Bêjdar Ro Amed

Bêjdar Ro Amed

TEKİL VEYA KOLEKTİFLEŞEN EGO

TEKİL VEYA KOLEKTİFLEŞEN EGO

Ego veya benliğe dair, övgü dolu söylemler olabiliyor. Hatta egosuz bir yaşamın olamayacağını söyleyenler bile var. Ego veya benlik dediğimiz şeyin, övünülecek bir tarafı yok . Böyle olmadığını küçük bir inceleme ile görebiliriz . Bunu görüp anladığımızda, egonun nasıl ürkütücü bir gerçek olduğunu anlarız.

Ego Biriktirme Sürecidir

Egonun, bir biriktirme süreci olduğunu görebiliriz . Yaşadıklarımız, bu biriktirme sürecinin temelidir. Geriye dönüp baktığımızda nasıl bir yaşamın içinde olduğumuz, nelerle karşılaştığımız, nasıl düşüp kalktığımız, duygusal yaralar ve darbeler aldığımız, basit, sıradan ve işe yaramaz göründüğümüz ya da pohpohlandığımız, olur olmaz bir çok şeyle şişirildiğimiz veya tersi bir konumda tutulup itildiğimiz, dövüldüğümüz, kovulduğumuz, korkutulduğumuz ve bir robot gibi verili kalıplarla programlandığımız görülecektir.

Ego Yem ve Haz

Bu konumda olan bir insan ne yapar? Kendini konumlandırmak için ya birilerinin ya da bir etiketin peşinden sürüklenir veya birilerini kendi peşinden sürükler. Bu şekilde yetiştirilen bir insan, düzeyi ve konumlanması ne olursa olsun, yemdir. Bilgi ve güç seviyesi yüksek bir egoya yem olur. Bu çok güçlü görünen siyaset alanı olabileceği gibi para ve yetki olabilir.

Tekil veya kolektif bir ego olur. Fark etmez. Bu da bir ideoloji, kuram, inanç veya zihnin daha farklı bir öyküsünde kendini açığa çıkarır. Ego, yem olarak aldığı insanı, kendi yanında tutabilmek için onu cezbedecek ve ruh dünyasına hitap edecek öyküyü yaratır ve yazar. Bu öykü , egonun herkesi ya da bununla ilgili olan kesimleri kuşatması ile başlar. Bunun kurumlaşması veya kolektifleşmesi, cazibeyi arttırır. Oluşturulan tılsımlı, gizemli ve gerçek gibi görünen yapaylıklar, bu ürkütücülüğü daha belirgin hale getirir. Bu da baş döndürücü bir haz yaratır. Egonun kolektif ve örgütlü hale gelmesi ise İZM’lere dönüşür. Bu oluştuktan sonra, bir grup insan (sayısı çok veya az olabilir) bu İZM’lerle kendilerini konumlandırmaya, ifade etmeye ve göstermeye başlarlar.

Kendini İnkar

Bu, kendine yabancılaşmanın esasıdır. Bu durum kendini, tekil veya kolektifleşmiş ego halinde gösterir. Bu gerçekte

insan, daha fazla kendi olmaktan çıkar ve mekanik bir hal alır. Aynı zamanda bu, şiddetin ve acının kolektifleşmesidir. Bu kolektifleşme de bölünme ve parçalanma vardır. Tüm sınırlar, sınırlandırmalar ve sınıflaşmalar bununla doğar. Artık insan, kendinin ve doğanın düşmanıdır. Kendi inanç ve oluşumları dışında olan herkesi de karşıtı olarak görür. Hiçbir şey egonun, benliğin kolektifleştirilmesi kadar tutucu, parçalayıcı, bozucu, yok edici ve tehlikeli olmaz ve olamaz.

Ego‘nun Görünen İki Hali

Egonun kolektifleştiriilmesi genelde sol cephe olarak isimlendirilen kesimlerde açığa çıkar. Egonun diğer hali ise tekleşme veya tekilleşmedir. Egonun tekilleşmesi yani bir insanda, küçük bir grupta toplanması (Tekelleşmesi) ise daha çok sağ cephe olarak kendini gösterir. Tekilleşen egoya kapitalist, emperyalist, burjuva, egemen, patron vb. denir. Egonun kolektifleşme haline ise anarşist, sosyalist, feminist, komünist, inanç hareketleri vb. denilerek adlandırılır. Daha farklı inanç hareketleri de yine egonun kolektif hareketi olarak ortaya çıkar. Nasıl çıkarsa çıksın, ego dahilinde olan her çıkış, problemlidir; çözümün değil, çözümsüzlüğün kaynağıdır.

Netleşme ve Dönüşme

Özgürlükle ilgili olan her insan ego ile yüzleşme ve bunu aşmada kesin ve net bir tercih yapmalıdır. Egonun ne olduğunu bilme, onu tanıma ve aşma insanı özgürleştirir. Özgürlük ise insanı yaşamsallaştırır. Böyle değil de, egoyu büyütüp ister tekilleştirerek, isterse de kolektifleştirerek yayıp, yaygınlaştırma veya örgütleme halleri, geri dönüşü çok zor olan acıları doğurur. Yaşamsal felaketler ve dünya yaşamının yıkıma uğraması bunun sonucudur. Ego, yaşam ve gerçeklerden koparır insanı ve her şeyden yalıtır. Hayatın canlı bütünlüğünden kopan insan, egonun hizmetinde çalışır. Hatta bunu olumlu ve yüce kılmaya çalışarak tarifi çok zor olan bir yaşam ve dünya yarattır. Gerçek özgürlük, bu oyunu görmek ve aşmaktır.

Hayatı keşfetmek

Hayat keşfedilmelidir. Kendini keşfetmek, hayatı keşfetmektir. Ego gerçekliğinden kurtulan her insan, kendini ve hayatı keşfedebilir. Önemli olan da budur. Ego, bir bozulma halidir, bunun peşinden gidilemez ve bunun kapsamı içinde kalınamaz. Bu kapsam içinde kalan her insan ne kendini, ne hayatı keşfeder. Yaşamın güzelliği egodan kurtulmak, hayat ile barışık ve dolu dolu yaşamaktır. Neşe, sevgi, şefkat budur. Bu da gerçek özgürlüktür.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bêjdar Ro Amed Arşivi
SON YAZILAR