Her nedense bu kayyum meselesine, vurguna, talana, soyguna karşı bir takıntım var. Kişisel değil, tamamen toplumsal. Atamıyorum üzerimden. Benim bu takıntımı bilen halkımızın farklı kesimlerine mensup namuslu, dürüst fertleri de nerde görse, bildiklerini, duyduklarını anlatma çabası içine giriyor.

Bu şekilde birbirimizi besliyoruz işte. Ben yazıyorum onlar anlatıyor, onlar anlatıyor ben yazıyorum.

Sonuç ne derseniz, şimdilik yok, ama yok diye de bu rutinimizden ne diye vazgeçelim ki.

DTSO Başkanı Mehmet Kaya, Vakıf Bank’ın Diyarbakır Büyükşehir’e 1 milyar 777 milyon TL kredi verdiğini açıkladığı günden bu yana, düşünüyorum, yazıyorum. Banka, bu kadar parayı devam eden hangi yatırım için verdi?

Ortada bir yatırım falan yok, fabrika, otoban, metro, raylı sistem, dönüp bakıyoruz, YOK.

Kim verdi, kim imzaladı, neye karşılık verildi, neye harcandı ya da harcanacak?

Para kasada değil, olsa, tam-takır olmaz!

O zaman nerede?

Bu sorunun cevabını bir şekilde bir yerlerden bekliyoruz.

Kimseyi suçlamıyorum, sadece soruya cevap arıyorum.

İşin ilginç yanı, bu rakam açıklandı, üzerinden neredeyse bir hafta geçecek, kentin bileşenlerinden, STK’lardan bir ses yok. Normal bir durumu, basit bir parayı konuşuyormuşuz gibi bir atmosfer var.

1 Nisan değil ki, Mehmet Kaya neden ‘şaka’ yapsın.

Çünkü 300 sanayiciye verilecek kadar bir paradan söz etti.

Neyse, ben soruyorum, sormayı da sürdüreceğim.

*

Bu rakamlar nerede harcandı diye konuştuğum bir ortamda, dediler ki;

‘Seçimde harcananları bir bilsen, televizyon, beyaz eşya, BİM kart, gıda yardımı’ kaymakamlıklar ve kayyum belediyeler tarafından dağıtılanların haddi var, hesabı yok. Seçimin böyle kazanılacağına inandılar, buna rağmen AK Partinin yüzde 20’lerin üzerinde olan oy oranı yüzde 16’ya düştü.

Düşündüm, acaba Vakıfbank'tan gelen paranın bir kısmı bu işlere mi aktarıldı?

*

Birden aklıma Bağlar Belediye Başkanı geldi.

Seçimden sonra hiç ses çıkmadı, görev devri de yapmadı.

Hüseyin Beyoğlu nerede?

Sordum, soruşturdum, Kıbrıs'ta dediler.

Yurt dışı yasağı vardı, ancak Kıbrıs yurt dışı sayılmadığı için gidebilmiş demek.

Yanılmıyorsam yatırımları vardı orada, öyle dediler.

Orada mı, gitti mi, gelir mi, gelmez mi, yargılanır mı, bilemem… Ama bildiğim bir şey varsa, sorulmayan hesaplar yeni suçlara zemin hazırlar.