. Çok yönlü ve farklı tüm sanatsal görüşlere açığız.  Disiplinler arasındaki işbirliklerini destekleyen, teşvik eden, kişisel, toplumsal ve kültürel çalışmaların yanı sıra; genç sanatçıların üretimlerini önemsemekteyiz.  Kolektifimiz, sadece sunum ve sergilemekle yetinen değil; üretim süreçlerine de aktif katılım sağlayarak ve gereken desteği sunmayı da öngörüyoruz. Böylece projelerin yürütülmesinde, bu üretimlerin yaşamla buluşmasında destek ve katkılarımızı sunmak için olanaklarımızı sonuna kadar kullanacağız.

Ayrıca yapılan sanatsal üretimleri harmanlayarak; bunları daha da geliştirip, dönüştürerek sergilenmesi gereken organizasyonları yapacağız. Hatta bu çalışmaları zenginleştirmek ve yaygınlaştırmak için yerel ve uluslararası işbirlikleri geliştirme olanaklarını sonuna kadar zorlayacağız. Ayrıca bu konuda katılım ve desteklere açık olduğumuzu da belirtiyoruz.

Şu ana kadar yaptığınız çalışmalara biraz değinebilir misiniz?

2016 yılında kuruluşumuzu açıkladığımız kafede, bir sergide açtık. Bu aynı zamanda ilk etkinliğimiz oldu. Daha sonra Diyarbakır ve Mardin’de sanat üzerine konuşmaları gerçekleştirdik. 2017 yılında Diyarbakır’da  “Çağdaş sanat Dersleri” başlığı altında altı sanatçı ve akademisyenin katıldığı dersler gerçekleştirildi. Yine; 2017 yılında İstanbul sanat fuarında, 2018 yılında ise 4.Mardin Bienalinde yer aldı.

 

5- Bu derslere katılım nasıl oldu ve kimler katılım gösterdi?

Bu derslere katılım, sosyal medya ve kentin belirli noktalarında paylaştığımız afişler aracılığıyla duyurumuzu yaptık. Özellikle üniversitelerin Güzel sanatlar fakültelerinde okuyan ve Güzel sanatlar lisesinde okuyan öğrencilere çağrımızı yaptık. Mardin, Batman ve Diyarbakır’dan kırk öğrenci katıldı. Bir hafta süren atölyelerin sonucunda bütün eğitmenlerin ve öğrencilerin katılımıyla panel düzenlendi. Bu atölye sürecinden sonra yeni atölyeler yapmaya karar verdik.

 

6-Sanırım geçen ay ve bu ay içerisinde yaptığınız atölyeler bu çalışmaların devamı niteliğinde?

Çok haklısınız. Geçen yıl yaptığımız atölyelerden sonra aldığımız proje desteği ve kendi imkânlarımızla, bu yıl dört atölye çalışmasını gerçekleştiriyoruz. Bu atölyeler geçen yıldan farklı olarak üretim odaklı yapılmakta. Geçen yıl yaptığımız atölye çalışmaları ise daha çok teorik çalışmalar olmuştu.

7- Şu sıralar gerçekleştirdiğiniz atölyeler hangileri acaba?

Eylül ayının son haftasında iki atölye gerçekleştirdik. Bunlar Fotoğraf ve Performans atölyeleriydi. Şuan devam etmekte olan heykel atölyemiz var. Ayrıca bu hafta başlayacak Video atölyemiz olacak.

 

8-Bize Performans ve Fotoğraf atölyelerinin içeriği ve eğitmenlerinden bahsedebilirmisiniz? Yukarıda bahsettiğiniz gibi bunlar sonuçlandı galiba?

Evet, Bu iki atölye çalışmamız sonuçlandı. Merkezkaç sanat kolektifi olarak geçen yıl düzenlediğimiz "Merkezkaç Çağdaş Sanat Dersleri"nin bir devamı olarak ”Merkezkaç Çağdaş Sanat Atölyeleri” olarak yürüttüğümüz çalışmalar kapsamında; 01-05 Ekim tarihleri arasında Enstalasyon atölyesi, 05-09 Ekim tarihleri arasında ise Video atölyesi gerçekleştirildi.

Performans atölyesi 21-23 Ekim tarihleri arasında İstanbul Performans Art'ın kurucusu olan Pınar Derin Gençer'in eğitmenliğinde;  "Performative Bodies" isimli atölye çalışmasında performatif parçalar hazırlama sürecinde sanatçının yöntemleri izlendi.

             Kullandığınız bu sanatsal terimleri de anlamak açısından, bu çalışmaların içeriğini biraz açıklar mısınız?

