Ramazan Özpamuk

Ramazan Özpamuk

Yanlış algının cehennemi

Yanlış algının cehennemi

İnsanın doğa ve toplumla kurduğu ilişkinin sınırları duygu ve düşüncenin sırlarını da belirlemiştir .Toprak ekonomisi ve onun yaşam tarzı durağan ve tekdüze bir yaşam biçimini oluşturmuştur .Çünkü algı ve mantık dünyası kendini durağın toprak ekonomisinin sınırları içinde harmanlanıp şekil kazanır

İnsan yaşadığı yere benzer, onun suyuna taşına ve toprağına benzer kendi algısını, kişiliğini karakterini orada şekillendirir.

İnsanın kişisel bir tarihi olduğu kadar yaratığı bir algısal

gerçekliği de vardır , yani yaşamı boyunca bulunduğu eylemler davranışlar söylemler karakterin algısını da oluşturmuştur,

Tarih boyunca her insan ,  kendi yarattığı algının karakteriyle algılanmış tır.

İnsanın algı ve bilinci, Ne kadar bulanıksa, görme ve yorumlama biçimi de, bir o kadar Bulanık ve çarpık olur, bütün sorunların ve yanlış anlamaların merkezinde, gerçekliğin  algılanmasında ki , Bilinç yatar

Çünkü algılarımız bizim dünyaya açılan pencerelerimizdir, bizler sahip olduğumuz algılarımızla görür hissederiz, algılarımız ufkumuzun sınırlarını belirler, onunla görür ve onunla tartarız algılarımız bizim süzgeçlerimizdir.

Bir gerçekliğe nereden ve nasıl baktığımızda alakalıdır, yani izafi bir olaydır onun yorumlanması çok farklı bir olaydır. Tekdüze, sık bir bilincin algı dünyasındaki, gerçeklik her zaman tarumar edilmeye ve katledilmeye müsaittir, gerçeklik doğru bir algının ve doğru bir bilincin algısıyla harmanladığında gerçek özüne kavuşur.

insan ilişkilerinde en zorlayıcı ve en sıkıntılı durum sabit fikirli tekdüze bir algının gerçekliğe olan bakışını değiştirip onu ikna etmektir, ve nihayetinde Einstein dediği gibi bir önyargıyı yıkmak atom parçacığını yıkmaktan daha zordur

İnsan algıladığı bilinci kadar, Zekidir, akıllıdır

sosyal ilişkilerde yaşanan sorunların ana merkezini en çok meşgul eden algılar ve ona bağlı yorumlardır  Bir sorunda peşin hükümlü  ve sabit fikirli olmak başta yanlışlığa mahkum olmaktır

yanlış algının sarmalında yol alan bir bilinç ,her türlü sıkıntının taşlarını bir bir örer, ve sonra gelin onun örtügü o taşları tek tek yerinde çıkarmaya çalışın ne sıkıntılı ne zorlu bir iş degil mi?

insan hayatında  psikolojik bir işkenceye dönüşür beyin yorulur kelimeler kifayetsiz kalır.

Gerçeklikle bağını koparan yanlış algı benmerkezcidir, iknaya kapalıdır.

sosyal ilişkilerde katı sabit algının sancılarını her zaman Yaşar, tuhaf olan durum bu yanlış algı ,kendi yanlışını ve gerçekliğe  görmeyecek  ve algılamayacak kadar kördür, cahildir.

İyi bir algı doğru ve yerinde bir bilincin başarı şansı oldukça yüksektir. Hayatı doğru okuyanlar ve doğru algılayanların başarı hikayeleri ile doludur kendisi ile Dünya arasındaki bağı iyi algılayanlar ve iyi okuyanlar her zaman başarılıdırlar

İnsan kendi potansiyel gücünü düzeyini ,kabiliyetini doğru ve yerinde değerlendirmezse atacağı her adım  yanlışlarla dolu olacaktır ,kendine abartılı bir bakış açısı yanlış algılara yol açmakla kalmaz ,sonraki süreçte , hayatı zorlu ve sıkıntılı geçecektir

Görünen ile gerçeklik arasındaki raylar ne kadar ayrı yöne giderse gerçeklik ve olan bağımız bir o kadar uzaklaşır

Şöyle bir etrafımıza baktığımızda görünen gerçeklikle, asıl gerçek arasındaki bağ birbirinden çok uzak ,aynada kendini dev gören ama gerçeklikte de  bir cüce olan bir bilincin algı dünyası ,saplantılı ve hastalıklıdır, normal bir insanın içine düşmeyeceği bu rüya alemi bu gerçek dışı yaşam psikolojik ve dramatik bir durumdur.

Bir insanın kalitesi ,düzeyi ve kişiliği onun sahip olduğu algısı ile ölçülür, algı dünyası ne kadar gerçekliğe yakın duruyorsa kişiliğin kalite değeri,de o kadar artar, bu kültürel bir donanımdır

İnanmak ve hissetmek, düşünmek demek değildir ,

Düşünmek ve sorgulamak bir zeka işidir, düşük tembel beyinler sorgulamaz ve kafa yormaz,

Sadece inanır ve biat eder

Dünya ve yaşam yanlış algıların cehenneminde çekilmez bir yaşama dönüşür. Emin olalım ki, hiç kimse böyle yanlış bir algının cehenneminde bulunmak ve yol almak istemez

Dostluk arkadaşlık ve sevgililik sabit fikirli bir algının dünyasında her an ve her zaman katledilmeye mahkumdur, bu algı dünyasının cenderesinde hiçbir ilişki huzuru ve mutluluğu bulamaz

Ve bu durum  en çok kadın erkek ilişkilerinde kendini gösterir, birbirini yanlış algılayan çiftlerin hazin hikayelerini her gün okuyor ve dinliyoruz, mutsuz ve huzursuz çiftlerin ümitsiz taşlarını ,her zaman yanlış algılar örer....

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Özpamuk Arşivi
SON YAZILAR