Müslüm Üzülmez

Müslüm Üzülmez

Bir Çevirmen, Bir Kitap ve...

Bir Çevirmen, Bir Kitap ve...

Bir zamanlar Diyarbakır’da günlük yayımlanan Yeni Yurt gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Evirgen gazetesinde şahsımla ilgili yazdığı bir yazıda şu bilgiyi paylaşmıştı:
Yapılan bir araştırmaya göre dünyada en fazla şair, yazar ve fikir adamı yetiştiren il Diyarbakır’dır.
Yanlış anlamayın. Türkiye’de değil, Dünya’da en fazla yazar yetiştiren il Diyarbakır’dır. Diyarbakır’ın da en fazla fikir ve sanat adamı yetiştiren ilçesi galiba Ergani’dir. Gerçi bu kadim kentin tüm ilçelerinden çok büyük devlet adamları, fikir ve sanat adamı yetişmiştir, ancak Ergani ilçemiz, bu konuda biraz daha şanslıdır.”(1)
Şimdi İbrahim Evirgen’in bu belirlemesine ek olarak artık Erganililerin çok iyi bir çevirmeni de var diyebiliriz: Cumhur Kaygusuz.
Cumhur Kaygusuz Hilarlıdır (Ergani-Diyarbakır). Şu anda Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çarşamba İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Yükseköğrenimini Rusya Federasyonu’nda yapmıştır: Nijniy Novgorod Lobaçevskiy Devlet Araştırma Üniversitesi’nde lisans (şeref derecesiyle) ve aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler ve Dünya Tarihi Enstitüsü’nde doktorasını tamamlamıştır. 2010 yılı Nijniy Novgorod Rusça Olimpiyatı şampiyonu ve 2014 Puşkin Devlet Rus Dili Enstitüsü Uluslararası Makale Yarışması birincisidir.
Bu kıymetli hemşerim kıymet bilip Kasım 2023’te yayımlanan ve çevrisini kendisinin yaptığı Büyük Vatanseverlik Savaşı(2) kitabını bana ve kardeşim Ali Haydar’a imzalayıp gönderdi.
Gönderilen kitabı Aleksey İsayev ve Artyom Drabkin birlikte, 2023’te kaleme almışlar. Kitap, 22 Haziran 1941-9 Mayıs 1945 arası 4 yıllık tarihi kapsıyor.
Sovyetler Birliği eskiden devrimcilerin ve hak arayanların kıblesiydi. Umut ve kurtuluş vaat ediyordu. İlham kaynağıydı. İkinci Dünya Savaşı’nda da Nazilerin yenilgisinde belirleyici, çok önemli bir rol oynamıştı. Ama Marksist kuramın proletarya diktatörlüğü yanlışı ve Sovyet pratiğindeki uygulanışı dağılmasına neden oldu.
Sovyetler Birliği yıkıldı ama dünya genelindeki haksızlıklar, gelir dağılımındaki uçurumlar, ırkçılık, kısmi savaşlar, iklim ve çevre sorunları, insan hakları ihlalleri, kadına şiddet dünden daha fazla arttı. Bu nedenle, kimilerinin iddia ettiği gibi düşünceler savaşı bitmedi: İyi ve güzelin arayışı devam ediyor.
Evet, Sovyetler Birliği yıkıldı tarih oldu, ama geriye muazzam bir deneyim bıraktı. Arkeologlar nasıl yeraltında yaptıkları kazılarda buldukları kalıntıları inceleyerek tarihi aydınlatmaya çalışıyorlarsa, şimdi bilim insanları, düşünürler, tarihçiler, sosyal bilimciler ve değişik disiplinlere dair uzmanlar da arkeologlar gibi Sovyetlerin geriye bıraktığı tarihi deneyimi inceleyerek geleceğe ışık tutmaya çalışıyorlar. Çünkü SSCB, Başka Bir Dünya’nın mümkün olabileceğini gösteren tarihsel ve çok önemli olgulardan biridir.
Aleksey İsayev ve Artyom Drabkin’in kaleme aldıkları ve Cumhur Kaygusuz’un Rusçadan Türkçeye çevirdiği Büyük Vatanseverlik Savaşı kitabını ben bu gözle okudum.
İkinci Dünya Savaşı hem Sovyetler Birliği'nde ve hem de başka ülkelerde yüzlerce romana, hikâyeye, şiire, filme konu olmuş ve hakkında ciltler dolusu kitaplar yazılmıştır. Yayımlanan bu kitap da bunlardan biri diye düşünülebilir, ama her kitabın bir şey anlattığını unutmayalım.