 Performans sanatında sanatçının barındığı yer bedenidir. Burada Beden; tüm ıstırapların, üstesinden gelinmemiş travmaların, acıların, dramların, şokların, sırların, tekinsizliklerin, tutulmamış yasların, söylenmesi güç olanların dikiş yeridir. Bedenin dış dünya ile temasının şiddeti, sıkışmışlığı ve kırılganlığının yarattığı kaosta şekillenen, unutulmuş/unutturulmuş vücutların fiziksel eylemlerle yeniden hatırlanacağı bir atölye düzenlendi. Bu atölyede katılımcılar bir araç olarak bedenini kullanarak bir performans inşa etme, geliştirme, gerçekleştirme süreçlerini deneyimlediler. Bu deneyim sonunda izleyiciye açık bir performans sunumu gerçekleştirdiler.

20- 23 Eylül Tarihleri arasında ise; Bahçeşehir Üniversitesi Fotoğraf ve Video bölümünde eğitmenlik yapan Orhan Cem Çetin’in yönetiminde  “ Söz ve Göz” İsimli atölye çalışması Asa Bistro’nun mekân desteğiyle gerçekleştirildi. Üç güne yayılan bu atölyede gerçekliğin izdüşümü olduğu kabul edilen fotoğrafın görüntüleri ile düşüncenin vücut bulduğu sözcükler arasındaki girift ilişki araştırıldı. Bu ilişkiye dair tarihsel süreç farklı örnekler üzerinden tartışıldı. Daha sonra katılımcıların her birinin kendi dünyasını yansıtacak biçimde oluşturacakları tümceler ile bu tümcelere ilişkin fotoğraflar üretildi ve toplu bir sunumla atölye çalışmaları son buldu.

9- Sanırım iki gün önce Enstalâsyon atölyeniz sonuçlandı. Bu atölye eğitmeni ve içeriğinden bahsedebilirmisiniz?

 

1r3a2323.jpg

01-05 Ekim tarihlerini kapsayan atölye’nin eğitmenliğini Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi heykel bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Erdal Duman yaptı. 2007 yılında Yaygara güncel sanat insiyatifinin kuruculuğunda yer alan Duman; birçok karma ve kişisel sergilerin yanında, sergi yürütücülüğü ve paneller de gerçekleştirmiştir. Hacettepe üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi heykel bölümünde ve ODTÜ güzel sanatlar seçmeli birimlerinde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak dersler verdi. Şu an Hacettepe Heykel Anasanat dalında sanatta yeterlik yapmaktadır.

Duman “Oturmaya mı Geldik?” atölye çalışmasında bir nesnenin olanaklarını düşündüğümüzde nesneden hareketle nerelere ulaşacağımızı kestirmek çok kolay olmasa gerek. Bu anlamda baktığımızda nesne ile özne arasında yaşanan bu süreçte birçok etken bu ilişkiyi sabote eder. Nesne bilimsel gelişmeler, felsefi yaklaşımlar, politik durumlarla sürekli yeniden değerlendirilir. Nesneden oluşan bir anlam kayması onun zihinlerdeki tanımına yeni bir bilgi ekler. Bu bilgi analojik bir ilişki içinde nesnenin olasılıklarını çoğalttığı düşünülse de aslında öznenin kendisi çığ gibi büyür. Özne, nesnelerin yeni bilgileriyle çok yönlü bakış açısına sahip olurken, diğer öznelerin bakış açısına sahip olabilen kapsayıcı bir modele dönüşür. Dolayısıyla sanatsal bir bakış açısı, özneye empatiyi sağlayan çok yönlü bakışı kazandırır. Bu çalışmada gerçekleştirilmek istenen katılımcıların katkısını sağlamak için fikir tartışması sonrası, projenin biçimini, metni boyutu üzerinde bir karara varılarak saha çalışması yapıldı. Sahadaki iletişim ve yaklaşımlar çalışmaya yeni olanakları kazandırması yönünden önemli bir aşamayı kapsar. “Oturmaya mı geldik?” başlıklı proje gerçekleştirilen mekânda katılımcılarla beraber düzenlendi.

10- Şu sıralar devam eden video atölyeniz hakkında kısaca bilgi verebilirmisiniz?

05-10 Ekim tarihlerinde devam eden Video atölyesinde Videoist’in kurucularından Hülya Özdemir ve Ferhat Satıcı’nın yürüttüğü atölyede, katılımcıların bir kavram metni etrafında toplanacağı bu çalıştayda dünyanın çevresel problemleri, doğa ve ekoloji konusunda farkındalık yaratmaya yönelik bir video sanatı atölye çalışması yürütüldü. 2003 yılından beri devam eden Videoist, Video Sanatı’nın dökümanter bir perspektifini ortaya koymaya çalışır ve alternatif sergileme olanaklarını araştırırken, ticari sergileme pratiklerinin yerine kendinden organize, sanatçı odaklı, etkin organizasyonlar ortaya koymayı dener. Ulus Baker’in dediği gibi “ Videoda izleyici ekrandır” sözüyle izleyiciyi bir okuyucu, ekranı kamusal bilincin bir yansıması olarak görür.

