Ramazan Özpamuk

Ramazan Özpamuk

Tarihte Kürt düşmanlığı

Tarihte Kürt düşmanlığı

 Tarihte Kürt düşmanlığı bir Yahudi düşmanlığı kadar Ortadoğu coğrafyasında kendini en yakıcı bir biçimde göstermiştir  ,neredeyse bütün uygarlıkların ve medeniyetlerin büyüyüp gelişmesinde önemli bir rol oynayan Kürtler, her çağda ve her dönemde büyük saldırılara ,katliamlara maruz kalmışlardır
Gerek cihatçı Arap ideolojileri ve gerekse Egemen baskıcı güçlerin fetvaları, ve bedduaları Kürtlerin sürekli baskı ve zulüm görmelerine neden olmuştur
Kürtler Orta Doğu tarihinin en dinamik ve en savaşcı haklarıdır. bütün antik uygarlık evrelerine kültürel katkılar  sunarak ilerleme kaydetmişlerdir
Her çağ ve her dönemde uygarlıkların gelişim evrelerinde bir denge ve ilerleme unsuru olmalarına rağmen, tarihe yazılı bir kayıt bırakmamışlardır
Kürtlerin Sümer uygarlığındaki huri ,mısır uygarlığındaki mitani ,Babil ve Asur uygarlığındaki med etkileri önemli  olmasına rağmen tarihte hakettiği bir yeri alamamışlardır
Kürtler yeryüzünün lanetli bir kavmi gibi ,
Ortadoğu'nun bütün Egemen güçleri tarafından aşağılanıp hor görülmüştür.
Kürtler hem korkulan ve hem de kullanılan bir güç konumunda tutulmuştur
Hititler ile mısırlar, asurlar ile diğer haklar, safaviler ile Osmanlılar, Ruslar ile Osmanlılar arasında sürekli bir denge unsuru olan Kürtler, günümüze kadar kendi bu dinamik ve denge unsurunu kaybetmeden Ortadoğu'da varlığını korumuştur
Kürt düşmanlığı antik dönemden günümüze  doğru gelirken cihatçı ve Egemen ideolojilerin yaklaşımlarından hiçbir hız eksiltmeden kendini devam ettirebilmiştir
Perslerin bir saray darbesi ile medlerin kralı guatmata yı  iktidardan alaşağı etmesinden sonra ,sıra diğer magilere gelir magilerin öldürülmesi için halk seferber edilir ,nerede bir magi ve Kürt varsa kılıçtan geçirip öldürülür .
Bu katliam ve soykırımı persler "5 Kasım MAGUFANİA" adı altında her yıl kutlanması istenir
Aynı şekilde Pers kralı xerxesin eşi amestris kötülük tanrısı ahriman ı yatıştırmak için 14 Kürt çocuğu diri diri  toprağa gömer Şeref
Şerefnamenin kitabında da hazreti Muhammed'in bedduası politik bir inkar ve yok oluşa çağrı yapılır
Bu beddua şöyle anlatılır
hazreti Muhammed'in peygamberliğine onun gücüne karşı haklar tek tek gelip içtenliklerini sunarak  önünde biat ederler ,o dönemde oğuzhan'ın önemli komutanlarından olan Kürt biri vardı ismi bogduz  di Yiğit ve savaşçı bir adammış katı kalpli ele avuca sığmaz kıllı biriydi

Hz Muhammed bu Kürt Elçiyi görünce güya şöyle demiş
"yüce Allah'ım bu topluluğu kendi arasında ittifaka ve birleşmeye muvaffak etmesin, yoksa birleştikleri takdirde onların elleriyle dünya yok olur" demiş
Bu söylem ve yaklaşım cihatçı İslami görüşlerinin tamamıyla bir manipülasyonu ve değerlendirmesidir hem çağ ve hem de dönem olarak Hz Muhammed'in Türk boylarıyla bir teması olmamıştır Çünkü Türkler Anadolu'ya 9. Ve 11 yüzyılda gelirler ve o dönemde hazreti Muhammed hala Arap yarımadası'nda öte bir yayılma ve genişleme politikası  başlatmamıştır, bu tamamıyla Hz Muhammed'e atfederek söylenen  cihatçı ideolojinin söylemin ötesinde bir şey değildir.