Kitap, alt başlık olarak Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı Tarihi diye sunulmuş. Cumhur Kaygusuz “Çevirmen Notu”nda kitabın günümüzle ilişkisine şöyle vurgu yapmış:
İnsanlık tarihinin en büyük acılarının yaşandığı İkinci Dünya Savaşı’nın neden olduğu siyasi, askeri ve iktisadi neticelerin etkisiyle ortaya çıkan uluslararası cepheleşme durumu ve mevzubahis cepheleşmenin yarattığı krizler, günümüzde de yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Bu bağlamda, harp esnasında meydana gelen mühim hadiselerin ve kırılma noktalarının objektif bir şekilde tetkiki, hem o dönemin oldukça zorlu ve karmaşık koşullarının hem de günümüzün meselelerinin daha kapsamlı değerlendirilmesine olanak tanımaktadır.” (s.9)
Aleksey İsayev ve Artyom Drabkin ise kitapla ilgili şunları yazmışlar:
Elinizdeki bu kitap, Büyük Anayurt Savaşı’nın kaderini tayin eden muharebelerin kronolojik anlatısından ziyade, harp yıllarının tarih yazımı hususundaki ideolojik etkilerden sıyrılarak atılmış ilk objektif adım olma niteliğine haizdir. İyi bilindiği iddia edilen olayları yeni bir bakış açısıyla ele alan çalışma, 1941-1945 döneminin gerçek trajedisini ve ihtişamını tüm yönleriyle okuyucularına sunmaktadır.” (s.20)
Kitap, İkinci Dünya Savaşı’na dair yazılmış bir tarih kitabı. Benim kitapta anlatılanlar hakkında bir şey söylemem şık olmaz, konu tarihçilerin uzmanlık alanına giriyor. Ama kitabın ismi, dönem nedeniyle, bana biraz ilginç geldi. Evet, Ruslar İkinci Dünya Savaşı’nı “Büyük Anayurt Savaşı” olarak isimlendiriyorlar, ama yine de kitap isminin bu şekilde seçilmesi bende, günümüzde yaşanan Rusya-Ukrayna (bir başka deyişle Rusya-ABD ve Avrupa) savaşına bir gönderme yapılıyor, sanki bu savaşın bugün Ruslar için yeni bir “Büyük Vatanseverlik Savaşı” olduğu mesajının derinden örtük bir şekilde verilmeye çalışıldığı hissini uyandırdı.
Rus tarihçiler Aleksey İsayev ve Artyom Drabkin, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra gizliliği kaldırılan arşiv belgeleri ve dönemin tanıklarıyla yaptıkları mülakatlar sonucunda kitabı hazırladıklarını belirtiyorlar. Kitapta:
Molotov-Ribbentrop Paktı nasıl ortaya çıktı?
Sovyetler Birliği, Alman İşgaline gerçekten hazırlıksız mı yakalandı?
22 Haziran 1941’de Stalin nasıl bir güne uyandı?
Kızıl Ordu’nun durumu nasıldı?
Almanlar Moskova önlerinde nasıl durduruldu?
Stalin, Churchill ve Roosevelt’le nasıl anlaştı?
İngiliz ve Amerikan yardımları Sovyet savaş çabasına nasıl etki etti?
Kızıl Ordu Mançurya’da Japonları nasıl mağlup etti?
Savaşta yaşanan asker ve sivil kayıplar ne kadar?
Bu ve benzer sorulara yanıt aranıyor.
***
SSCB’nin yıkılması, pratik uygulamada Marksist modellerin başarılı olamaması ve buna paralel olarak yeni yollar arama konusundaki çabaların artması, dijital teknolojinin gelişmesi, her şey yerini hızlı bir ritme bırakması küresel ölçekte (her anlamda) bir değişim ve dönüşüm dönemini yaşadığımızı gösteriyor.
Farklı bir döneme girdiysek farklı bir söylem de gerekmez mi?
***
Sevgili Cumhur Kaygusuz, kitaplar için çok teşekkür ederim. Sağ ol. Sizin ve kitabın bahtı açık olsun.
Notlar:
(1) İbrahim Evirgen, “Müslüm Üzülmez ve Ergani”,11 Haziran 2010-Yeni Yurt Gazetesi.
(2) Aleksey İsayev-Artyom Drabkin, Büyük Vatanseverlik Savaşı, Çev. Cumhur Kaygusuz, Kronik Kitap, Kasım 2023, İstanbul, 581 sayfa.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Müslüm Üzülmez Arşivi
SON YAZILAR