'Mezarım peşmerge mezarından yüksekte olmasın'

'Mezarım peşmerge mezarından yüksekte olmasın'
Yüksel AVŞAR/SİYASİ AKTİVİST

Kürt Özgürlük mücadelesinin başkomutanı Kürt halkının kalbinde ölümsüzleşen büyük bir kahramandır. Eylül Ayaklanması, hiç kuşkusuz, Kürt halkının acılarla dolu 'Mezarım peşmerge mezarından yüksekte olmasın'tarihinin en büyük ayaklanmasıdır. Daha doğrusu eylül ayaklanması Kürt tarihinin yeniden yazılması demektir. Bu ayaklanma Irak Kürtlerinin dışındaki Kürtlerden destek almıştır. Köylüler bu ayaklanmada en büyük fedakârlığı gösteren kesimdir. Kürdistan köylüleri ayaklanma ateşinin yakıtıydılar. Peşmerge kuvvetlerinin ana gövdesini onlar oluşturuyordu. Onlar kutsal kanları ve canları ile devrim ağacını suladılar. Gelecek nesillerin bu ağacı devşirmelerini  sağladılar.

Hiç kuşkusuz Kürt halkı, Kürdistan köylülerine minnettardır. Ölümsüz Komutan Molla Mustafa BARAZANİYE Minnettardır. Ve kirli bir savaş yürütmedik diyordu. Kuşkusuz Molla MUSTAFA Barzani Eşi emsali olmayan komutanlardan biriydi. Onun gibileri sanki doğuştan yeteneklerle bezenmişler. Liderliği; uğruna mücadele verdiği davaya İnancı ve samimi bağlılığı onu eşsiz bir konuma getirdi. Tüm aile bireyleriyle Özgürlük savaşının birer neferiydiler. Kürtlerin parçalanmış tarihinin zulmüne karşı direnen bir filozof ve Mezopotamya haritasında bölünmüş bir halkı bütünleştirmeye çalışan bir devlet adamıdır. Büyük vasıfları taşıyan kişiyi hepimiz onu yakından tanımak zorundayız. Tarih saatinin akrebi geriye dönmez.

Tanrı, eğer her millet için bir lider görevlendirmişse oda Molla Mustafa Barzani’ydi…  Kürt Milleti, özgürlük mücadelelerini bu kişinin liderlik ruhunda aramış ve bağımsızlığına kavuşmuşlar.

Tarih bu lidere karşı çok zalimce davranmış, onu yaşarken değil, ölümünden sonra halkına bağımsızlık hakkı tanımış ve yüceltmiştir.

Tıpkı; Cezayir halk kahramanı MUHTAR, Hindistan'ın NEHRU ve GANDÎ' si, Kürtlerin BARZANÎ 'si gibi. Bu büyük halk kahramanlarının başlattığı dava halklarının özgürleşmesine bir ışık tutmuştur.

Tarihin müstesna sayfalarında yer alan Kürtlerin babası olarak bilinen MOLLA MUSTAFA BARZANî gibi bir şahsiyetin önünde saygıyla eğiliyor, Kürt halkı adına minnet duyuyor, toprağı bol nurla dolsun diyorum. Bıraktığı mirasa sahip çıkıyorum. Saygıyla eğiliyorum. Kürtlerin babası büyük Barzani'nin 1974 tarihinde Kürt halkına verdiği kutsal mesajı yazmadan edemiyorum.

“Allah şahittir savaşı istemiyorum. Çünkü savaş bir sorunu halletmenin en kötü yoludur. Ancak, BAAS Partisi bize başka bir yol bırakmadı. Onların bize getirdiği önerinin onların lehine Kerkük'ten ve başka bölgelerden ödün vermemizden başka bir anlamı yoktur. Bu ise imkânsızdır. Bu uğurda her şeye hazırız, hepimizin öldürülmesine karar verilse bile… Çünkü ben, Kürtlerin kabrime gelip tükürerek; Niçin Kerkük'ü sattın demelerinden korkuyorum.''

Bu sözlerin sahibi bir halk kahramanı, bir filozof, bir dahi olmalı ki, bu derecede büyük, manalı, bilimsel mesajlar verebilsin.

Halkına karşı duyduğu bu sonsuz sorumluluk misyonu karşısında her Kürt evladının çok iyi düşünmesi gerekir.

Ortadoğu Coğrafyası halkları arasında kendini milletine adamış tarifsiz acılar çekmiş başka bir lider göremezsiniz! Barzani, bilimsel ve akılcı zekâsıyla dört parçaya bölünmüş parçalanmış halkını ve toprağını bir araya getirmenin yollarını aramıştı.

Bu nedenledir ki, bağımsızlığının adımlarını atan Güney Kürdistan ve lideri Sayın Mesut Barzani'ye sahip çıkmak gerekli.  Ayrıca Kürtler için kutsal bir görevdir. Ancak şu anda idari yapısı yeni oluştuğu için rantçıların merkezi konumunda. Umuyorum ve diliyorum, her şey düzelecek.

Kerkük, Kürtler için kutsaldır ve kutsal olmaya da devam edecektir, hepimizin öldürülmesine karar verilse de. Denmişti Ancak Irak lideri Maliki halen orada referandum yapmadığı gibi, birde Petrol ve enerji sözleşmesinden dolayı, ambargo uygulamakta, Kürdistan federe devletini, Irak’ın bir vilayeti sanmaktadır.

Kerkük; Kürtler için Kutsaldır. Kalbidir diyerek dünyaya ve halkına mesaj veren Sayın Mesut Barzani bu söyleminde çok haklıdır.

Bu bağlamda siyasi partiler ve fikirleri ne olursa olsun, bu kutsal davada her Kürdün işbirliği yapması ve büyük Barzani'nin vasiyetini yerine getirme mecburiyetini hissetmesi gerekir.

Tarihten hiç mi hiç ders almayan, başka milletlerin topraklarını işgal etmeye çalışan ve Kürt milletinin kutsal kalbi üzerinden hak iddia eden bu zihniyetlere karşı Kürtler tek bir vücut olarak kendini koruyabilmeliler.

Saddam ve onun gibilerinin akıbeti tarih sayfalarının karanlığında yok olmuş ve dünya halklarının nefretini kazanmışlar. Seni çok seven kızı olarak, ölümsüz komutanım; saygı ve sevgiyle anıyorum. Mirasın emin ellerde rahat uyu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.