Yayınağacında kitaplarla buluşmak

Yayınağacında kitaplarla buluşmak
Günümüzde internetin nerdeyse günlük yaşamımıza hâkim oldu. Gençlerin sosyal ilişkileri dahi elektronik araçlar vasıtasıyla yürütülür oldu.

 Eskiden kitaplar bilgilenmek, kültürleşmek için başvurulan temel kaynaklardan biriydi. Bilgisayar ve internet iletişimciliğinin gelişmesi, kitap okumaya ilgiyi azalttı. Gençler internet üzerinden oyunlara daha fazla zaman ayırır oldular. Böylesi bir ortamda güçlü kültürel geçmişe sahip olan Diyarbakır’da, kitapevi açmak, kitapseverleri yazarlarla ve kitaplarla buluşturmak önemli bir çalışma olarak görülmesi gerekmektedir.

Haber: Mümin AĞCAKAYA

Sadece kitap ve kırtasiye satmanın dışında okuma ortamı sunmak ve kitabı sevdirmek Diyarbakır açısından sahip çıkılması gereken bir çalışma olarak görülmelidir. Diyarbakır’da bu konuda önemli bir girişimde bulunan Yayın Ağacı sahibi Sayın Yusuf Serdar Esen’le bir söyleşi gerçekleştirdik.

7c307a25-35d9-47f7-a043-1ecae9b2d0c8-(1).jpg

-Yusuf Bey öncelikle, Diyarbakır’ın şehir havasını artıran bu yatırımınız için gazetemiz adına teşekkür ederek röportaja başlamak istiyorum. Önce sizi tanıyabilir miyiz? Yusuf Serdar Esen kimdir? Ve bu isimle kitapevi buluşması nasıl oldu?

Teşekkür ederim, Diyarbakır’lıyım, ilk ve ortaokulunu Diyarbakır’da, liseyi Adana’da okudum.1999 yılında Dicle Üniversitesi Eğitim fakültesi Coğrafya bölümünden mezun oldum. Uzun yıllar köyde, ilçede ve Diyarbakır şehir merkezinde öğretmenlik yaptım. İstifa ettikten sonra hukuk fakültesi okumaya karar verdim. 2015 yılında CIU (International Cyprus University) Hukuk fakültesinden mezun oldum. Yayıncılarla öğretmenlik yaptığım o süreçlerde tanıştım. Kitap Pazarlama şirketleri kurdum. Yüzlerce kitapevine yayınevlerinden yıllarca yayın tedariki sağladım. Kitapevlerine bu hizmeti verirken sektörün sorunlarıyla ve ilerlemesiyle ilgili tecrübeler edindim. Bir sür sonra hazırlık kitaplarındaki tecrübelerimizi bir kitapevi kurarak kültür kitaplarında kullanmak istedim. Ve Yayın ağacı markasının patent ve lisans çalışmalarını bitirdim.2017 Kasım ayında ise mağazamız faaliyete girdi.

yayin-agaci-(4).jpg

Yayınağacı ismine nasıl karar verdiniz? Neden Yayınağacı?

Ağaç tüm zamanlarda ve kültürlerde saygı duyulan bir canlıdır. Ve her ağacın bir soyut karşılığı vardır. Örneğin söğüt nezaketi, elma bilgiyi, kavak gururu, çınar uzun bir ömrü ve sağlamlığı ifade eder. Ağaçlar güzel mecaz anlamlar taşır. Ayrıca meyve vermesi, köklerinin toprakta olması ve yağmurla beslenmesi önemlidir. Ki toprak tabiatın yastığıdır ve yağmur berekettir.Mitolojik olarak da insan oğlunun dünyadaki hikayesi bir ağaç meyvesiyle başlamıştır.Bu mecaz anlamlarla yayıncılığı birleştirmiş olduk.Ağacımızın kökleri yayınevlerini ,dalları yazarları ve meyvesi de kitapları simgeler.Okuyucularımız da bu ismi kısa sürede benimsedi .Konseptimiz de ismimizle örtüşsün diye mağazamızın giriş katında 11 ton çelikle oluşturduğumuz yapay ağaç mevcut.

Diyarbakır’a yatırım yapmanıza sebep olan faktörler neler?

Çocukluğum bu şehirde geçti. Kendimi bu medeniyetler şehrine borçlu hissediyorum. Bir yayıncı ve yatırımcı olarak da bu sebepten ötürü ilk şubemizi Diyarbakır’a açmak istedim. Ayrıca Diyarbakır Osmanlı’dan beri okuma oranı yüksekliğiyle dikkat çeken bir şehir!

İlk Şubemiz dediniz Yayınağacını başka hangi illerde açmayı düşünüyorsunuz?

