NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Diyarbakır kalesinden notlar-34

Diyarbakır kalesinden notlar-34

Diyarbakır Sağlık Meslek Liselerinin son sınıfındaki stajyer öğrenciler ‘Askıda’ duruyor.
Neden askıdalar?
Staj yapacak hastane bulamıyorlar.
Daha doğrusu kabul görmüyorlar.
Devlet hastaneleri özelleri, özellerde devleti işaret ediyor.
Valilik, Milli Eğitim, Sağlık müdürlüğü arasındaki trafiğe kurban bir vaziyette ‘Askıda’ duruyor Sağlık ordusunun geriden gelen neferleri.
Aileler veryansın ediyor, bir haftadır telefonla durumu anlatıyorlar, gelip-gidiyorlar.
Çözülür diye bekledik, maalesef.
Sordum, öğrendim, Türkiye’nin hiçbir ilinde yok, sadece Diyarbakır’a özgü bir uygulama.
Toplam; 250-300 öğrenci, bunlar son sınıf ve staj görmeleri gerekiyor.
Devlet ya da özel, fark etmez, Milli Eğitim ve Sağlık Müdürlüğünün ortak sorumluluk alanına hitap etmiyor mu?
Arada, torpili olanların, sağa sola yerleştiği de gelen duyumlar arasında.
Sahibi olmayan ölsün mü?
Hani Devlet kimsesizlerin kimsesiydi!
Biz öyle bildik, öyle gördük.
Şimdi, o erk yok gibi, erki elinde bulunduranlar herkese ‘Öl’ diyor.
Adalet mi?
*
TMO Diyarbakır buğday silolarının çatılarını açmış, mahalleyi börtü böcek istila etmiş.
Vatandaş, evlerini terk etmeye, hatta satmaya başlamış.
Tedbir, önlem, özür gibi konular gündemimizde olmadığı gibi, ‘Git elinden ne geliyorsa yap’ gibi adalet dışı uygulamalarla muhatap olunuyor. Mahalleli, TMO’ya gitmiş, durumu anlatmış, tedbir istemiş.
Anladığım kadarıyla bir gerilim olmuş, TMO’daki şahıs vatandaşa, ‘Buradan ev alırken bize mi sordunuz’ gibi son derece nezaketsiz, anlamsız cümleler kullanmış.
Elbette ki size sorulmayacak, alınacak. Sizden kaynaklı bir sorun olduğuna göre de, o bölge rahatsız edildiği için siz çekip gideceksiniz. Vatandaşın huzurunu, sağlığını, psikolojisini bozanların pişkinliği, vurdumduymazlığı ülkede adeta tavan yaptı.
Hırsıza hırsız, ahlaksıza ahlaksız, karaktersize karaktersiz diyemeyecek duruma geldik. Böyle olunca da, herkes kendi adaletini uygular oldu.
*
Kaldırımlara bazalt taş döşeniyor.
İyi, güzel, hoş, sonra da çirkin.
Daha yapılırken bile sökülmeye başladı.
Yapmadan yapmaya fark var.
Müteahhitten taşerona farkın olduğunu daha önce tespit etmiştik.
Hiç tanımadığım halde Yılmaz Güney caddesinde bazalt kaldırım döşeyen taşeronu kutlamış, teşekkür etmiştim. Çünkü işini nasıl yaptığına tanıklık etmiştim.
Aradan iki yıl geçti, kaldırımlarda sökük yok.
Balyoz vursan kırılmaz.
Yeni yapılanlar basınca oynuyor.
Mesele bu kadar net, ne demek istediğim anlaşılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR