Sağlık konusu önemli diyoruz, ancak sağlığımızın toplumsal manadaki emanet meselesi konusunda çok emin değiliz. Günlük sohbetlerde sağlıktan, tedaviden yana şikâyet duymadığımız gün yok. Bir telefon görüşmesine tanık oldum, çok değil birkaç gün önce. Arkadaşım telefonu kapattı, kendine söyleniyor, ne oldu diye sordum;

‘Sağlık meselesi ne kadar zor. İnsanlar tedavi olamıyor, ameliyat olamıyor’ dedi.

Telefondakinin derdini anlattı, tahlil, muayene derken, halletmiş, o aşamaya kadar ki masrafları da yapmış, şimdi sıra ameliyatta, onun için bir miktar para toparlaması lazım imiş, onun için uğraşıyormuş, ameliyat için parayı denkleştirme uğraşı veriyormuş.

Yani, toplamda 200 bin civarında bir rakamdan söz etti.

Denkleştiremez ise?

O da onun sorunu!

Eskiden olduğu gibi, SGK hastanelerinin önünde kuyruk beklemektense, parayı bulup ameliyat olacak artık.

Sosyal devlet ne yapsın!

Aklıma, ‘Sağlık bedava’ diye övünenler geldi.

Çok değil, 8-10 yıl önce sağlığın parasız olduğunu haykıranlar, vatandaşı adeta ölüme mahkûm bir pozisyona getirdi.

Paran yoksa sağlık yok, paran yoksa eğitimde yok.

Yukarıda verdiğim sadece bir örnek, sayısız örnekler var.

‘Paran yoksa öl’ gibi bir pozisyondayız.

Ölmek, gömülmek şimdilik bedava, Belediyeler o işi çok iyi yapıyor.

Yaşatmak için çaba yok, ancak ölümle ilgilenen ‘yufka’ yürekli çok kişiye rastlayabiliriz.

Koca hastaneler liyakatsiz yöneticilerin elinde heba olmuş vaziyette.

Doktorlar özelleri tercih ediyor, devlete ait olan hastaneler çiftlik, herkes kafasına göre yönetiyor. İstifalar yüzünden, bölümlerde doktor yok.

Diyarbakır’dan söz ediyorum, diğer kentlerin durumunu çok iyi bilmiyorum, ancak, paran yoksa orada da sağlık Allah’a emanet, faniler ilgilenmiyor.

Diyarbakır’daki hastaneler, sağlık birimlerindeki keşmekeşi çözememişken, birinci şehir hastanesinin akıbeti henüz belli değil iken, siyasetçiler, ikinci şehir hastanesinin yerinin hazır olduğuna dair müjdeler veriyor bu ara.

Teşekkürler, sizleri ‘minnetle’, ‘saygıyla’ anacağız!

‘Biz doktorlara, hastanelere gitmekten vazgeçtik, bari ruh sağlığımızı etkileyecek cümleler kullanmayın’ diyeceğiz, ancak…

Ne diyelim…

Atış serbest, malum yerel seçimler var.

Ama yukarıda da Allah var, deyip, bir hatırlatma yapmak gibi yurttaşlık görevimi yerine getirmek istiyorum.