İlk şubemizi İstanbul’da açmayı üşünüyordum. Az önce söylediğim sebeplerden dolayı Diyarbakır’a açtım. Önümüzde İstanbul, Ankara, İzmir şubelerimiz var. İsim hakları vererek ya da isim hakkı kullanmak isteyen yatırımcılara hissedar olarak da şubeleşmeyi hızlandırmayı düşünüyorum.

yayin-agaci-(1).jpg

Yayınağacı diğer kitapevlerinden ne farklar sunuyor? Okuyucu neden Yayınağacını tercih etsin?

Nahif bir ortamda rahatça zaman geçirebileceği ve çok sayıda kitabın bir arada olduğu bir kitapevi olarak ilk kez YAYINAĞACI’yla tanıştı. Nahif bir ortam, 10 dk. Süre ayırarak bir kitap satın almak için gelen bir okuyucu bir saat zaman geçirebiliyor burada. Kütüphane –kitapevi konseptiyle raflarımız oluşturuldu. Okuyucularımızın her aradığı kitabı burada bulabilmesi, kitaplarla ilgili inceleme yapabileceği ferah bir ortamın bulunması, dijital sistem desteğiyle kimseye ihtiyaç duymadan aradığı kitabın raf adresini öğrenmesi ve kitaba rahatça ulaşabilmesi, mağazamıza giriş yapan okuyucularımızın kendini özel hizmetleri arzuladıkları kitapevi özellikleriydi. Bu hususlarla ilgili Diyarbakır’da kültür kitapçılığının çitasını hayli yükselttiğimize inanıyoruz. Ama halen ihtiyacın devam ettiğini düşünüyorum çok yakında bulunduğumuz bulvarda yeni kitapevlerinin açılacağı kanaatim devam ediyor. Çünkü Diyarbakır okuyan bir kenttir ve buna ihtiyaç var.

‘’ Diyarbakır okuyan bir kenttir’’ dediniz. Bu konuyla ilgili okuyucularımıza Türkiye ve Diyarbakır için bir arge sunabilir miyiz?

konuyla ilgili Fatih Güner’in bir derleme çalışması var. Fatih Güner’in derleme veri çalışmasına göre Türkiye, 2012 yılında 42.626, 2013’te 47.325, 2014 yılında 50.752 çeşit farklı kitabın yayınlandığı ülke olarak Dünya sıralamasında 14.sıradadır. Bu bilgi Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün PR çalışması olarak veriliyor. Öncelikle 2015-2016 yılında Türkiye’de resmi verilere ( TÜİK hane halk. Arş. 2015-2016 ortalaması ) yılda 450 milyon kitap basılıyor. ISBN numarası olarak da bu sayı 51 bin çeşit kitapla eştir. Yani 51 bin çeşit kitaptan yaklaşık 300 milyon kitap hazırlık yayınları ve ders kitapları olduğu için sınav uygulama tarihlerinden sonra çöp oluyor. Geriye kalan 150 milyon kitabın da yaklaşık 100 milyonu katalog, tanıtım, bülten ve reklam amaçlı kitaplar olduğunu düşünürsek aslında kültür alanında yılda 50 milyon kitabın basıldığını söyleyebiliriz.2017 için TÜİK resmi verilerini vermedi ama kültür okuyucularına arz edilen kitap sayısının 2017 rakamlarında artacağını düşünüyorum. GFK’nın yan kuruluşlarından biri olan NOP Word ‘ün yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye’de 2013 verilerine göre, haftada 5.54 saat ortalama ile kitap okuyan bir ülkedir. Bu haliyle dünyada 18.sırada.

yayin-agaci-(3).jpg

TÜİK’in 31 Mayıs 2016’da yayınladığı bir araştırmaya göre, 15–24 yaş arası gençler, %47,3 oranla kitap okuyorlar. Yine TÜİK’in 19 Ocak 2016’da yayınladığı bir başka araştırmaya göre, 10 ve üzeri yaşlardaki bireylerin, son dört hafta içinde boş zamanlarını değerlendirmek üzere yaptıkları faaliyetler arasında kitap okuma oranı %34,2 oranla ölçülüyor. Ancak bu araştırmada bireylerin son dört hafta içinde kaç saatlerinin “boş zaman” olarak nitelendirildiği belirtilmemiş. Fakat bu okunan bu kitapların okul ödevli araştırma kitapları mı yoksa özel tercihli kültür kitapları mı olduğu belirtilmemiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Türkiye Okuma Kültürü Haritası” başlığıyla yayınladığı araştırmaya göre ise Türkiye nüfusunun yaklaşık yarısı bir seferde en fazla yarım saat kitap okuyor. Yani süreklilik ortalama olarak yarım saatle sınırlı. Aynı araştırmaya göre en çok okunan basılı materyal, %47,11 oranla kitap. Bu araştırmaya göre başta da söylediğim gibi ders kitapları dışındaki kitapların çok az olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde okuma oranlarını artıran öğrenci yaş gruplarının okuma faaliyetlerinde ders kitabı okul merkezli ödevlendirme ve araştırma kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

Sınavların çok olduğu bir ülke olduğumuzu düşünürsek söylediğiniz gibi özel tercihli okunan kültür kitaplarıyla ilgili rakamlar düşebilir. Diyarbakır için hangi veriler mevcut?

