VİDEO - Aç yattığı geceleri unutamıyor

VİDEO - Aç yattığı geceleri unutamıyor
Küçük yaşlarda babasını kaybetti, annesi ve 5 kardeşiyle yaşam mücadelesine başladı. Akrabaları dâhil hiç kimse yardım elini uzatmadı. 14 yaşında ailesinin sorumluluğu üstlendi. Ejder Yağız dramatik yaşam hikâyesini Tigris Habere anlattı.

TİGRİS HABER - Küçük yaşlarda babasını kaybetti, annesi ve 5 kardeşiyle yaşam mücadelesine başladı. Akrabaları dâhil hiç kimse yardım elini uzatmadı. Aç yattıkları geceler oldu. 14 yaşında ailesinin sorumluluğunu üstlendi. Bu yaşam tecrübesi kendisine başkalarına sahip çıkmayı öğretti. O, şimdi yetim kalan çocuklara yardım elini uzatıyor. Ejder Yağız dramatik yaşam hikâyesini Tigris Habere anlattı.

İnsanları çok dramatik yaşam öykülerini dinleriz. Fakat Ejder Yağız’ın şimdiye kadar çevremizden dinlediğimiz benzerlerinden çok farklı bir yaşam hikâyesini anlattı.

ac-yattigi-geceleri-4.jpg

Sur içi Ziya Gökalp mahallesinde doğan Ejder Yağız, daha 14-15 yaşlarında iken babasını kanserden kaybedince; 5 kardeşi ve annesiyle tam anlamıyla hayatta bir başına kalırlar. En küçük kardeşi de henüz 15-20 günlüktür. Bu süreçte akrabalar dâhil hiç kimsenin yardım ve desteğini yanı başlarında bulamazlar. Hayatın bütün zorluğu ve acımasızlığıyla baş başa kalırlar. Daha 14 yaşında olan evin büyüğü olan Ejder için zorlu bir hayat mücadelesi başlar. O yaşlarda evin bütün sorumluluğu üstüne kalır.

Yokluğu ve yoksulluğu dibine kadar yaşar

O yaşlarda bir çocuğun yapacağı şeyler sınırlıyken, üstelik bütün akrabaları onlardan uzak kalır. Hiç kimsenin yardım ve desteğini alamazlar. Kapılarını açan olmaz. Babasının işlettiği bir dükkânları vardır. Fakat dükkân ve oturdukları ev de kiralıktır. Üstelik babaları öldüğünde geride borçları da kalmıştır.

Artık iş başa düştüğü için, Ejder yaşamlarını devam ettirmek için kolları sıvar. Babadan kalma dükkânı işletmek için çalışmaya başlar. Dükkâna geldiğinde boyu tezgâha bile yetişemez, tabure üzerine çıkarak ciğer yapar. Tam olarak ciğer yapmasını tam olarak bilemediğinden bazen ciğerleri yakar bazen de çiğ kalır. Ama çevredeki esnaf bu durumu hoş görerek idare ederler.

‘Bazı günler aç yattık’

O zorlu günlerini Ejder Yağız şöyle anlatmaktadır; “Bazı günler aç yattığımız oldu. Ekmek buluyorduk peynir zeytin bulamıyorduk. Elbise alamadığımız zamanlar oluyordu.” Diye anlatır.

Babasından kalma dükkânda çalışması ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediği için ayrıca ek iş olarak, geceleri hamallık, yük kamyonlarının boşaltma işleri, kahvehanelerde temizlik işlerini de yapar. Evin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır. Bu yaşadıklarından sonra Ejder; “Babasızlığın ne olduğunu bu yüzden çok iyi biliyorum.” Der. Çünkü yoksulluğu ve yokluğu dibine kadar yaşamıştır.

