Yanı başında Dicle Nehrinin geçtiği Batman’da su kesintileri sürüyor

Yanı başında Dicle Nehrinin geçtiği Batman’da su kesintileri sürüyor
Batman’da kronik bir hal alan su kesintileri nedeniyle en az 44 bin 680 abonenin suya erişemediğini kaydeden Prof. Dr. Beyza Üstün, halkın salgın koşullarında sağlıksızlığa mahkum edildiğini söyledi.

Batman’da geçtiğimiz Nisan ayından bu yana yaşanan su kesintileri, koronavirüsi salgınının da etkisiyle insan yaşamını tehdit eden ciddi bir sorun haline dönüştü. Su sorununun geçmiş yıllardan bu yana sürdüğü kentte, kesinti süresi günde 4-6 saati buluyor. Kavurucu yaz sıcağında suları akmayıp, temizlik ihtiyaçlarını karşılayamadıkları için salgın karşısında savunmasız bırakılan yurttaşların günden güne büyüyen şikayetlerinin muhatabı durumundaki kayyım yönetimindeki Batman Belediyesi ise adeta sessizliğe gömülmüş durumda.

Kesintiler yeniden gündemde

Geçtiğimiz yıl DEDAŞ yönetimi, önceki kayyım döneminden kalan borçlar nedeniyle su kuyularının elektriğini keserek kenti 3 gün susuz bırakmıştı. Yapılan görüşmeler sonrası borç yapılandırmış ve belediyenin DEDAŞ'a olan enerji bağlılığını azaltmak için çeşitli projeler ortaya konulmuştu. Fakat 23 Mart'ta belediye ikinci defa kayyım atanıp, bu projelerin rafa kaldırıldığı kent Nisan ayında bu yana su kesintileri ile yeniden gündemde.

Kaçak kullanımdan dolayı  

Kayyım yönetimi, su kesintilerine dair yaptığı açıklamada "aşırı ve kaçak" kullanımı gerekçe gösterip sorumluluğu halka yüklemişti.

 Kentte yaşanan su sorunu HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki tarafından soru önergesi ile Meclis gündemine de taşındı. Konunun kamuoyunun gündemine oturup, tepkilere yol açması üzerine kısmi olarak azalma yaşanan kesintiler son bir aydır yeniden artmış durumda. Bunun üzerine kentin bir diğer HDP’li vekili Feleknas Uca da konuyu TBMM'ne taşıdı. Ancak verilen bu soru önergelerine yanıt verilmiş değil.

 460 bin 955 kişinin yaşadığı kent merkezinde 118 bin 320 su abonesi bulunuyor. DEDAŞ'ın abone sayısı ise yaklaşık olarak 163 bin. Belediyenin verilerine göre, bozuk ve eskimiş altyapı, abonesiz su kullanımları nedeniyle kentteki toplam kaçak miktarı yüzde 63 oranında.

 PROF. ÜSTÜN: VERİLEN SU YETERSİZ

 Batman’da kronik bir sorun haline dönüşen su kesintilerini değerlendiren Prof. Dr. Beyza Üstün, kent halkına verilen su miktarının son derece yetersiz olduğunu ifade etti.

Kente dair resmi verilerin olmamasından kaynaklı sadece eldeki verilere baktıklarında en az 44 bin 680 abonenin suya erişim sağlayamadığını söyleyen Üstün, kişi başı günlük minimum su ihtiyacının 150 litre olması nedeniyle Batman'da günde en az 69 bin 250 ton su verilmesi gerektiğini vurguladı. Üstün, "Uluslararası ölçüt budur. Bunun içinde içtiği sudan tuvalet ihtiyacına kadar herkes için geçerlidir. Bu miktar her kişi için kabul edilen miktardır. Bu suyun sağlıklı ve ücretsiz olması gereken miktarıdır. Eğer su sağlık bozucu yani kirli olursa onu kullanan kişilerin sağlığı da riske girecektir. Pandemi koşullarında ise, bu su miktarının artarak verilmesi gereklidir. Kentlere verilen su miktarı sadece kişilere verilen su miktarı üzerinden hesaplanmaz. Çünkü burada işyerleri de vardır. Olağanüstü durumlar, sıcak hava ve pandemi koşulları benzeri koşullarda Batman’a verilmesi gereken miktar 115 bin tona çıkarılması gerekiyor. Buna tarım alanları da dahil edilmeli. Gereken su mutlaka eklenmeli ve geçimlik yaşamını sürdürenlere üretimlerinde destek verilmelidir" diye konuştu.

 Su yetersiz

Kayyım tarafından açıklanan yüzde 63 kayıp kaçak oranlarına da değinen Üstün, "Borularda yaşanan arızalardaki su miktarı, bu kayıp kaçak oranı içindedir. Hangi mahalleye ne miktarda su gittiğinin bilinmemesi de suya erişimi kısıtlayan sorunların içindedir. Verilere göre, saniyede 2.4 metreküp (2.4 ton) su veriliyor. Fakat bu kayıp kaçak oranı hesaplandığında kentte giden günlük su miktarının 200 bin 360 ton suyun sadece 76 bin 723 tonunun kentte ulaştığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

 Belediyenin resmi açıklaması dikkate alındığında ise, saatte 8 bin 200 metreküp su verildiğini belirten Üstün, şunları söyledi: "Günlük kayıp kaçak ile birlikte 72 bin 816 ton su kullanıcıya erişiyor. Şebekeden verilen suya erişemeyen halk ise, ya kaçak suya erişiyor ya da farklı kaynaklardan bulabildiği kirli suları kullanmak zorunda kalıyor. Eldeki verilere baktığımızda kentte yeteri miktarda su verilmediğini anlıyoruz. Batman göç alan ve büyüyen bir kent. Nüfus artışının geçtiğimiz yıla göre arttığı da biliniyor. Malabadi Barajı Batman'a çok yakın bir yerde ve uzun yıllardır faaliyette bulunuyor. Tam kapasite çalıştığında ise 1 milyon metreküp suyu doğal ortamdan koparmış durumda. Kente yakın bu denli büyük bir su rezervi olmasına rağmen halka yeterince su eriştirilemiyor. Şimdi Ilısu Barajı tamamlandı. Ve bu barajda da milyonlarca metreküp su halkın kullanımından, doğal alanın su gereksiniminden koparılmış durumda. Doğal ortamdan koparılan, yaşamın temel gereksinimi olan su, halka değil sermayenin kullanımına sunuluyor, şirketlere teslim ediliyor. Bu tip projeler siyasi projelerdir. 2000’li yılların başından beri suyun kullanımı sermayeye peşkeş çekildi ve çekilmeye devam ediyor.”

 Bu durumdan yerel yönetim sorumludur

 İvedilikle halkın sağlıklı, ücretsiz ve yeterli miktarda suya erişiminin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Üstün, “Pandemi koşullarında Batman halkı sağlıksızlığa mahkûm edilmektedir. Kentte verilen su sadece miktar olarak incelendiğinde yetersizdir ki kente verilen suyun niteliği, kesintilerden sonra kirletici taşıma olasılığı artmıştır. Batman halkına yapılan büyük bir haksızlıktır. Bu durumdan mevcut yerel yönetim/kayyım sorumludur.  Bir an önce Batman halkına sağlıklı, ücretsiz ve ulaşılabilir su sağlanmalıdır" diye konuştu. (Kaynak: MA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.