Tuğrul yaşam mücadelesi veriyor
2013 yılı içinde sevk edildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hakkında “cezaevinde kalamaz” raporu verilen, ancak Bakırköy Savcılığı’nın “Toplum güvenliği için tehlikelidir” kararı nedeniyle tahliye edilmeyen ağır hasta tutsak Salih Tuğrul adına, kaldığı Siirt Cezaevi’nde arkadaşları tarafından DİHA’ya yazılan mektupta Tuğrul'un durumuna dikkat çekildi. Mektubunda, "Temizliğimi, banyomu arkadaşlarımın yardımıyla yerine getiriyorum. Konuşamıyorum, yemeğimi üstüme döküyorum ve tek başıma yemek dahi yiyemiyorum" diyen Tuğrul, "Mektubu yazdırırken bile sesimi kullanmakta artık zorlanıyorum" dedi.
'Tüm ihtiyaçlarımı arkadaşlarım karşılıyor'
Tuğrul'un mektubunun kısa, öz olmasının yanı sıra geçirdiği rahatsızlarda şöyle ifadelendirilmiş: "2007 yılında kalp krizi geçirdim. 2012 Aralık ayında felç geçirip, bir ay hastanede kaldım. O gün bugündür tüm ihtiyaçlarımı arkadaşlarım karşılıyor. Tek başıma hiçbir ihtiyacımı karşılayamıyorum." 2013 Şubat ayında başlayan Adli Tıp sürecinin 2013 sonlarına değin sürdüğünü aktaran Tuğrul, Bakırköy Savcılığı'nın, "Toplum güvenliği için tehlikelidir" kararı vermesi üzerine ATK'nin vermiş olduğu, "Cezaevinde kalamaz" raporunun tanınmamasına isyan etti. Ağır hasta tutsak Tuğrul ile Siirt Cezaevi'nde 2010 başlarından 2013 sonlarına kadar yaklaşık 3 yıl birlikte kalan Argeş Akan isimli eski siyasi tutsak ise "Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan Salih Tuğrul adeta zindan içinde zindanı değil cehennemi yaşamaktaydı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Siirt Şubesi Başkanı Vetha Aydın, "Konuyu vicdani, ahlaki, hukuki bütün boyutlarıyla değerlendirmek gerekiyor. Cezaevinde bulunan kişilerin öncelikli olarak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir düzeyde olabilmeleri gerekir.’’ diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.