Burhan Çakır

Burhan Çakır

Bilimin sesini duyan var mı?

Bilimin sesini duyan var mı?

Bizleri yokluk denizinden kurtaran, kâinatı tüm ihtişamıyla bize hizmetkâr kılan, göğü kandillerle donatıp muhteşem bir sergi ile tanıtan yüce Allah cc. Hayat kitabımızda:
Hiç düşünmez misiniz? (Nahl:17)
Hiç akıl etmez misiniz? (Bakara:44,73,75,171 vb.)
Ne kadar az düşünüyorsunuz?(Mümin:58)
İkazları ile insanları; bilime, düşünmeye davet ediyor. (De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler (ilim sahibi kimselerle cahiller) bir olur mu? Şüphesiz, ancak temiz akıl sahipleri düşünüp öğüt alır.” Zümer:9)
Aslında bizi bizden daha iyi bilen ve bilimi de yaratan yüce Allah değil midir?
Madem her şey bir ölçüye göre yaratılmış( Şüphesiz biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık. Kamer:49) ozaman bende buradan bilimin sesini duyan var mı? Diyorum.
Bilim bize yıldızlardan geldiğimizi ve yıldızlara döneceğimizi söylüyor. Bizim galaksimiz ortaya çıktığın zaman içinde ışık, atom altı parçacık, hidrojen ve helyum vardı. Kozmik toz taneleri, yıldızların yerçekimsel kuvvet ve nükleer tepkimeler tüm diğer ağır elementlerin ortaya çıkmasını sağladı.
Bizler yıldız tozuyuz ve 5 milyar yıl sonra Güneş “Kırmızı Dev” haline geçip Jüpiter ötesine uzanacak ve dünya da o zamanlar birileri kalırsa hepsi tekrar yıldız tozu olacak.
Bizler büyüyüp bilincimiz geliştikçe cehaletin içinde bir yıldız gibi parlarız ve en sonunda aslında hep bir “yıldız” olduğumuzu fark ederiz.
İçinde yaşadığımız evren; milyonlarca galaksisi, trilyonlarca yıldızı, dünyamız ve milyonlarca insanıyla muhteşem bir sergidir. Bu sergiye temaşa etmek, kâinat kitabını bilimin gözüyle okumak gerektiğini çoğu zaman dile getirenlerdenim.
Gözünü dünya semasına açan insan; sevdikleriyle, hayvanlarıyla, bitkileriyle cıvıl cıvıl bir ortam… Gökyüzüyle, denizleriyle rengârenk bir dünya görür.
Güneş sobasıyla gündüzü ısıtan, Ay lambasıyla geceyi aydınlatan bu cisimlerle Feza denizi içinde etrafında muhteşem bir hale oluşturan dünyamız evrenin bir parçasıdır. İçinde hayat sahibi varlıkların yaşadığı cismen küçük ama fikren büyük olan insan evrenin özeti hükmündedir.
Oysa çoğumuz oldukça dünyevi düşünürüz değil mi? Bu küçük dünyada yaşarız ve ufku seyrederiz. Dünyada dururuz. Eğer, uzaya gidersek Dünya’yı göksel bir varlık olarak görürüz ve insanlara farklı perspektiften bakmaya başlarız. Eğer Güneş sisteminin sonuna gidersek artık dünyayı göremeyiz sadece güneşi görebiliriz o zaman neyiz? Biz “Yıldız Çocuklarıyız”.
Kimileri ben sadece bugün ailemi zaman geçirmek ve korumakla ilgileniyorum, bundan 1 milyon yıl sonra ne olacağı beni hiç ilgilendirmiyor diyebilir fakat bu önemli bir prensiptir; en derin düşüncelerimizdeki uzay ve zaman boyutu sizin bilinç evriminizi belirler. Vizyonunuzun genişliğini hayatınızın kalitesini ve sizin dünya üzerinde gücünüzü etkiler.
Evet, kendinizden daha büyük bir amacınız olmadığı sürece kendinizi aşamazsınız.
Sizleri ufkunuzla baş başa bırakırken Elon Musk’ın bu enfes cümleleriyle yazımı bitiriyorum,
“Eğer gelecek yıldızların arasında bulunmamızı içermiyorsa bu son derece üzücü.
Bilimle ve esenlikle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burhan Çakır Arşivi
SON YAZILAR