TÜİK’in kütüphanelerle ilgili bir çalışması var. 2015 ‘te Diyarbakır’da il ve ilçe kütüphanelerden ödünç alınan kitap sayısı 185 bin.2016 ‘da Diyarbakır’da il ve ilçe kütüphanelerinde giriş yapan kişi sayısı 1500 civarlarında. Yine 2016 ‘da kütüphanelerimize yapılan resmi üye sayısı 50.000 civarında. Bu da nüfusun %5’ine denk geliyor. Türkiye ortalaması %1’dir.Eskişehir’den sonra Diyarbakır geliyor. Tabi bu sayılar bizim YAYINAĞACI’nı Diyarbakır’a açmamız doğrultusunda bize cesaret verdi diyebiliriz. Sınav sistemlerinin de yorum kabiliyetini ölçme ve dolaysıyla okuduğunu anlamaya yönelik bir sistemle tekrardan düzenlenmesi okullarda öğretmenlerin öğrencileri kitap okumaya yönlendirmesini sağladı. Bu durum sadece şehrimiz için değil Türkiye’de de kitap satış oranına son bir yılda ivme kazandırdı diyebilirim.

Yayınağacı kitap arayanlar için adres gösteriliyor. Her kitabı bulmak mümkün mü ve Ne tür kitaplar mevcut?

Yayınağacı’nda her kitabı bulmak mümkün olmasa bile tedarik sürecimiz ve geri dönüşlerimiz oldukça seridir. Okuyucularımızın kitap stok ve raf adresini tespit etmesi için faydalandıkları iki adet dijital ekranlarımız var. Toplamda 1 milyondan az olmamak üzere raflarda ve stoklarımızda kitap mevcut. Çıkış noktamız da buydu, 1 milyon kitap ve bir milyon farklı insana bir milyon kitap ve ’Gelin kitapla buluşalım’ mesajını okuyuculara verdik. Edebiyat, bilim, kültür, sanat, araştırma, felsefe, kişisel gelişim, dil vs kitapları mevcut.

Türkiye’de okuyucuların internetten kitap alma alışkanlığı var, kitapevlerine rağbet bu yüzden az, siz de etkileniyorsunuzdur bundan, bu durumda Yayınağacı internet satışı yapmayı düşünüyor mu?

TÜİK’in hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması verilerine göre internet üzerinden yapılan alışverişlerde bireyler %18,4 oranla kitap, dergi, gazete satın almışlar. Bu rakamlar Nisan 2014-Mart 2015 arasında tespit edilmiş. Tabi bu oranın 2016-2017 de daha fazla olduğunu düşüyorum. Çünkü günümüz bilişim çağı bilgiye erişimin en üst noktasını yaşıyor. Yapay zekâların bile gündemde olduğu bir çağda bir matbu kitaba dokunmanın insanın ruhu üzerindeki tesiri muazzam duygularla ifade edilebilir. Kitaba dokunmak insana her defasında bilgiye ihtiyacı olduğunun duygusunu yaşatır. Kitap evlerinin insan yüreği ve beyni üzerinde bir sükûnet ve nahiflik yarattığına inanırız. Kitap evlerinin insanın düşünceleri üzerinde ayrı bir iyileştirme etkisi yarattığı kanısındayız. Dekorumuz da bu etkiyi artıracak şekilde düzenlendi. Okuyucuların Yayınağacı ’nı kendi mekânları olarak görmesi gayreti içerisindeyiz. İnsanlar nasıl ki kefelerde ve restoranlarda keyifle zaman geçiriyorsa burada da mutlu ve keyifli zaman geçirmesi gayesini taşıyoruz. İnsanların ekmeği, suyu sevdiği gibi kitapları da sevdiği için gayret içerisindeyiz. Burada bir bir kitabın satışıyla elde ettiğimiz kardan ziyade bizi düşündüren unsur; Ne kadar okuyucu kazandık ve insanların okuma alışkanlıklarını geliştirmesi doğrultusunda ne faydamız oldu bunlar bizim için önemli değerlerdir.

Yayınağacı’nın yazar etkinlikleriyle şehre bir kültür bayramı havası kattığını söylebilirim. Hangi yazarlarla etkinlik yaptınız? Ve bu bir gelenek mi yoksa açılışa özel bir şey mi?

Mağazamızı açtığımız Kasım 2017’den beri Ahmet Telli, Canan Tan, Şükrü Erbaş, Hasan Ali Toplaş, Doğan Cüceloğlu, Adnan Binyazar, Şeyhmus Diken, Kaan Murat yanık Ercan Kesal, Tarık Tufan, Ahmet Şİmşirgil, Hakan Günday’ın da içinde bulunduğu 28 yazarımızın mağazamızda Diyarbakır okuyucularıyla buluşmasını sağladık. Yazarlarımız Diyarbakır’dan ve yakın illerden gelen binlerce hayata dokundular. Toplam da on binin üzerinde kitap mağazamızda imzalandı, çok sayıda söyleşi yapıldı. Ve aynı şekilde okurlarımızın gözlerindeki parıltı da yazarlarımızı etkiledi. Onlar için de çok özel bir deneyim oldu. Ve hiçbir yazarımız davet teklifimizi karşılıksız bırakmadılar. Ve tümü işlerimizi kolaylaştıracak bir nezaket gösterdiler. Yazarlarımız bu ülkede geleceği inşa edecek nesillerin ruhunu zenginleştiren mühendislerdir. Ve kıymetlimizdirler. Bir yazarın ağırlığıyla Diyarbakır’a bıraktıkları etki paha biçilmez ve hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Yayın ağacı etkinlikleriyle diğer kitapevlerine de model olacaktır. Yakın zamanda diğer kitapevlerinin de yazar etkinlikleri yapacağı kanısındayım. Aslında YAYINAĞACI’yla bir alışkanlığı da değiştirmiş olduk. İnsanlar daha önce kitapevlerine almak istedikleri kitap için gidiyorlardı. Şimdi mekân ruhuyla özdeşleşerek ve adeta okuyan insanın adresi olduk. İnsanlar zaman ayırıyor ve burada zaman geçirmenin gerekliliğine inanıyorlar. Yazar etkinliklerimiz Haziran ayına kadar devam edecek ve yazın ara verip ekim ayında bu etkinliklere tekrar başlamayı planlıyoruz.

Son olarak Diyarbakır kitapseverlere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Kitapları az önce söylediğim gibi ekmeği suyu sever gibi sevmelerini umut ediyorum. Anne ve babaların çocuklarına okuma alışkanlığı kazandırmaları için öncelikle kendilerinin bir adım atmaları gerektiğine inanıyorum. Ailelerin ev ortamlarında çocuklarıyla okuma saatleri planlamaları bunu sağlayacaktır. Bir hususa dikkat etmeleri gerekmektedir. Çocuklar aslında bizlerden hayli güncel olarak ilerdeler. Çocuklarına kitap almak yerine onlarla uygun tatil saatlerinde birlikte kitapevlerine gitsinler. Çocukların kitapevinde serbestçe dolaşmalarını ve kendi kitaplarını almalarını sağlasınlar. Kitap okumak ancak her yaş için özel tercih sebebi olursa ve çocuk da olsa ihtiyaca göre bu tercihin kullanılması gerektiğine inanıyorum. Merak etmesinler onlar okulda, evde veya parkta ihtiyaç şifrelerini bilinçaltlarında yer vermişlerdir. Çocuklar okuyacağı kitabı tıpkı giyecekleri kıyafeti seçer gibi kendi seçmelidir. Kitap okumak bireyin hayata karşı hazır duruşunu artırır ve hürleştirir. Tıpkı renkler gibi kitap da onların zevk ve tercih unsudur. ’Çocuklara bu kitabı okuyun’ dediğinizde, bu bir ödev olur. Ve her çocuk ödev sevmez. Sevmiş gibi görünürler sadece. Ama Çocuklarınıza restoranda yemek tercihini sorduğunuz gibi ya da mağazada giysi tercihini sorduğunuz gibi ve bunu gerçekleştirmek için onlara fırsat verdiğiniz gibi kitapevlerine de onlarla gittiğinizde onları özgür bırakmalısınız ve çocuklar okuyacağı kitabı kendi seçmelidir. Eğer kitap okumanın bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorsanız bizler bu yaşta hiçbir zaman çocukların dünyasıyla raflara bakamayacağımızı da bilmeliyiz. Tavsiyeler ve öneriler ancak rutin, okuma alışkanlığı sağlandıktan sonra ilgi çeker.

Teşekkür ederim, Çok dikkat çekici ve önemli vurgulamalar yaptınız. Yayınağacı’na gazetemiz adına başarılar diliyorum. Kitap yolculuğunuzda yolunuz açık olsun diliyoruz.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.