Zilan Tigris’in sesi arşivlerde kaldı

Özel Haber/ Mümin Ağcakaya

TİGRİS HABER - 6 Şubat depremiyle aramızdan ayrılan Sanatçı Zilan Tigris ( Dilek Küçüker), hem dillere hem de şairlere önem veren ender sanatçılardan biri olarak anılarda iz bıraktı. Ama gece ansızın gelen deprem onu da eşiyle birlikte aramızdan aldı.

‘On dil Bir Nefes’ çalışmalarıyla 15’e yakın dilde ve lehçelerinde şarkılar söylüyordu. Neredeyse Mezopotamya’nın bütün dilleri ve lehçelerini kucaklıyordu. Hatta repertuarına yeni dilleri de ekleyerek çalışmalarını daha geniş coğrafyalara ulaştırmak istiyordu.

Sanatçı Zilan Tigris’in gerçekleştirmeyi çok istediği diğer bir çalışma da ‘Ustalara Saygı’ adı altında ağırlıklı Diyarbakırlı şairler olmak üzere birçok şairin şiirlerinden besteler yaparak; onların unutulmamasını, yeniden hatırlanmasını amaçlıyordu. Aramızdan ayrılmadan önce yaptığımız bir programda Mevlana’dan, Yunus Emreden, Nazım Hikmet’ten, Ahmet Ariften, Yusuf Odabaşından, Cahit Zarifoğlu’ndan, Ahmet Haşim’den, Can Yücel’den, Sezai Karakoç’a kadar birçok şairden şiirleri seslendirmişti. Seslendirdiği bu şarkıları daha modernize ederek; ‘Ustalara Saygı’ adı altında müzik severlerle buluşturacaktı.

Sanatçı Zilan’ın annesinin hayatında özel ve farklı bir yeri vardı. Annesi sanatçı Ayşe Şan’la arkadaştı. Ayşe Şan ailesinin engellemelerini dinlemeyerek sanatçılığı seçerken; annesi aile ve çevresinin feodal baskı ve yaklaşımlarına yenik düşerek evde kalıyor. Sanatçı olmak ve şarkı söylemek annesinin içinde bir ukde olarak kalıyor. Daha sonra annesi de bu özlemini kızı Zilan’da gerçekleştirmek istiyor. Zilan’a destek veriyor ve sanatçı olma çalışmalarının hep arkasında oluyor.