19 yıl önce yaşanan katliamın tanıkları ilk kez konuştu

19 yıl önce yaşanan katliamın tanıkları ilk kez konuştu
24 Şubat 1994 yılında Yücebağ (Cacasê) köyü karakolundan atılan havan topları sonucunda aralarında 3 yaşında bir çocuğun da bulunduğu 9 yurttaş yaşamını yitirdi, 17 kişi ise yaralandı.

BATMAN -Batman'ın Sason ilçesine bağlı Heybeli (Tanzê) köyüne yönelik 24 Şubat 1994 tarihinde Yücebağ (Cacasê) köyü karakoldan yapılan havan toplu saldırıda 9 yurttaş yaşamını yitirmiş, 17'si ise ağır yaralanmıştı. Aradan 19 yıl geçmesine ve failler de bilinmesine rağmen fail olarak PKK'nin gösterildiği olayın tanıklarının bugüne kadar hiç dinlenmediği ortaya çıktı. Yaşamını yitiren 9 köylüden 5'i ağabeyi ve çocukları olan, kendisi de bombardımandan yaralı olarak kurtulan Yusuf Yıldız bu tanıklardan sadece biri. Bombardımanda sağ göğsü ve bacağından ağır yaralanan Yıldız, gördüğü tedaviye rağmen vücudunun sağ kısmını geçirdiği felç nedeniyle kullanamıyor. Şuan 71 yaşında olup olay tarihinde 59 yaşında olduğunu söyleyen Yıldız ve diğer tanıklar yaşadıklarını DİHA'ya anlattı. 

O günü hatırlarken gözyaşlarına hakim olamayan Yusuf Yıldız (71) devlet tarafından PKK'nin üzerine yıkılmak istenen olayın Yücebağ Karakolu bahçesinden atılan havan topları ile gerçekleştirildiğini kesin bir dille vurgulayarak olay anını şöyle anlattı: "İlk önce caminin içersinde gözümün önünde havan topu imama isabet etti. Biz imamın yardımına koşarken Yücebağ karakolundan atılan havan topları bize de isabet etti. Bulunduğumuz yere isabet eden havan topu nedeniyle kendimden geçtim." 

'Yaralıların çoğu kan kaybından öldü'

Olay tarihinde 14 yaşında olup o gün kardeşi Hanefi Yıldız'ı kaybeden bir diğer tanık Rasim Yıldız ise, Ramazan ayında meydana gelen olayın teravih saatine denk geldiğini söyledi. Köylülerin çoğunun teravih namazına gittiğini belirten Yıldız, "Bizim köyün olayı Roboskî'ye benziyor. Bu olay Roboskî'nin üç katı daha büyüktür ve acılıdır. Havan topları kesinlikle Yücebağ Karakolu tarafından atıldı. Biz olayı bire bir yaşadık. Kendi gözümüzle havan toplarının köye isabet ettiğini gördük. O zaman Türkiye kamuoyu ve medyası 'terör yaptı' diye haberler servis etti. Kesinlikle öyle bir şey yoktur" dedi. Olayda ilk olarak köy imamının hedef alındığını söyleyen Yıldız, daha sonra imamın yardımına koşan kişilere ikinci ve üçüncü havan topların atıldığını, bombardımanda 9 yurttaşın yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Ölenlerin çoğunun kan kaybı nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirten Yıldız, "O zaman herhangi bir imkanımız yoktu. Devlet kurumları bize ambulans göndermedi. Resmi yetkililer de köye gelmedi. Bundan dolayı sabaha kadar yaralılar ve yaşamını yitirenleri köyde beklettik" diyerek yaşanan olayı aktardı. 

'Olay anından itibaren bir inceleme ve araştırma olmadı' 

Yaşamını yitirenlerin vücutlarının paran parça olduğunu dile getiren Yıldız, "15 yıl önce dava açtım. Açtığım davayı zaman aşımına uğrattılar. Bize herhangi bir otopsi ve olay raporu verilmedi. Kimse olay yerine gelmedi. Cenazeleri kontrol etmedi. Olay anından itibaren bir inceleme ve araştırma olmadı. İsteseydiler savcıları ve doktorları helikopterle getirirdiler. Ama hiç kimseyi getirmediler. Askeriye kendine göre yanlış bilgi vermiş, bir rapor yazdılar. Bize verilen rapor da çelişkilidir. Söylemlere göre hazırlanmıştır. Biz o zamanki karakol ve alay komutanları hakkında davacıyız. O zamanki devletin içerisindeki çetelerin ortaya çıkmasını istiyoruz. Devlet istese saldırı anında orada kim varsa, kim nöbetçi ise ortaya çıkarabilir. Sorumluların ve faillerin yargılamasını istiyoruz. Sonuna kadar olayın takipçisi olacağız. Başbakan, Cumhurbaşkanı ve herkesten bunun araştırmasını istiyoruz" çağrısında bulundu. 