Aynı şekilde Yavuz Sultan Selim Kürdistan seferine çıktığında kürde atfettigi beddua Hz Muhammed ağzından söylenen ve beddua dan farklı bir şey değildir
Yavuz Sultan Selim şöyle demiş
"kürt'e fırsat verme ya rab dehre Sultan olmasın ayağını çarık sıksın ,gönlü huzur bulmasın vur sopayı al haracı karnı bile doymasın ol çeşmeden gavur içsin  kürt'e nasip olmasın vasiyetim odur ki ,kürt bin kere yalvarsın inanma kanma yakana bit kapına Kürt dadandırma"

"Ağaçtan maşa kürden paşa olmaz"
Yine  Saddam Halepçe katliamını  yaptığı zaman camilerde en enfal suresini okutarak 180 bin kürdü katliamından geçirir
Görüldüğü gibi arap ve İslam ideolojisinin Kürtlere bu kin dolu düşmanlıklarının tarihsel bir geçmişleri var
Kürtler bu cihatçı yayılmacı ideolojinin önünde en büyük engeldir .tıpkı rojava'da güncelde yaşadığı gibi
Kürtlerin birlik ve beraberliğinden korkan Egemen güçler, Kürtlerin ittifak ve birliğini sağlanmaması için böl ve parçala politikalarını günümüze kadar hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etmişlerdir
Çünkü kürtler Ortadoğu'nun en dinamik ve en savaşçı ve en değişken bir yapıya sahiptir
Bu güç ve bu duruş Egemen ve baskıcı güçleri her zaman korkutmuş ,onların birlik ve beraberliği gelişip siyasal bir güce dönüşürse kendi iktidarlarının yıkılabileceğini çok iyi gördükleri için kürde düşman olurlar, kürdü sevmezler
Ve Kürtler onların korkulu rüyası olur
Neredeyse Kürt düşmanlıkları genetik yapılarına zihinsel davranışlarına algısal bilinçlerine işlenmiştir ,bin yıllardan beri süre gelen kürde düşmanlıkları günümüze kadar taşınmışdır
En iyi Kürt ölü kürttür felsefesi ve mantığı hakimdir
Tarihte ne zaman ki Kürtler kendi siyasal iktidarlarını kurumsal gücünü  geliştirmek istemişlerse, gerek Ortadoğu'daki Egemen diktatör güçler ve gerekse küresel emperyalist güçler birlik olup kürt'e düşman kesilmişlerdir
Kürt'e reva görülen boyun eğmek, kölelik ,soyunu inkar etmek ve kendi kürtlük Adına hiçbir hak talep etmemektedir
Ne zaman ki Kürtler, baş kaldırmış ve boyun eğmemiş se ,Kürtler şeytanlaştırılmıştır
Kürtler onurlu direngen sürece evrildiklerinde en akıl almaz saldırılara katliamlara maruz kalmıştır

Ve bundarki kürdün
birlik ve beraberliğine her zaman çomak sokarlar ve kürdün en zayıf halkası da  bu dağınık  ve parçalı duruşudur.
Kürtler bütün uygarlıkların taşıyıcı ve geliştirici gücü olmasına rağmen, kendi adına Siyasal bir güç olamamıştır tarihte selahaddini eyyübi İslam ideolojisi için büyük bir savaş yürütmesine rağmen Kürtlerin siyasal varlığı  adına hiçbir çaba göstermemiştir
Kürt düşmanlığı,Tarihte bütün zorba krallıkların imparatorlukların, diktatörlerin en temel politikası olmuştur
Kürt anasını görmesin politikası  en temel bir yaklaşım ola gelmişdir.
Kürdü şeytanlaştıran bu zihniyet histerik cadı avına başlamıştır
Nasıl ki tarihte bir Ermeni öldürmek cennete gitmekse, bugün de  kürt'e düşmanlık ve onu katletmek vatanseverlik olarak algılanmıştır.

Toni morrison dediği gibi
"Irkçılığın esas işlevi seni dağıtmaktır işini yapmaktan seni alıkoyar seni mütemadiyen açıklamak zorunda bırakır döne döne varoluşunun sebebini açıklarsın biri çıkar dilinin olmadığını söyler, olduğunu ispat etmeye yirmi sene harcarsın, biri çıkar kafanın şeklinin düzgün olmadığını söyler olduğunu ortaya koymak için bilim insanlarının işe koşması gerekir biri çıkar sanatın bulunmadığını söyler bulup çıkarırsın biri çıkar hiç kırallıklar kurmadığını söyler bulup çıkarırsın bunların hiçbiri gerekli değildir her zaman bir şey daha gerekecektir" der

Ve tarihte egemen ideolojilerin Kürtlere yapmak istediği de  tam da budur.
Seni sürekli bir açıklamaya zorlamak ,
varlığına ispatlamaya zorlamak ,
kendini savunmaya zorlamak
düşünsel eylemsel ve değişim amaçlarını çarpıtarak seni sürekli savunma mekanizması içinde tutarak, düşünme ve insiyatif gücünü dağıtıp parçalanmaktır, bu psikolojik bir bombardımandır. basın ve yayın organlarıyla sürekli seni bir kuşatma içinde tutarak bogmak parçalamak istiyorlar
Şu an konjektörel psikolojik durum tam da budur, rüzgarlar ırkçı milliyetçi fırtınalar koparıyor ülke tamda bir yangın yeri, bu rüzgarların seyri ve gelişimi  böyle devam ederse yeni katliamlara, provokasyonlara gebe olacak dır .... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Özpamuk Arşivi
SON YAZILAR