Diyarbakır Suriçi Green Park Otelinde "Malik-Kiracı" davası

TİGRİS HABER - Avukatı Mustafa Canoruç ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Serdar Ay, mülk sahibi Nedim Çizmeci'nin yıkık bir binayı kendisine teslim ettiğini, oteli yeniden yarattığını, Diyarbakır’ın turizmine kazandırdığını söyledi.

3 milyon dolarlık harcama

Otelin işletmesini devraldığından beri 3 milyon dolar masraf yaptığını ifade eden Ay, mülk sahibi Çizmeci'nin bu yüklü miktarı dikkate almadan daha küçük rakamlar için ihtilaflı konuma düştüklerini ve konunun yargıya intikal ettiğini söyledi. Hukuki sürecin devam ettiğini ifade eden Serdar Ay, istinaf kararıyla birlikte tahliyenin kesinleştiği gibi bir yaklaşıma giren mülk sahibinin basın ve sosyal medya aracılığı ile algı yaratmaya çalıştığını ifade etti.

Ay, hukuki sürecin devam ettiğini, istinaf kararının ardından iç hukuk yollarının devam ettiğini ve Yargıtay aşamasına gidildiğini sözlerine ekleyerek, “Biz hukuka ve sonuçlara saygılıyız. Karar neyse o. Ancak, mülk sahibi bunu dikkate almadan bizim ticari itibarımıza suikast yapıyor. Bir kaç kez de aynı yöntemleri denedi, dikkate almadık. Bu bardağı taşıran son damla olunca Diyarbakır kamuoyunu bilgilendirme gereği duyduk. Mülk sahibi Nedim Çizmeci 'Tahliye edilecek' algısı yaratarak kamuoyunu yanıltıyor. Sözleşmemiz var, daha 25 yıl daha burdayız” dedi.

Sadece kira sözleşmesi ihtilaflı

Serdar Ay’ın avukatı Mustafa Canoruç ise konuyla ilgili şunları söyledi;

“Uyuşmazlık, yalnızca iki özel hukuk tüzel kişiliği arasında yaşanan adi bir kira sözleşmesi ihtilafıdır. Türkiye’de en yaygın yargısal uyuşmazlık türlerinden biri olan bu konu, kamu yararı, güncellik veya kamusal etkisi bakımından haber niteliği taşımamaktadır. Davaya ilişkin karar henüz kesinleşmemiş olup, dosya Yargıtay nezdinde temyiz sürecindedir.

Ancak bu basit hukuki ihtilaf, son derece yanıltıcı bir şekilde kamuoyuna yansıtılmış; kararın kesinleştiği yönünde gerçeğe aykırı bir algı oluşturulmuştur. Bazı yayın organlarında çıkan haberlerde, mülk sahibinin tek taraflı ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan açıklamalarına yer verilmiş; kiracı olarak bizlerin görüşü alınmamış, itibar suikastı devreye sokulmuştur.

Bu yayınlar; kiracı şirketin ve yetkilisi Sayın Serdar Ay’ın kişilik haklarına, ticari itibarına, güvenilirliğine ve saygınlığına ağır bir saldırı niteliği taşımaktadır. Özellikle mülk sahibi (Nedim Çizmeci) tarafından kullanılan ifadeler, müvekkilimizi “hileci, tehdide başvuran, yükümlülüklerini ihlal eden” gibi gösterme çabasını açıkça karalama ve itibar suikastı olarak değerlendirmekteyiz.

Kamuoyunun da bilmesi gerekir ki, söz konusu otel, Sur olayları sonrasında kullanılamaz, harap ve atıl durumdayken, kiracı şirketin ve Sayın Serdar Ay’ın yoğun çabaları, yatırımları ve fedakârlıklarıyla yeniden ayağa kaldırılmış; bugünkü haline, yani kamuya hizmet sunar hâle getirilmiştir.

Dahası, bu durum yalnızca beyanlarla değil, somut belgelerle de sabittir. Nitekim Nedim Çizmeci’nin sahibi olduğu Çizmeciler Şirketi tarafından, söz konusu otelde terör olayları nedeniyle meydana gelen zararlar kapsamında, devlete karşı 10 milyonlarca TL tutarında tazminat talepli dava açılmıştır. Bu davalar, mülk sahibi tarafından bizzat otelin o dönem harap ve kullanılamaz durumda olduğunun ikrarıdır.

Bu bağlamda, kiracı şirketin ve Sayın Serdar Ay’ın kira ilişkisi süresince hukuka aykırı herhangi bir eylemi bulunmamaktadır. Aksine, mülk sahibi Nedim Çizmeci’nin uygulamaları ve söylemleri, kötü niyetli şekilde sebepsiz zenginleşme amacı taşıyan, haksız ve yanıltıcı girişimlerdir.

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2018/1314 K. sayılı kararı da açıktır:

“Haber verme hakkı, kamu yararı, gerçeklik, güncellik, tarafsızlık ve ifade tarzı ilkeleriyle sınırlıdır. Bu unsurlar yoksa kişilik haklarına saldırı söz konusudur.”

Kiracı şirketin ve Sayın Serdar Ay’ın hukuka olan bağlılığı ve yargıya olan güveni tamdır. Yargı makamlarını ve kamuoyunu yanıltmaya, yanıltıcı haberlerle algı yaratmaya yönelik girişimlere karşı sessiz kalınmayacak; kişilik değerlerine ve ticari itibara yöneltilen saldırılara karşı gereken her türlü yasal hak kararlılıkla kullanılacaktır. Bu nedenle, her türlü hukuki ve cezai yollara da başvurulacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”