Yaşanan olayın kesinlikle herhangi bir örgüt ile bağlantılı olmadığını bizzat saldırının askerler tarafından gerçekleştirildiğini vurgulayan Yıldız, "Olay bugüne kadar PKK'nin üzerine atıldı. PKK tarafından da herhangi bir açıklama yapılmadı. PKK'nin bu olaya açıklık getirmesi gerekiyor. Biz zaten havan toplarının Yücebağ Karakolu tarafından atıldığını kendi gözlerimizle gördük" diye konuştu. 

'PKK karakolun içerinse nasıl havan topu atabilir?'

Havan topunun isabet etmesiyle birlikte parçalanarak yaşamını yitiren İmam Esat Çetin'in oğlu Mehmet Can Çetin de, babasının parçalanan bedeninin etrafa yayıldığını ifade ederek, "Olayın tek faili Yücebağ Karakolu'dur. Bize PKK'nin yaptığını söylediler. Peki PKK yapmışsa nasıl karakolun içerisinden havan topu atıyor. Bize herhangi bir otopsi ve olay raporu da verilmedi. O günden sonra olayın üzeri örtbas edildi. Babamın arkasında 11 çocuğu kaldı. Kim olayı yapmışsa yargılansın ve cezanı çeksin" şeklinde konuştu. 

'Esat amcanın vücut parçaları 2 ay boyunca etrafta bulunuluyordu'

Yaşanan saldırıda kardeşi Abdurrahim Yıldız'ı kaybeden Mustafa Yıldız da, olayın yaşandığı ana dikkat çekerek, "Olay yaşandıktan sonra ertesi gün Batman'dan köye gittim. Ama askerler iki boyunca köye girmemize izin verdi. Ben gidene kadar kardeşim yaşamını yitirmişti. Paran parça olan insanlarımızın hakkını istiyoruz ve bir an önce failleri yargılansın" dedi. 

'Askerlerin yaptığı bu olayı torunlarımıza da anlatacağız'

Yücebağ Karakolu tarafından köylerine atılan havan toplarını kendi gözleriyle görenlerden biri de bombardımanda babası Kadri Dölek'i yitiren oğlu İhsan Dölek.

Olay anında köylülerin kendilerini ahırlarda saklayarak kurtardığını dile getiren Dölek, "Daha sonra cenazelerimizi yaralı bir şekilde evlere götürdük. Babamın bir eli kopmuştu ve bir hava topu ise karnına isabet edilmişti. Hiç kimse yardımımıza gelmedi. 19 yıldır bu olayı ne devlet ve ne de hiç kimse sahiplenmedi. Doktorlar olsaydı belki bir kişi dışında diğerleri yaşamını yitirmezdi. Hepsi kan kaybı nedeniyle yaşamını yitirdi. Biz var oldukça bu olayı unutmayacağız. Çocuklarımıza ve torunlarımıza da askerlerin yaptığını anlatacağız. Devletin bir an önce faillerini çıkartmasını ve tespit etmesini istiyoruz. Sorumlulardan şikâyetçiyiz" diye konuştu. 

'Devlet olayı PKK'nin boynuna attı' 

Saldırıda atılan ilk havan topunun isabeti etmesiyle yaşamını yitiren Köy İmamı Sıdık Aydın'ın oğlu Abdurrahman Aydın da, "Köy halkı babamın yardımına koşarken, havan toplarını tekrar atıyorlar. Köyün dört tarafına hava topu atıyorlardı. 19 yıldır bu olayın failleri ortaya çıkartılmamıştır. Topların nerde ve hangi karakoldan geldiğine onlarca kişi tanıklık edebilir. O zaman 5 yaş yaşındaki çocuğa sorsan topların nerde geldiğine tanılık yapar. Olay bizim açımızdan çok açık ve kimin yaptığı biliniyor. Ama devlet tarafından gizleniyor ve üzeri örtbas ediliyor. Devlet kendi ayıbını ortaya çıkartmak istemiyor. Devlet olayı PKK'nin boynuna atıp bu şekilde lanse etmiştir. PKK'nin yaptığı yönündeki bilgiler kesinlikle doğru değildir" dedi. 

Olayda Esat Çetin (60), Köy İmamı Sıdık Aydın (55), Kadri Dölek (55), Hanefi Yıldız (14), Abdurrahim Yıldız (22), Hüseyin Tekin (24), Vaadetin Öngün (30), Nuriye Öngün (50), Sohbet Öngün (3) yaşamını yitirirdi. Yaralananlardan birkaçının isimleri ise şunlar: Raman Çetin, Abdulvahit Aydın, Ayşe Aydın, İzzettin Öngün, Adile Öngün, Burhan Yıldız, Hazal Ekdi, Yusuf Yıldız, Yusuf Çelikbilek, Naime Çelikbilek, Hayriye Sayım, Mehmet Sabri Akman.

BİLAL GÜLDEM

 (DİHA)
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.