Bütün bu zorlukları yaşamasına rağmen inatla çalışan Ejder geride kalan bu sürede kardeşlerini okutur. Üniversiteyi bitirenler olur. Bir kardeşini evlendirir. Ailesini kimseye muhtaç etmeden ayakta tutmaya çalışır. Şimdi ailesi için bu kötü günler geride kalmıştır. Çünkü hepsi de ayaklarının üstünde durmayı sağlayarak yaşamlarına devam etmektedirler.

ac-yattigi-geceleri-7.jpgac-yattigi-geceleri-7.jpg

Yaşadıkları bunca yoksulluktan sonra etrafında yetim çocuklarına ve ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatmaktan geri kalmayan Ejder Yağız;

“Şimdi bir yetim aile gördüğüm zaman direk kendimi onun yerine koyuyorum. Sanki bire bir kendim yaşıyormuş gibi, o aile sanki bizim aileymiş gibi. Ne kadar akrabaları olsa da kendimi onlarda görüyorum. Geceleri yatamadığım zamanlar oluyor. Bu aile ne olacak bu çocuklar ne olacak diyorum. Çünkü önceden bütün zorlukları yaşadığımız için o aileyi de kendimiz yerine koyuyorum. Bu yaşanılanların anlatılması bile zordur.

Durumunuz iyi olduktan sonra çevrenizdeki ihtiyaç sahiplerine yardım etme eğilimi gelişti. Duygularınız size nasıl yön verdi?

Bizim kapı komşumuzun babaları vefat etti. Kapıyı açıp çocuklarını gördüğümde çocukluğumuzu görüyordum. İlk yardım yapmaya buradan başladım. Bizim eve ne alıyorsam aynısını onların da evine alıyordum.

Ramazan ayıydı çiğ köfte alırken yetim bir kız çocuğu; ‘ Babamız sağ olsaydı o da bize çiğ köfte alırdı’ dedi. Bunu duyduktan sonra sanki kafamdan kaynar sular döküldü. Ramazan ayı boyunca her gün çiğ köfte aldım. En sonunda kız; ‘Babam 30 gün boyunca bize çiğ köfte almıyor ki.” Dedi.

İlk yardım etme olayı ne zaman başladı?

İlk başta fırından her eve ikişer ekmek alayım dedim. Bunu bir süre devam ettirdikten sonra arkadaşlarıma da ‘siz de bir iki aileye sahip çıkın.’dedim. Onlarda almaya başladılar. Böylece 20-30 ailemiz oldu. Zamanla bunu teşvik etmeye başladık.

ac-yattigi-geceleri.jpg

Şimdi yetim ve yoksul durumda olanlara yardım eden bir arkadaş grubu da oluşturan Ejder bu çalışmaları nasıl yürüttüğünü;

“ Biz yardım almıyoruz. Yardım istemiyoruz. Yardım getirdikleri zaman sadece onları götürüp o aileyle tanıştırıyor ve burada böyle bir ailemiz vardır. Siz kendi elinizle verin, kendiniz yardım yapınız ki, yarın hem unutmayın hem de kalbinize bir şey gelmesin, ayrıca da o aileyi tanımış olursunuz. O ailenin bir sıkıntısı olduğu zaman en azından birebir yardım yaparsınız.” Diyoruz.

‘Çocukların gözlerinde gördüğümüz mutluluk hiçbir şeyle ölçülemez.’

“ Bu yardımlarda biz sadece aracı oluyoruz. Yardımları biz alıp götürelim demiyoruz. Kendisi götürüp kendi eliyle teslim ediyor ve ailenin durumunu yerinde görüyor. Aileyle onu baş başa bırakıyoruz.”

Diyarbakır’da maddi durumu iyi olanlara da bir çağrıda bulunan Ejder Yağız özellikle çocuklara destek ve yardımlarda bulunmalarını istedi. Diyarbakır’da bugün hırsızlık ve uyuşturucuya bulaşanlar varsa bunun çoğu yoksulluktan ve sahipsizlikten olduğunu söyleyerek çocuklara sahip çıkılırsa, bir velisi gibi yaklaşılırsa belki de o çocuklardan çok iyi insanların çıkabileceğini söyleyerek;

“İnsanlarımızın ve kendimizin de mutlu olmasını istiyorsak bir fakirin bir yetimin evine gittiğimizde onlara bir şey verdiğimizde onların gözlerine bakın. O gözlerindeki mutluluk her şeye değer. Bu mutluğun değeri hiçbir şeyle ölçülemez” dedi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum