Slikozis hastaları seslerinin duyulmasını bekliyor

Slikozis hastaları seslerinin duyulmasını bekliyor
Bugüne kadar onlarca işçinin ölümüne neden olan Slikozis hastalığı, can almaya devam ediyor..

İSTANBUL- Bugüne kadar onlarca işçinin ölümüne neden olan Slikozis hastalığı, can almaya devam ediyor. Dünyada ilk kez 2005 yılında kot taşlamacılığına bağlı olarak Türkiye'de görülen hastalığa yakalanan Slikosiz hastaları, "Devlet varsa bizi duysun, çare bulsun" diyerek, yaşadıkları duruma çare bulunmasını istiyor.


Kumun, kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırma işleminin yapıldığı kot kumlama atölyelerinde, kumlama işlemi sırasında solunan tozların ciğerlere yapışması sonucunda ortaya çıkan ve iş güvenliği sağlanmadığı için onlarca işçinin ölümüne neden olan Slikozis hastalığı işçilerin canını almaya devam ediyor. Çalışma Bakanlığı'nın verilerine göre, 2-3 ay gibi kısa sürelerde de olsa bu işi yapan binlerce işçi soludukları tozun yoğunluğu nedeniyle hastalık tehdidi altında yaşıyor. Bakanlık verilerinde, 2010 yılından sonra faaliyeti yasaklanan kot kumlama atölyelerinde 5 ile 10 bin tekstil işçisinin çalıştırıldığı bilgilerine yer verilirken, hastalık silika tozuna maruz kalınan madenlerde, dökümhanelerde, tünel ve yol yapımı işkollarında da görülüyor. Kot kumlama işlemine bağlı Slikozis hastalığı ise dünyada ilk kez 2005 yılında Türkiye'de görüldü.

'Biz de öleceğiz!'

6 yıl kot kumlama atölyesinde çalışan, 6 yıldır da Slikozis hastası olan 32 yaşındaki Faruk Kaya, düzenli olarak tedavi göremediği için hastalığı ilerleyenlerden. Üstelik de hiçbir sosyal güvencesi yok. İlerleyen hastalığı yüzünden beş dakikalık yolu dahi yürüyemeyecek duruma geldiğini söyleyen Kaya, yapılan akciğer nakillerinin de sonuç vermediğini belirtti. Kaya, "Bu hastalığın tedavisi yok. Biz de öleceğiz, öleceğimizi çok iyi biliyoruz. Bizim suçumuz neydi, madem bu iş böyleydi devlet bu işe neden izin verdi? Devlet bu işe izin vermeseydi 5 bin işçi ölüme mahkum olmazdı. Ne yapacağımızı şaşırdık. Kime gidelim, kimden yardım isteyelim? Devletten tek bir şey istiyoruz, buna bir çare bulsunlar. Biz devletiz diyorlar, o zaman devletliğini göstersinler" diye konuştu.
Kot kumlama mağduru olan işçilerde biri de aslen Bitlisli olan ancak 1994'te devletin köy boşaltma politikaları nedeniyle İstanbul'a göç etmek zorunda kalan Mehmet Bekir Başak. 1997'de başladığı kot kumlama işinde 10 yıl çalışan Başak, yedi yıldır da Slikozis hastası. Binbir zorlukla temin ettiği oksijen cihazına bağlı olarak yaşamını sürdürmeye çalışan ve "iş kazası" mağduru olduğu için emekli edilen Başak, bu yüzden kendisini "şanslı" sayıyor. Haftada iki gün fizyoterapi tedavisi gören Başak, "İki çocuğum var. 800 lira ile geçinmeye çalışıyorum. Haftada iki gün hastaneye gitmem gerek. Eğer belediyeye ait araç gelip, beni evden almasa bu maaş araba parasına bile yetmez" dedi.Rojda Korkmaz(Diha)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.