“FABRİKASYON MOBİLYALARDAN SIKILDIK”

“FABRİKASYON MOBİLYALARDAN SIKILDIK”
TÜYAP DİYARBAKIR Fuar ve Kongre Merkezinde üretimlerini fuarda sergileyen ve ziyaretçilerin beğenisine sunan; ALBA DECOR’un üreticilerinden Menaf Bat’la bir söyleşi gerçekleştirdik.

TigrisHaber- Ağaçları fosilleştirdiklerini ve geleceğe taşıdıklarını belirten Menaf Bat ile keyifli sohbetimizin tamamı şöyle:

 Değişik ve orijinal olarak ürettiğiniz bu mobilyalarda kullandığınız ağaçları nereden ithal ediyorsunuz. Hangi işlemlerden geçiriyorsunuz?

İmalatçı kimliğimizle bir üretimde bulunuyorduk. Biz bu işi de yaklaşık iki yıldır yapıyoruz. Mobilyalarda kullandığımız mazel ağacıdır. Bunu, Kuzey Avrupa’dan, ithalatçı firmalardan temin ediyoruz. Mazel ağacının dışında, egzotik Afrika ağacı da kullanıyoruz. Ayrıca; ceviz, kestane, dut gibi ağaçları da kullanıyoruz.

Ağacın doğal görünümünü bozmadan; kenarlarını, çürüğünü olduğu gibi bırakıyoruz. Kullanıma uygun olarak kesip biçtiğimiz ağacı; özel maddeler kullanarak daha uzun süre bozulmadan korunmasını sağlıyoruz. Böylece ağacın doğal yapısını da yansıtan; masa ve çeşitli el mobilyaları, dekoratif tarzda üretilerek tüketicinin beğenisine sunuyoruz.

 İmalatçı firma olarak Mardin yolunda bir fabrikamız, Diclekent’de de küçük bir atölye açtık. Diclekent’deki atölyede; daha tozsuz bir alan oluşturduk ve boya, döküm gibi ince işlerimizi burada yapıyoruz.

 Otel, cafe gibi yerlerde dekorasyon işleri yapıyoruz. Perakende satışlarımızı atölyeden yapmaktayız. Özel siparişlere göre de üretim yapıyoruz.

Ağaca dışarıdan baktığınızda bundan nasıl bir ürün çıkacağını önceden kestirebiliyor musunuz?

Biz hem tasarım anlamında hem de teknik anlamda destek aldığımız elemanlarımız var. Ağacın şekline göre onu verimli şekilde kullanabilmemiz için; teknik olarak çalışan arkadaşların katkıları söz konusudur.

Böyle bir iş yapmaya nereden merak sardınız. Bu konuda herhangi bir eğitim aldınız mı?

Bahçe mobilyaları konusunda uzun yıllardır imalatçı firmayız. Ahşapla zaten içli dışlıydık. Görsel sanatlar mezunuyum. Evde, dairede bir ahşap merakım vardı. Oymalar, kabartmalar ilgimi çekiyordu. Sonunda; bu aşamaya kadar getirdik.

Ana maddeniz olan ağacın dışında, başka ne tür malzemeler kullanıyorsunuz?

 Kullandığımız malzeme epoksil, kimyasal bir maddedir. Ancak vernik, boya gibi zararlı değildir. Solvent içermiyor. Bu yüzden masalarda rahatça kullanıyoruz. Epoksil suya dayanıklı ve bir yalıtım malzemesidir. Önceden yatlarda, gemilerde ya da çatı izolasyonlarında kullanılıyordu. Biz bunun başka bir versiyonunu kullanıyoruz. Yani dekorasyon amacıyla şeffaf dökümler yapabiliyoruz.  Düşünün yedi santim kalınlığında cam masanız var ve içinde ahşap gizli. İçinde doğal ahşap var. Epoksille yapılan imalatı meşakkatli bir iştir. Üretim süreci yapılacak ürünün kalınlığına ve ebadına göre değişmektedir. Bir haftadan başlayıp, işin niteliğine, istenen ölçülere göre bu süre uzamaktadır.

 Bunları üretirken hayal dünyanızda neyi nasıl canlandırıyorsunuz? İnsanların beğenisini nasıl hesap ediyorsunuz. Neleri dikkate alıyorsunuz?

İnsanlarımız natürelliği seviyor. İnsanlar yaşlandıkça hatıranın değeri, antikanın değeri daha fazla artıyor. Yaptığımız işte bu talebi dikkate alıyoruz.  Mesela kurtların yuvalarına, ağaçtaki çürümelere baktığımızda; ağacın yaşını hesap edebiliyoruz. Ağaç belki yüz yaşında, canlı ömrünü bitirmiş. Fakat bunun içinde yaşam devam ediyor, ama ağaç açısından yaşam bitmiş. Biz ağacın bu doğallığını bozmuyoruz. Üzerindeki tozu alıyoruz. Kullanacağımız malzemeyle çukurlarını dolduruyoruz ve onu şeffaf gösterecek kimyasallarla kaplıyoruz.

Bir masayla birlikte ağacın kesitini gözler önüne seriyorsunuz…

 Mesela bu ağaç yüz yaşında olmuş olsa da biz bunun çürümesini yok olmasını donduruyoruz. Bunu fosilleştiriyoruz. Bu böylece yüz yıl o görüntüsüyle kullanmaya devam edilebilir.

Ömrünü tamamlamış ağacın bir kesiti, nerdeyse canlı bir eşya gibi elinin altında her zaman dokunacağı, insanı yormadan, bıkmadan bakacağı bir fotoğrafa, natürel bir objeye dönüştürüyorsunuz?

Epoksille ağacın çürüyüp yok olması yerine alıp onu değerlendiriyoruz. Onun ömrünü uzatıyoruz. Havayla bağlantısı kestiğimiz için, çürümesi de duruyor. Evladiyelik bir mobilya haline geliyor. Suya, neme dayanıklı oluyor. Bunların on beş yılda bir bakımı yapıldığında ise ömrü daha da uzamaktadır.

Bu konuda başka ne söylemek istersiniz?

Diyarbakır bu tarz ürünlerle yeni tanışıyor. Bu ürün tarzları dünyada da yeni bir trend olmaya başladı. Biz bu ürünü bölgemizde tanıtmaya çalışıyoruz. Ticari düşüncenin dışında da beğenilere sunmak istiyoruz. İnsanların artık MDF kutularından sıkıldığını düşünüyorum.

İnsanları salt fabrikasyon ürünlere bağımlı olmaktan kurtarmak istiyorsunuz?

Fabrikasyondan biz sıkıldık, insanlarında sıkıldığını düşünüyoruz. Yine eski çağlara dönmek gibi; eski mobilyalara da dönmek istiyorlar. Artık evlerimizde de değişiklik istiyoruz. Suntalamdan, MDF’den sıkıldık; biz burada değişik bir alternatif sunuyoruz. Sadece yurt içi değil yurt dışı için de yakında çalışmalarımız olacaktır.

Bu yeni ve farklı uğraşınızda umarız istediğiniz hedeflere ulaşırsınız. Çalışmalarınızda ve üretiminizde başarılar diliyor, bu yoğunluk içerisinde bize zaman ayırdığınız için teşekkür ediyoruz.

Bizde sizin yeni olan üretimler karşı duyarlı yayıncılığınızdan dolayı teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

Mümin Ağcakaya / ÖZEL

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.