Görüntü biriktirmenin hummalı ortamında Videoist, belirgin bir odak noktasında oluşturduğu birikimini, sanatsal bilgiyi oluşturma ve eleştirel bir diyalog ortamına taşımayı hedefler. Video Sanatı’nın disiplinler arası yanına odaklanan Videoist, video’yu görüyorum anlamına gelen Latince “videre” sözünden türeyen bakışla, merkezi sinir sistemimizin bir uzantısı olarak görür. Sanatçı merkezli yaklaşımla, organikliği ve hiyerarşisizliği öngörür. Sanatsal disiplinlerin diğer disiplinlerle birlikte çalıştığı günümüz sanatında Videoist, öngörülebilecek video disiplinlerini tanımlamayı, diğer disiplinlerle ilişkilerini tartışmayı ve günümüz sanat ortamına kuramsal ve üretimsel katkıda bulunmayı hedefler.

11-Bu dersler ve atölyelerin finansal desteğini nasıl yapmaktasınız?

Düzenlediğimiz dersler ve atölyenin desteğini ‘Kültür İçin Alan’ın işbirliğiyle gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında kendi imkânlarımız ve koşullarımızla atölyelerin malzeme giderleri ve teknik ekipmanları karşılarken mekân desteğini ise şehirde bulunan kültür ve sanata duyarlı ister sivil toplum kuruluşları ve kafeler olsun, ya da atölyeler ile sanat mekânları gibi kısıtlı imkânlar aracılığıyla çalışmalarımızı yürütmekteyiz.

merkezkac.jpg

12-2018 yılı içerinde yapacağınız başka projeler var mı?

2018 yılının sonbaharında gerçekleştiğimiz atölyelerin amacı; üretim odaklı bir soluk getirmenin yanında kariyerlerin başında olan sanatçılara bu anlamda önayak olmak. Sanatçıların yapacakları çalışma ve yaptıkları eserler ile kendi içsel süreçlerine karşılık bir paylaşım ortamı yaratmak.  Bunları sergileme pratiklerinin olanaklarını konuşmak belki tartışmak, bu anlamda kendini geliştirmek, topluma dokunmak ve birlikte hayata farklı pencerelerden bakmaktır. Bu anlamda sanatçı konuşmaların aslında bir workshopa dönüşmelerinin dışında gerçek bir pratikle nasıl iyi bir anlamda değişim geçirmenin, çevreye dokunmanın ilk sinyallerini Merkezkaç Sanat Kolektifi olarak bunu gerçekleştirebilme girişimimizi önemli buluyoruz.

Topluma, sanatçıya belki hayata dokunmak amacıyla organize ettiğimiz bu atölyelerin sonucunda ortaya çıkan sanatçıların çalışmalarını sergileme ortamları yaratmak, görünür kılmak ve yapacağımız sanatçı konuşmalarının yanında onların konuşmalarına da zemin hazırlamak.

13- Gelecek çalışma planlarınız nelerdir?

Sanata, çevreye, insana ve topluma duyarlı insanlarla birlikte bir platform oluşturmak hepimizin hayaliydi. Bölgede ilk sanat kolektifi olmamız, burada ki tüm sanatçıları, kar amacı gütmeden samimi, dürüst ve saygılı bir anlayışla, bir çatı altında bir paylaşım ortamı oluşturma isteğimiz çok görülmemesi gerekir. Belki kolektif olarak farklı bir şeye evrilir, dağılır ya da genişleriz ama zemin olarak yeni inisiyatiflerin, oluşumların, kolektiflerin ya da ekiplerin çoğalmasına model olduğumuz için bu anlamda yeni hareketlenmelerin oluştuğunu görmemiz ve sanata dair güzel paylaşımların daha fazla olacağına dair umutluyuz. Geleceğe dair planlarımızda ise büyük ihtimalle sergiler, söyleşiler ile yine farklı ve etkin projeler gerçekleştireceğiz.

Ayrıca 2018 Kasım ayı içerisinde. Yukarıda da bahsettiğimiz bu atölyelerin üretimlerini ‘Deneyim’ başlığı altında, İstanbul’da TÜYAP sanat fuarında sergileyeceğiz.

            Bu yoğun sanat çalışmaları içinde bize zaman ayırdığınız için teşekkür eder, uzun sanat yolculuğunuzda size başarılar diliyoruz.

            Bizde Merkezkaç Sanat Merkezi olarak size yayın hayatınızda başarılar diliyoruz.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.