Miras yedi iktidar!

İktidar; dededen, babadan, aileden kalan malı, mülkü, gayrimenkulü ve hazır parayı har vurup harman savuran, aileye ait nakit parayı da bitiren evin haşarı çocuğu gibi Maşallah…!

O haşarı çocuk, bütün miras gittikten sonra alıştığı mevcut yaşamını sürdürmek için bir de piyasaya borçlanıyor, sonra işin içinden çıkamıyor. Çareler arıyor, bulamıyor. Mecbur aile fertlerinin ceplerine saldırıyor, ne var ne yok onları toplayıp, borçlarını ödemeye çalışıyor.

Evet, iktidar bize bunu yapıyor.

Yazık değil mi?

Ayıp, günah değil mi?

Bizim suçumuz ne?

Birlikte harcayıp, savurmadık ki…

Birlikte nemalanıp mal, mülk edinmedik ki, geri verelim.

İslami hukuka göre de batılı hukuka göre de bu borcu ödemek bize düşmez.

Bu borcu ödeyecek olanlar bellidir.

Son 20 yılda zenginleşenlerdir.

20 yıl önce bir bisikleti dahi olmayan, şimdi, kat, yat, lüks arabalar, uçaklar, helikopterler edinenler varken, biz niye ödeyelim. Haksız kazanç edinenlerin sayısı da, şekli de şemaili de bellidir, ortadadır. Onlar kazançlarının yarısını dahi geri getirse borçlar ödenir zaten.

Bu devletin mevcut mirasını halkın çoğunluğu çar-çur etmedi ki!

Çok az bir azınlık, mutlu olmak için çar çur etti, kendi hanesine aktardı.

Vicdan… Vicdan… Vicdan…

Oldu mu, yakıştı mı?

Mehmet Şimşek tasarruf genelgesi yayınlayacakmış!

Valla yayınlasın, uygulasın.

Hiç itirazımız yok.

Çakarlı, anlı şanlı araçlar trafiğe çıkmasa dahi büyük tasarruf olur.

Zaten her şeyimiz vardı, o her şeyimiz itibardan tasarruf etmediğimiz için bitti, yok oldu.

Şöyle geriye dönüp, hafif bir bakış atalım;

100 yıllık devletin birikimleri, biriktirdikleri, fabrikaları, gayrimenkulleri, merkez bankasındaki rezervi, ülkenin kefen parası; nerede?

Hazine tamtakır.

Bütçe, ilk 6 ayda 483 milyar 227 milyon açık vermiş.

Bunu kim karşılayacak?

Fakir halk mı?

Bence, Devlet son 20 yıl için hepimizin, herkesin mal varlığını incelesin, kim, nerede, nasıl, ne şekilde kazanmış ya da kazanamamış, bunlar tespit edilsin. Haklı, haksız kazançların ne olduğu da ortaya çıkacaktır.

Devlet, kendinden çalınanları geri alma hakkına sahiptir.

Hırsızı, hırsızlığı tespit etmek çok zor değil.

Bu işlerin uzmanı sayısız müfettişimiz mevcut, uzman polis şefleri var.

Bunları yapmak, körfez ülkelerini gezmekten, IMF’nin kapısına gitmekten daha kolay sanırım.

Pişman olup, harcanan mirası yerine koymakta büyük erdemliliktir.

HÜDA-PAR, Refah Partisi ve BBP’den de zam yağmuruna tepki geldi.

Cumhur ittifakının ortaklarının bu konudaki duyarlılığı son derece önemli olmakla birlikte, HÜDA-PAR’lı Şeyhmus Tanrıkulu’nun mesajı netti, şöyle dedi; “Emekliden, dar ve sabit gelirliden al tefecilere dağıt. Fakirin ekmeğini al faiz lobisine ver… Zam yağmuru ile mi enflasyon düşecek! Gittiğiniz yol çıkmaz sokaktır.”