Metin Kılavuz

Bugünlere kolay gelmediğimizin milyonlarca tanığı var.

Bir yapıyı tanımada hafıza çok önemlidir. Bu tarihsel emek süreçlerinin günümüz ve gelecek ile bağ oluşturması açısından son derece önemlidir.

İlkin doğru ve evrensel spor tanımından başlayan söz ile duruşun adı oldu AMEDSPOR../

2000 kişilik Şilbe stadyumunda doğan, milyonlarla buluştuğu Amed Stadyumda koşan bir hikâyenin romana dönüşmüş halidir. Milyonların, gönüllerinin en Nadide yerinde nakşedilmiş değer ve kimlik harflerinden oluşan bir roman…

Daha önceki süreçlerde var olan milliyetçi ve şoven yaklaşımların Amedspor isminde katmerleşerek artmıştır. Dünya rekoru kıran taraftar yasakları, her maç tek kıta milli maç motivasyonu ile stadyumlara doluşma telaşında olan şehirler. Maç öncesi ve sonrası saatlerce çalınan ırkçı marşlar ve atılan sloganlar, linçler ve şiddet uygulamaları. İzolasyon ve kuşatma. Kayyum dönemi uygulamalar.

Bütün Kulüplere her yıl valilikler tarafından verilen yardım kampanya izinlerinin, her yıl talep edilmesine rağmen 15 yıl sonra verilen izin. Burada biraz es verelim; 15 yıl aradan sonra alın size izin denilen (aslında mücadele ile alınan) kampanyaya verilen destek içimi acıttı. Geçen yıl kırılan koltuk ve cezaların yarısı bile değil.

Amedspor formasını emekleriyle terleten futbol emekçilerine uygulanan emsali olmayan hukuksuzlar.

Kırmızı; hakem düdükleri, temsilci raporları ve TFF kararları…

Hiçbir maçında 11 kişiye karşı oynayamama ile her türlü rekabet koşullarının ortadan kaldırılması.

Tüm bunlara rağmen hep direnerek ve hep omuz omuza, gönül gönüle vererek bugünlere gelen sesin, rengin ve kimliğin takım gerçekliği. Bu kadar kısa sürede sınırları ve şehirleri aşan milyonların kulübü.

Yeni dönem azalmış görünen baskıların yerini almaya başlayan kadife el siyaseti. Baş edemiyorsan kendine benzet sistem anlayışının ayak sesleri. Geçen yıl inceltilmiş stadyum politikası ile göçmenleştirme yaklaşımı.

Diğer alanlarda olduğu gibi özel savaş taktikleri. Önce güvensizlik yaratma sonra muğlaklaştırma ve bulanıklaştırma…

Amedspor’un sportif başarısı önemlidir. Her türlü baskıya, ötekileştirmeye rağmen bahozda, karda ve ayazda kulübünü bir an bile yalnız bırakmayan taraftarları bunu fazlasıyla hak ediyor.

Hangi gönüllü ve taraftara sorsanız verilecek cevap aynıdır” Amedspor bir takımdan daha ötesidir.”

Son dönem artarak seyir almaya başlayan bir yaklaşım ile Amedspor sanal medyanın parmaklıklarında hapsedilmek isteniyor( niyetlerden bağımsız) fakat bunu bilinçli yapanlar unutmasın ki Amedspor gerçekliği yakıcıdır.

Her yıl ekonomik vs tüm diğer boyutlardan kaynaklanan krizler, yönetilmeye çalışılmıştır. Bugün Kulüp ayakta ise ve geleceğe umutla bakabiliyorsa bu süreçlere emek, maddi ve manevi destek sunanların sayesindedir. Amedpor her yıl gideri sabit, geliri ise yönetim ve bileşenlerinin katkısı ile gönüldaşlarının gönül kumbarası birikintileri denkleştirilmeye çalışır. Türkiye’nin en az borçlu ve en şeffaf kulübüdür. Düne göre bir adım ilerde geleceğe doğru birçok adımın eksik olduğunu bilen bir kapasite, birikim ve deneyime sahiptir.

Tüm yönetimler eksiklik ve hatalar yapmıştır(yapılsın anlamında değil) bunun aksi işleyen dinamikler için mümkün değildir. Yani özcesi oturan birinin hata ve eksikliğe düşmesi mümkün olamaz.

Amedspor yöneticisi olmak zordur. Zaman ve emek gerektirir. Görev alan tüm arkadaşlar bu sorumluluk bilinci ile hareket eder. Bu Amedspor’un bugünlere gelmesinde başat başlıklardan biridir. Diğeri hep destek olan milyonlardır. Şimdi isterseniz bir empati kuralım herkes birbirinin yerine geçsin ve geçtiği yerden diğer tarafa baksın. Sanırım bu birçok sorunumuzun çözümüne ciddi katkı sunacaktır.

Sermayenin takımı, şu kurumun hakimiyeti vs yaklaşımlar var. Birçoğu sınıfsal bakış açısı ve değerli. Ama sermayenin ve kurumların desteği olmasaydı ne olurdu sorusuna gerçekçi cevap yaklaşımı sanırım daha doğru olurdu.

Dernekler yasasına tabi olma halktan direkt bağış almayı engelliyor. 15 yıllık mücadele ile alınan izinle başlatılan mesaj kampanyasında toplanan gelir konusunu açmıştım.

Yıllık giderler için kulübün sabit gelir yaratma yaklaşım ve çalışmaları var. Futbolcu transfer, kamp, deplasman giderleri vs karşılama her yıl çok ciddi bir emek ve çaba istiyor.

Eleştiri ve özeleştiri nedir ve nasıl olmalıdır açıklamasının yapılamasını yapımıza haksızlık olarak görürüm. Bu konu başlığına kimsenin itirazı olamaz. Kulüp bu süreçlerden beslenen ve güç alan bir anlayışa sahiptir.

Bizim kişiler ile işimiz olmaz, biz kişileri değil anlayışı esas alırız.

Şimdi lütfen herkes Amedspor resmi sayfasında ki paylaşımların altına yapılan yorumlara göz atsın. Kaçı eleştiri kaçı hakaret ve küfür.

Bir es daha verelim; Amedpor hakaret, şiddet, küfür, eril zihniyet dilini ve holiganizmi kabul etmez.

Zamanın ruhuna en uygun yaklaşım sağduyu olsa gerek.

Emek veren yapı ve yöneticileri istifaya çağırmak, tepki örgütlemek, kulübün manevi ve moral değerlerini tartıştırmanın adı demokratik tepki değildir.

Bunun tanımı; kimden gelirse gelsin ve niyetlerden bağımsız bozgunculuktur.

Bir kez daha vurgu yapmak gerekirse Amedspor, tüm krizleri aşabilecek, yönetimsel hafıza ve deneyime sahiptir. Tarihsel izdüşüm süreçlerine bakılması sanırım yeterli olacaktır.

Lütfen herkes kendi “ben”inden sonsuz adım geriye “BİZ” için öne adım atsın

Amed’lilerin güzel bir sözü var “herkes kendine yakışanı yapar”,

“Yanlış, yanlış yapanındır”,

Başka Amedspor yok,

Şimdi daha güçlü birlik zamanı,

Her Biji Amedspor.