Ramazan Özpamuk

Ramazan Özpamuk

Diyarbakır’ın arsa zenginleri

Diyarbakır’ın arsa zenginleri

Diyarbakır'ın sosyo kültürel ve politik tarihine 1915 ittihat Terakki ve Ermeni katliamından sonra bakarsak Diyarbakır'ın eşraf, Ağa ve begleri varolan konumlarına ekonomik ve politik güç ekleyerek, şehirde önemli bir nüfusa sahip olurlar.

İttihat ve terakki'nin yönlendirmesiyle Diyarbakır'ın Toprak zenginleri Ağa ve begleri katledilen Ermenilerin mallarına, mülklerine el koyarak önemli bir rant elde ederler arazilerine, verimli bahçelerine, evlerine ,kadınlarına kızlarına devlet destekli zorla, katliamla el koyarlar.

şehirde önemli sanat ustaları olan Ermeniler bilgi ve becerileri kendileriyle birlikte katledilir kentin gümüşçüleri, duvar ustaları, demircileri ,nalbantçıları kalaycıları dericileri ve benzeri hepsi katledilir.

Diyarbakır ve Türkiye yüzyıl geriler, Çünkü bir kültürün  bilgi ve birikim , yetenegini taşıyan güçleri katledilirse, onlarla birlikte kültürleri, sanatları, becerileride katledilir. Türkiye kendi kültürel taşıyıcı güçlerini katlederek kendini karanlık bir çıkmazın içine sokmuştur, gerileme hızla başlamış Tarih ve süreç beceriksizlerin ve yetenek sizlerin yönetiminde kalır, Dinsel ve ritüel argümanların cenderesinde,bilinç Kara bir cehalete doğru evrilir.

Bu Toprak zengini Ağa ve bekler 1960 ve 80'lere gelindiğinde büyükşehir ver metropollere göç ederler ,orada Yeni Bir hayata ticarete atılırlar çocukları büyür avukat doktor ve önemli bir iş gücüne sahip olurlar, babaları öldükten sonra geriye dönüp arazilerine tarlalarına sahip çıkamazlar. Tarlalarını ve arazilerini yanlarında çalıştıkları marabalarına, çiftçilerine  bırakırlar onlar araziyi sürer ,Ağa ve beğlerin çocuklarına yıldan yıla birşey gönderirse gönderir, fiiliyatta arazilerin ve tarlaların sahipleri olurlar, dünün çiftçileri marabaları avantadan arazi sahibi olurlar. Onların geriye dönüp kendi arazilerine sahip çıkamaması onlar için bir fırsat oluşturur ve peyderpey arazilerine, tarlalarına çok ucuz bir fiyata el koyarlar, Ağa ve bekler ölmüş yerine geçen oğulları artık tarlaları ve arazileri ile ilgilenmez duruma düşerler. Onlar içinde bir fırsat doğmuştur.

Yeni dönemin ağları begleri onlar olur, ama bunlar ,sonradan görme  olurlar.çok eşli ve çok çocuklu olan bu maraba ve çiftçi aileler gün geçtikçe arazilerine yeni araziler katarak hızla ilerleme kazanırlar

2000'li yıllara gelindiğinde Diyarbakır'da çok hızlı bir şehirleşme başlar araziler altın değerinde değer kazanır ,zenginlik bolluk başlar, dünün çiftçileri marabaları arazilerin imara girmiş olmaları, onları büyük bir zenginliğe  sürükler ve ne oldum delisine dönerler. Arazilerin üzerinde boy boy yükselen  inşaatlar, bu çok çocuklu, sonradan görmelerinin başlarını döndürür.

İkinci , üçüncü eş getiren bu birinci kuşak dediğimiz dünün çiftçileri, marabaları geride çok çocuklu bir yapı bırakarak sorunlarını da beraber getirmiş olurlar ,mal paylaşımı büyüyen çocukları için en büyük sıkıntı olur, devasa bir arazi ,büyük bir rant ve para bu sonradan görme Yapı için Hayli fazlaydı. Bu coğrafyada bütün kan davaları ve kavgalar yakın akraba içinde olur ve genellikle hepsi de arazi mal baylaşımı yüzünden çıkar...

Diyarbakır'ın en büyük zenginleri artık onlar olur ,çalışan bir fabrikaları üretim güçleri becerileri olmamasına rağmen topraktan gelen zenginliği sayesinde her türlü şatafatı, lüksü yaşadılar en son model arabalar, giydikleri elbiseler, oturdukları yerler, onların sosyal kültürel gerilikleri ni örtemedi, para ve güç onların başlarını döndürdüler

Kürdün tarihsel davranış biçimi olan para ve güç ellerine geçtiklerinde ya adam öldürür ya da kadın kaçırır bu her iki olguda bu sonradan görme Toprak zenginler için, çok bariz bir tespit olarak ortada durdu.

  Daha Sonraki süreçlerde, bu sonradan görme Toprak zenginlerin babaları yaşlanıp aktiviteden düşmeleri ya da ölmeleri sonucu para ve güç 40'lı 60'lı yaş grubun eline geçti, bunlar daha çocukken evlendirdikleri için, modern kentin nimetlerinden faydalanamamış, her şeyden mahrum bırakılmışlardı, ellerine geçen bu fırsatı her koşulda sonuna kadar kullanmaya başladılar kültürel sosyal donanımdan yoksun kelime dağarcığı kıt, bu geri cahil Yapı, paranın gücün ihtişamını ele geçirdikten sonra, kentin önemli merkezinde yer almaya başladılar

Kente kültürel sosyal bir katkıları olmadığı gibi, yaptıkları camiler onların Tanrı katında günahlarını aza indirdemedi merkezi devlet yapılarıyla, kentin bürokrasisi ile iyi ilişkiler kurarak her devrin adamı olmayı başardılar. Aşırı pragmatik çıkarcı ilişkiler üzerinde şekillenip büyüyen bu Toprak sahipleri, güçlerine yeni güç katarak daha fazla palazlandılar.

Para ve güç onları ekonomik olarak büyütmüş olabilir ancak kültürel donanım ve kişilik olarak kentin en cahil  en bilgisiz yapıları olmaktan kurtulamadılar...

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Özpamuk Arşivi
SON YAZILAR